Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkan Yardımcısı Halil İbrahim Yılmaz, ulusal ve yerel düzeyde bilimsel verilere dayalı afet öncesi planlama yapılmasının önemine değinerek, “Milletçe birlik ve beraberlik içinde olma durumunu afetlere hazırlık, afet öncesi önlem alma, sürdürülebilir afet yönetimi konuları için de harekete geçirmek durumundayız” dedi.
ATO Başkan Yardımcısı Halil İbrahim Yılmaz, NORM Eğitim Danışmanlık Derneği’nin bu yıl Sürdürülebilir Afet Projeleri Yönetimi temasıyla gerçekleştirdiği panel ve panelin ardından gerçekleştirilen “10. Çetin Ceviz Ödülleri” törenine katılarak bir konuşma yaptı.
ATO Meclis Salonu’nda gerçekleşen programın açılışında konuşan Yılmaz, insanın en temel hakkı olan yaşama hakkının afet öncesi, sırası ve sonrasında korumanın yolunun sürdürülebilir afet yönetimini uygulamaktan geçtiğini belirterek, ulusal ve yerel düzeyde bilimsel verilere dayalı afet öncesi planlamaların yapılmasının önemine dikkat çekti. Yılmaz, “Bilimden uzaklaştıkça, afetlerin yıkıcı etkilerine yakın hale geliyoruz. Yakın zamanda yüzyılın en büyük deprem felaketini yaşadık. Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremleri hepimizi yasa boğdu. Tüm kurum ve kuruluşlarımızla, iş dünyamızla, sivil toplumumuzla afet sonrası yara sarma konusunda sınavımızı başarıyla verdik. Fakat ‘dayanışma depremden güçlüdür’ anlayışına, ‘tedbir depremden güçlüdür’ anlayışını da daha güçlü bir şekilde ekleyerek yola devam etmemiz gerekiyor. Milletçe bu birlik ve beraberlik içinde olma durumunu afetlere hazırlık, afet öncesi önlem alma, sürdürülebilir afet yönetimi konuları için de harekete geçirmek durumundayız” dedi.
-AZ RİSKLİ BAŞKENT, FİNANS VE EKONOMİNİN MERKEZİ OLMAYA UYGUN BİR KENT-
Ankara’nın deprem açısından az riskli bölgede yer aldığını kaydeden Yılmaz, Başkent’in ekonomi ve finansın merkezi olmak için uygun bir kent olduğunu söyledi. Yılmaz, “Ankara, deprem açısından risksiz bir kent, finans ve ekonominin merkezi olmaya elverişli bir konumda. Başkent’in ticaretinin, sanayisinin gelişmesi için yatırım yapıp, proje geliştirmemiz gerekiyor. Cumhuriyetin kurulduğu bu kentin, üretim ve ticaretin de kenti olmasını istiyoruz” diye konuştu.
-“1,5 GÜNDE BİR AFET YAŞIYORUZ”-
Türkiye’nin insani krizler ve afetlerin risklerini ölçmek için oluşturulan “Küresel Risk Endeksi”nde 5,0 endeks puanı ile 191 ülke arasında 45’inci sırada yer aldığını kaydeden Yılmaz, “Dünyada 1971-2021 yılları arasında 11 bin 778 afet gerçekleşti. Yani 1,5 günde bir vaka gerçekleşmiş. Tek başına rakamlara bakmak yeterli. Bu rakamlar afetler karşısında adım atmak için uyarı veriyor. Depremden sonra dayanışma değil depremden önce tedbir gerek. Dirençli bireyler olmadan dirençli kentler olmaz. Afet bilinci yüksek bir toplum olacağız. Topraklarının büyük bölümü birinci dereceden deprem bölgesi olan bir ülkede depremden depreme selden sele bu konuları konuşmaya devam ettiğimiz müddetçe yeni felaketlere davet çıkarmış oluruz” dedi.
Türk Proje Yöneticileri Meslek Enstitüsü Onursal Başkanı Nedret Orbay ve AB Mali İşbirliği ve Proje Uygulama Genel Müdürü Bülent Özcan’ın da açılış konuşması yaptığı program, “Yaşam Hakkı; Sürdürülebilir Afet Projeleri Yönetimi Paneli”yle devam etti.
ATO Başkan Yardımcısı Yılmaz’a, “Murat Can Mekik Mesleğe Katkı Onur Ödülü”ne layık görüldü. Ödülü Yılmaz adına ATO Meclis Üyesi Mert Ünyazıcı aldı.