Gazeteci Murat Marap yazdı; İçimizdeki Yahudiler ve Türk Milletinin Bilgisizliği
Gazeteci Murat Marap, son günlerde İsrail’in Filistin üzerinde yapmış olduğu katliamların ardından savaşa dair gelişmeleri ve Türkiye’ye yansımasını içeren bir yazı kaleme aldı.
İşte Murat Marap’ın yazısı:
“Biliyorum, yukarıdaki başlığı okuyunca yayımlım ateşine tutulacağım.
Öncelikle yazımın içeriğini okuyup öyle eleştiri yapmanızı rica ediyorum.
7 Ekim Cumartesi günü HAMAS’ın silahlı kanadı İzzetin El-Kassam Tugayları işgalci İsrail’e saldırı düzenledi.
İlk saldırılarda işgalci İsrail’de yaklaşık bin kişi yaşamını yitirdi. Bunun üzerinde İşgalci İsrail karşı hamle yaparak daha önceden yaptığı gibi çoluk çocuk demeden herkesi katletmeye başladı. Orantısız güç ve orantısız savaş.
Maalesef ki bu olay karşısında dünya Müslümanları hala uykudalar. Sadece “kınıyoruz” ya da “Filistin halkının yanındayız” nidaları atılıyor.
Gelelim başlığa yazdığım “İÇİMZİDEKİ YAHUDİLER VE TÜRK MİLLETİNİN BİLGİSİSİZLİĞİ” konusuna;
İçimizdeki yahudilerden kastım şu ki; İşgal devleti olarak kurulan İsrail 1948’den beridir Filistin’de çoluk çocuk demeden katlediyor. Özellikle işgalci İsrail’in bu katliamına ses çıkarmayan kendini elit sanan tayfa HAMAS’ın meşru müdafaa hakkını kullanarak yapmış olduğu saldırıyı eleştirerek dillerine doluyorlar.
Daha düne kadar İşgalci İsrail’in Filistinlileri katletmesini göremeyen bu elit tayfa, bugün HAMAS’ın işgalci İsrail’i vurmasından sonra hemen duygusal yönleri ağır basıp işgalci İsrail’in yanında yer aldıklarına dair sosyal medya hesapları üzerinden paylaşım yaptılar.
İyi güzelde daha düne kadar hatta bugünde onlarca ölen Filistinli çocukların yanında neden durmadınız?
Neden katledilen hatta bilerek yakılan Filistinli gençlere sırtınızı döndünüz?
İşgalci İsrailliler ölürken saçılarının, gözlerinin rengine mi kıyamadınız?
İşgalci İsrailliler öldürülürken insan hakları aklınıza geliyor da Filistinliler ölünce aklınız mı tutuluyor?
Yazıklar olsun sizin insanlığınıza… Bir sözümde başlıkta belirttiğim gibi “TÜRK MİLLETİNİN BİLGİSİZLİĞİ”ne… Hiç mi okumasınız, araştırıp bilgi sahibi olmazsınız?
Bugün işgalci İsrail’in yanında olmak ve onlara destek olmanın ne anlama geldiğini biliyor musunuz?
Durun ben size kısaca anlatayım. İşgalci İsrail’in bir hedefi var. Arz-u Mevud. Yani vaad edilmiş topraklar. Nedir bu vaad edilmiş topraklar ve nereleri kapsar?
Bir önceki yazımda belirtmiştim ama yine burada da belirteyim. Öncelikle gelelim İsrail’in devlet olarak kurulma aşamasına. İsrail’in kurucu babası olarak bilinen Thoder Herzl, 29 Ağustos 1897 yılında Avrupa’dan ve dünyanın değişik bölgelerinden gelen yaklaşık 200 kişi ile bugün ki İsviçre’nin Basel kentinde 1. Siyonist Kongresi’ni toplar. Bu siyonist kongrede alınan karar ile “Dünya Siyonist Teşkilatı” kurulmuş olur. Artık bundan atılacak olan adım Filistin toprakları üzerinde Yahudi Şeriatı’na dayalı Siyonist İsrail Devleti’nin kurulmasıdır. 1. Siyonist Kongresi’nde yaptığı konuşmada “Ben Basel’de İsrail Devleti’ni kurdum. En geç 50 yıl içinde bu gerçek olacak” demesinin ardından İsrail Devleti 14 Mayıs 1948 yılında Filistin toprakları üzerinde kurulmuş oldu. 1. Siyonist Kongresi’nde daha devlet kurulmadan çizilen İsrail bayrağı ise siyonistler için büyük anlam taşıyor. Şöyle ki; İsrail bayrağının ortasında Davud Yıldızı, altında ve üstünde olmak üzere iki çizgiden ibarettir. Bu çizgilerin biri Nil Nehri’ni diğeri ise Fırat Nehri’ni temsil eder. Bu da şu ki, siyonist yahudilere göre güya tanrı Nil Nehri ile Fırat Nehri arasındaki toprakları kendilerine vaad etmişti.
Bugün siyonist yahudilerde emellerini gerçekleştirmek için bulundukları coğrafyada kan dökmeye devam ediyor. Ara ara kendi elleri ile kurdukları terör örgütleri ile de bu coğrafyada kaos çıkarmak için var güçleri ile çalışıyorlar.
İşte bilgisizlikte tam da burada başlıyor.
Arz-u Mevud davası dediğimiz siyonist yahudi projesinin asıl hedefi Büyük İsrail Devleti’ni kurmaktır. Bayraklarındaki çizgiler arasında kalan topraklar yani Fırat Nehri ve Nil nehri arasında kalan topraklar hedefleridir. Bu hedeflerinin içerisisnde Türkiye toprakları da mevcut.
Mısır’ın Nil Nehrin’den Türkiye’nin Fırat Nehirleri arasında kalan bu topraklara göz koyan siyonist yahudilere destek veren bazı kendini bilmez bazı Türk vatandaşları oyunun ne kadar büyük olduğunun farkında bile değiller.
Türkiye topraklarının bölünmez bütünlüğünü savunup aynı zamanda Filistin karşısında siyonist İsrail’e destek vermek ya cehaletten ya bilgisizlikten ya da ihanettendir.
Selam ve dua ile…”