Erdoğan: Avrupa Birliği’nden herhangi bir beklentimiz yok
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM’de 28. Dönem 2. Yasama Yılı Açılış Toplantısı’nda açıklamalarda bulundu.
Erdoğan konuşmasında, Türkiye’nin AB üyeliğine yönelik, üyelikten herhangi bir beklentisi olmadığını belirtirken, vize dayatması gibi haksız uygulamaların düzeltilmesi halinde ilişkilerin normale dönebileceğini ancak bu gerçekleşmezse AB’den beklentiye girme hakkının kaybedileceğini vurguladı.
Erdoğan, Kopenhag Kriterleri’ne ve demokrasi, adalet, özgürlükler konularına olan bağlılığını teyit ederek, Ankara Kriterleri’ni gerektiğinde uygulayacaklarını ve AB’ye rağmen Türkiye’nin tam üyelik sürecini sabırla taşıdıklarını ancak artık yeni dayatmalara ve şartlara tahammül edemediklerini ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) son kararlarını eleştirerek, bu kararların bardağı taşıran son damla olduğunu söyledi ve terör örgütleri ve yandaşlarının bu karardan cesaret almasının boşuna olduğunu belirtti. Erdoğan, Türkiye’nin çıkarlarını küresel arenada cesaretle savunacaklarını ve hiç kimseden çekinmeyeceklerini vurguladı.
Recep Tayyip Erdoğan’ın, ”AİHM’nin verdiği son kararlar, adeta bardağı taşıran son damla olmuştur. Bu karardan cesaret alan terör örgütü mensupları ve yandaşları beyhude yere sevinmesinler. FETÖ’cü alçaklara bu karardan ekmek çıkmaz.
Türkiye’yi ve Türk milletinin çıkarlarını küresel arenada cesaretle savunurken hiç kimseden çekinmeyeceğiz. ” dedi.
Erdoğan’ın açıklamalarından önemli başlıklar şöyle:
” (Ankara’daki eylem) Bu sabah, emniyet birimlerimizin vakitli müdahalesi neticesinde iki caninin etkisiz hale getirildiği eylem, terörün son çırpınışlarıdır. Vatandaşın huzuruna ve güvenliğine kasteden alçaklar, emellerine ulaşamamıştır, asla da ulaşamayacaktır. Olaya müdahale esnasında hafif yaralanan polislerimize Allah’tan acil şifalar diliyor, Ankaralı kardeşlerimize geçmiş olsun temennilerimi iletiyorum.”
” ‘Son senelerde milletimizin fiilen gösterdiği kabiliyet, istidat, idrak, kendi hakkında suizanda bulunanların ne kadar gafil ve ne kadar tetkikten uzak insanlar olduğunu pek güzel ispat etmiştir. Milletimiz, haiz olduğu evsaf ve liyakatini, hükümetinin yeni ismiyle cihan-ı medeniyete daha çok suhuletle izhara muvaffak olacaktır. Türkiye Cumhuriyeti cihanda işgal ettiği mevkiye layık olduğunu eserleriyle ispat edecektir.”
”Lafa gelince sürekli darbe anayasasından şikayet edenler, konfor alanlarının dışına çıkmak istemediler”
“Lafa gelince sürekli darbe anayasasından şikayet edenler, iş somut adım atmaya gelince, ne yazık ki konfor alanlarının dışına çıkmak istemediler. Buna rağmen biz ümidimizi asla kaybetmedik. Her anayasanın ayrı bir hikayesi vardır. Türkiye, 1921, 1924, 1961 ve 1982 anayasalarıyla, dönemlerinin olağanüstü şartları içinde tanıştı. Bugün ülkemizin şartlarının, ilk defa demokratik sistemin kendi tabii işleyişi içinde bir anayasayı hazırlamaya ve milletin takdirine sunmaya uygun olduğuna inanıyoruz.”
“Darbecilerin direktifi olarak değil, gerçekten milli, yerli, sivil, vizyoner bir anayasa isteyen herkes bu çağrının muhatabıdır. Anayasa metninin kısa veya uzun olacağı, hangi konuları içerip hangilerini alt düzenlemelere bırakacağı, milletin her bir ferdinin ortak manifestosu niteliğini nasıl taşıyacağı, bütün bunların tamamını hep birlikte konuşup, tartışıp, kararlaştırabiliriz. Yeter ki meseleye, ülkenin ve milletin temel değerlerine, kırmızı çizgilerine, Türkiye Yüzyılı hedefimize uygun şekilde hüsnüniyetle ve uzlaşmaya açık şekilde yaklaşabilelim. ”