“22 Gün 22 Gece Haymana Direnişi”
Furkan KARATAŞ / Ankara / BHA
“22 Gün 22 Gece Haymana Direnişi” programı saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başladı ardından Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB) Mehteran Takımının gösterisi ile devam etti.
ABB Mehteran Takımının gösterisinin ardından programın ilk konuşmasını yapan Haymana Belediye Başkanı Özdemir Turgut “”Her karış toprağı şehit kanlarıyla sulanmış Haymana’da tarihi milli park sınırlarını geliştirilmesi için girişimlerimizi sürdürüyoruz. Savaşın en önemli muharebelerinin yaşandığı binlerce şehidimizin yaptığı güzelce Kale, Çalış Duru, Pınar Sındıranlar arasındaki Uludağ tepesinde anıt için şehitlik yapılması için çalışmalarımız sürmektedir. Her yıl düzenlediğimiz Sakarya Meydan Muharebesi ve Hayvan Etkinlikleri ile hem ilçemizi tanıtıyor hem de aziz kahramanlarımıza olan vefa borcumuzu bir nebzede olsa ödemeye çalışıyoruz.” dedi
“Sakarya Meydan Muharebesi ‘Melhame-i Kübra’ Olarak Anıldı”
Ardından konuşma yapmak üzere Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Mevlüt Karakaya kürsüye çıktı.
Karakaya konuşmasında “Her şeyden önce, Ankara’nın yani Milli Mücadelenin karargahının o günlerdeki konumuyla Haymana’mızın hemen yanı başında, şu anki bulunduğumuz mevkide, ayaklarımızı bastığımız bu topraklarda gerçekleşti ve Sakarya Meydan Muharebesi ‘Melhame-i Kübra’ olarak anıldı. Yani insanlık tarihinin en acımasız, en büyük ve en uzun savaşıydı. 22 gün 22 gece muharebe göğüs göğüse bir mücadele, teknik kurulduğu zaman çok dar. Sayın Valimiz konuşacak, diğer başka konuşmacılarımız da var, ama bu savaşın önemlidir. Bu muharebenin. Yani burada 102 yıl önce, bu saatlerde kazanılan o zaferin buradaki duruşunun çok önemli bir siyasi sonucu vardı. Karlofça’dan Haymana’ya kadar uzanan geri çekilmenin geri döndürülmesi.” ifadelerini kullandı.
“102 Yıl Önce Bu Mekanda Tarihin Altın Sayfalarına Şehit Kanlarıyla Yazılan Büyük Bir Destan”
Karakaya’nın ardından konuşma yapmak üzere Adalet ve Kalkınma Partisi Ankara Milletvekili Murat Alparslan kürsüye çıktı.
Alparslan konuşmasında “Arkadaş yurdumu alçaklara uğratma sakın. Siper et gövdeni Dursun bu hayasızca akın Doğacaktır sana vaat ettiği günler hakkın kim bilir belki yarın, belki yarından da yakın. İşte bu sözlerin muhatabı olan bu asil millet, 102 yıl önce bu mekanda tarihin altın sayfalarına şehit kanlarıyla yazılan büyük bir destanı gerçekleştirdi. O sebeple bu millet sıradan bir millet değildir. Bu devlet sıradan bir devlet değildir. Ne mutlu ki bize şanlı bir tarihimiz var. Ne mutlu ki bize zengin bir kültürümüz var. Ne mutlu ki bize büyük ve güçlü bir medeniyetimiz var. O günlerde yok edildi, işgal edildi, parçalandı diye ve kuşakları hevesle dolan ve dünyanın dört bir yanından yedi düvel olarak ülkemize saldıran düşmanlar. işte bu mekanlarda tarihin çok sonralarda bile büyük bir başarıyla kahramanlıkla söz edileceği bir zaferle savunulduğu püskürtüldüğü ve denize dökülerek Türkiye Cumhuriyeti Devletinin kuruluşu sağlandı.” ifadelerini kullandı.
“Bu Faturayı Her Seferinde Göğsümüzü Gere Gere Ödedik. Bir De Karşı Tarafa Ödettik”
Alparslan’ın ardından konuşma yapmak üzere Ankara Valisi Vasip Şahin kürsüye çıktı.
Şahin konuşmasında “Bugün bizim hafızalarımızın alamayacağı derecede çok şiddetli çatışmaların, çarpışmaların meydana geldiği bir alan. Bugün sadece susarak, aslında onları anmak lazım. Hiçbir kelime, onların kahramanlığını ifade edemez çünkü. Ama bu kahramanlıklar, bu fedakarlıklar, yeni neslin, gelecek nesillerin mutlaka bilmesi, hazmetmesi ve kendilerinden sonra gelecek nesillere de aktarmaları gereken değerlerdir. En önce bu şehitlerimize karşı görevimiz budur; biz buna milli bilinç, milli şuur diyoruz. Milletleri zaten ayakta tutan zenginlikleri, fabrikaları vesaire değil. Bunlar da lazım tabii, ama millet olma şuurudur. Allah’a hamdolsun, bu millet millet olma şuurunu hala diri bir şekilde yaşıyor.
O gün, 102 yıl önce burada Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “Hatı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır. O satıh bütün vatandır. Vatandaşın her biri kanıyla bu toprakları sulanmadıkça düşman bu topraklara giremeyecektir” dediği gündür. Ve o talimat doğrultusunda her şeyini bırakıp, vatanın ve hürriyetin savunmasına kendilerini adayan o kahraman ecdadımızın bugün aslında manevi huzurlarındayız. Ruhaniyetler. Onların bizlerle birlikte bunu hissedebiliyoruz. Onların yaptığı kahramanlıklar, fedakarlıklar ve biz bunları ne kadar eleştirirsek eleştirelim, her vesileyle, her düştüğümüz badirede bunu görüyoruz. Bunu 99 depreminde gördük, ondan önce Kıbrıs savaşında gördük. 99 depreminden sonra 15 Temmuz’da gördük ve nihayet 6 Şubat’ta gördük. Bu millet hala övünülesi, gurur duyulması gereken bir millet. Onun için her birimiz bir diğerini bu bilinçle sevmeli, kucaklamalı. Ufak tefek eksiklerimiz, yanlışlarımız, hatalarımız bunu gölgelememeli.
Tabii, onlar bu kahramanlıkları yaptılar ama bu toprakları bize emanet ettiler. Ama bizim de bugün farklı şeyler peşinde olmamız lazım. Tabii ki her birimiz canımızı çekinmeden feda ederiz, edeceğiz. O şuurumuz var ama ölmekten önce şehit olmaktan önce de büyük vazifelerimiz var. Çünkü bu topraklarla ilgili hesap, 102 yıl önce başladı, 1071’de. 1453’te zirvesine ulaştı ve her aşamada, her fırsatta bu hesap bir fatura olarak önümüze çıkarılmak istendi. Ama Allah’a hamdolsun, bu faturayı her seferinde göğsümüzü gere gere ödedik. Bir de karşı tarafa ödettik.” ifadelerini kullandı.
Ankara Valisi Vasip Şahin’in konuşmasının ardından protokol ile birlikte Mangal Dağı’na da şehitliğe meşaleli yürüyüş yapıldı. Şehitlikte sela ve dualar okunmasının ardından program sona erdi.
Programa Ankara Valisi Vasip Şahin, Haymana Kaymakamı Mahmuthan Arslan, AK Parti Ankara Milletvekili Murat Alparslan, MHP Ankara Milletvekili Mevlüt Karakaya, Mamak Belediye Başkanı Murat Köse, Haymana Belediye Başkanı Özdemir Turgut, Ankara Kent Konseyi Başkanı Halil İbrahim Yılmaz katıldı.
