MEHMET AYDIN – AYDIN (BHA) – Toplumsal barış ve huzur için adli mahkumlara genel affın gereklilik haline geldiğini belirten Adil Yaşam Derneği Başkanı Muhammed Haluk Çavuşoğlu, “Cumhuriyetimizin 100. yılı ve haklı sebeplerle suç ayrımına gidilmeden covid izninde ve kapalı cezaevlerinde bulunan adli mahkuma af ilanı ile birlikte adli sicil affının da verilerek insanların yeniden hayata döndürülmesi, ilk aşamada mahkum ve ailesi için bir kurtuluş, devamında toplumsal barış ve huzur için son derece gereklilik arz etmektedir” dedi.
“CEZAEVİ KAPASİTESİNİN
ÜSTÜNDE MAHKUM VAR”
Cezaevlerinde kapasitenin üstünde tutuklu ve hükümlü bulunduğunu ve cezaevi koşullarının insan hak ve temel ihtiyaçlarına uygun olmadığını ifade eden Çavuşoğlu, “Cezada amaç ıslah etmek ve topluma yeniden kazandırmak iken; haksız ve ağır cezalar ve cezaevi koşulları bu amaca hizmet etmemektedir. Cezaevi kapasitesinin çok üzerinde tutuklu ve hükümlünün içinde bulunduğu koşullar insan hak ve temel ihtiyaçları için uygun değildir. 270 bin kapasiteli cezaevlerinde 02.05.2023 itibariyle 356 bin 587 tutuklu ve hükümlü bulunmaktayken, bu sayıya covid-19 izninde bulunan yaklaşık 120 bin hükümlünün eklenmesi ile ortaya vahim bir tablo çıkacaktır” diye konuştu.
“KAPALIDAKİ MAHKUMLAR
ADALETSİZLİĞE UĞRADI”
Covid-19 iznindeki açık cezaevi mahkumlarının geri dönmesinin kendilerine de, topluma da bir faydası olmayacağını belirten Başkan Çavuşoğlu, “İzindeki hükümlülerin büyük bir bölümü, geçen üç yıllık süre zarfında işini ve düzenini yeniden kurup topluma adapte olduğu gibi, neredeyse tamamı tekrar suça karışmayarak ıslah olduğunu ispatlamış, kapalı cezaevindeki mahkumlar için de referans olmuşlardır. İzinlerin bitiş tarihi olan 31 Temmuz 2023 itibarı ile yeniden cezaevine dönmelerinin ne topluma ne de kendilerine bir getirisi olmayacağı aşikardır. Pandemi döneminde açık cezaevinde bulunan hükümlüler Covid-19 iznine gönderilmiş, söz konusu sağlık iken, kapalı cezaevinde ki mahkumlar bundan faydalandırılmayarak adaletsizliğe uğramıştır” dedi.
“ADALETE OLAN GÜVEN
TEMELDEN SARSILDI”
Milyonlarca insanın adalete olan inancını kaybettiğini de dile getiren Adil Yaşam Derneği Başkanı Muhammed Haluk Çavuşoğlu, “Gerek FETÖ hakimlerinin haksız ve orantısız, gerek yerine gelen genç ve tecrübesiz hakimlerin hatalı yargı kararları, gerekse pandemi döneminde hızlı ve online yargılamalar neticesinde, ülkede yargıya ve adalete olan güven yüzde otuzlara kadar gerilemiştir. Kanaat cezaları, sadece beyana dayalı verilen cezalar ya da şikayetçisi olmadığı halde kamu davası adı altında verilen ağır cezalar çok ciddi mağduriyetler yaratmış, adalete olan güveni kökten sarsmıştır. Anayasa Mahkemesi verilerine göre: AYM tarafından 2012-2022 yılları arasında verilen toplam ihlallerin yüzde 77’si adil yargılanmaya dahildir ve bu oran aslında vahim bir durumu işaret etmektedir. Adil yargılanma hak ihlalleri TCK’nın tüm maddelerini kapsamaktadır ve bu veri bizlere her dört kişiden üçünün adil yargılanmadığını göstermektedir. Gelinen noktada suçlu ile suçsuz birbirine karışmış, milyonlarca insan adalete olan inancını kaybetmiştir” diye konuştu.
“YAKLAŞIK 10 MİLYON İNSANA
İKİNCİ BİR ŞANS VERİLMELİ”
Temiz bir sayfa açılması için suç ayrımına gidilmeden adli mahkumların tamamına genel af ve sicil affı istediklerini belirten Çavuşoğlu, “Cumhuriyet tarihinde ülkemizde farklı gerekçelerle 47 kez af çıkarılmıştır. Ancak son 21 yıldır, af adı altında yapılan infaz düzenlemelerinin ardından, ortaya her defasında farklı adaletsizlik ve olumsuz sonuçlar çıkmıştır. Türkiye yüzyılı kapsamında; Cumhuriyetin ikinci yüzyılına girerken, kapalı ve açık cezaevinde olan mahkumlar, izinde olan mahkumlar, cezaları sebebi ile firar olanlar, İstinaf, Yargıtay, mahkemelerinde dosyaları bekleyenler, bunların toplamında milyonlarca aile için adaletin yerini bulması, geçmişin temizlenmesi adına, adli mahkuma eşit ve adil bir af, ardından sicil affı ile yaklaşık 10 milyon insana ikinci bir şans verilerek, temiz bir sayfa açılmasını talep ediyoruz” dedi.