ANKARA-BHA
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli partisinin grup toplantısında konuşuyor. Devlet Bahçeli konuşmasında İsrail ile ticarete değinerek, “Türkiye İsrail ile ticaret sayfasını kapatmıştır. Yapılan resmi açıklamalar da sabittir, kuşkulu tarafı yoktur. Hiçbir gümrük beyannamesinin olmadığı da açık seçil ortadır. Ülkemizi karalama çabası olsa olsa siyonizme hizmet, Türkiye’ye husumettir. İsrail uşaklığını benimsemeleri alçaklıkla izahat edilemeyecek çürümedir.” dedi.
Bahçeli’nin konuşması şöyle:
Farklı bahanelerle patlak veren çatışmanın kalıcı ve köklü çözümlerle buluşmadığı ortadır. Dünyadaki adaletsiz ve güç dağılımı çatışmaların sonlanmasına direnç olup küresel barışı tehdit edecek boyutlardadır.
Gazze’deki soykırıma her gün yenileri eklenmektedir. Katliamları hız kesemeden çıta yükseltmesi insanlık utancı değilse sorarım sizlere nedir? Zalimlerin hesap vermesi gerekirken hala bir arpa boyunun yol alınamaması skandal değil midir?
İsrail, bir cinayet ve soykırım aygıtıdır. BM geçen haftaki komitesinde Filistin halkının kendi hakkını korumasına 6 ülkenin ret oyuna karşı 170 ülkenin onayıyla kabul edilmiştir.
“Ülkemizi karalama çabası olsa olsa siyonizme hizmet, Türkiye’ye husumettir.”
Filistin’in sadece devletlerin kabul olabileceği Roma statüsü, bir devlet olarak görüldüğünün nişanesidir. İsrail’in durdurulması ve suçluların yargılanması insanlık namusudur. Adalet elbet tecelli edecektir. Türkiye İsrail ile ticaret sayfasını kapatmıştır. Yapılan resmi açıklamalar da sabittir, kuşkulu tarafı yoktur. Hiçbir gümrük beyannamesinin olmadığı da açık seçil ortadır. Ülkemizi karalama çabası olsa olsa siyonizme hizmet, Türkiye’ye husumettir. İsrail uşaklığını benimsemeleri alçaklıkla izahat edilemeyecek çürümedir.
Küresel ve bölgesel barış ve istikrara destek verilecekse, iki devletli çözüm mutlak sürekli gerçekleşmeli. 1967 sınırları dahilinde siyasi ve toprak bütünlüğü sağlanmış bağımsız Filistin Devleti tanınmasından başka bir yöntem kalmamıştır. Türkiye, iblise yoldaşlık eden bu devrin katillerine asla seyirci kalamaz. Tarafsız kaldık ki masumların tarafıyız.
AB’nin görüş beyanı tek taraflı kararların alt yapısını oluşturma çabaları mesnetsizdir. Karşımızda toplanan ülkelerde Preveze’de denizin dibine gönderdiğimiz Haçlılardan ne farkı var? AB, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ile Yunan tezlerine alet oluyor. Suyumuza dokunanın dumanını attıracağımızı unutmamalıdırlar. Tarihten ders almayanlar, diplomatik kuşatmanın Türk milletine sökmeyeceğini, Barbaros Hayrettin Paşa’nın Akdeniz’de dolaştığını unutmasınlar.”