Muğla Bodrum’da evinde ölü bulunan 17 yaşındaki genç kızın boynunun kırıldığının belirlenmesi üzerine tutuklanan anne ve babası, ilk duruşmada hakim karşısına çıktı. Sanık baba, kızının cansız bedenine parmak izi kalır diye dokunmadığını söyledi.
Mazı Mahallesi Çocuk Mezarlığı mevkiinde ailesi ile birlikte yaşayan 17 yaşındaki lise öğrencisi Gamze Sakallıoğlu, geçen yıl ocak ayında annesi tarafından yatakta ölü bulunmuştu. Otopside boyun kemiğinin kırık olduğu ortaya çıkan genç kızın anne ve babası tutuklanmıştı. Sakallıoğlu çifti, birkaç ay sonra adli kontrolle serbest kalmıştı.
Çift, cezaevinden çıktıktan sonra ulusal bir televizyon kanalında yayınlanan programa çıkarak, çocuklarının katilinin bulunmasını istemişti. Aylarca programa katılan Sakallıoğlu çifti, geçen ekim ayında yeniden gözaltına alınarak tekrar tutuklanmıştı.
Genç kızın cinayetiyle ilgili ilk duruşma görüldü. Cinayet şüphelisi olarak yargılanan anne T. ve baba M. H. Sakallıoğlu Bodrum Ağır Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıktı. Duruşmaya sanıkların yanı sıra, Sakallıoğlu çiftinin kızları F.K., Z.M., oğulları M. Sakallıoğlu ve avukatları katıldı.
“ÖNCE KALP KRİZİ SANDIM, ARDINDAN BOYNUNDA İZ GÖRDÜM”
Mahkeme heyetinin olay gününe ve olaya ilişkin soruları üzerine baba Sakallıoğlu, yine suçlamaları kabul etmediğini söyledi. Olay gecesini anlatan sanık, “Psikolojim bozuk olduğu için uyku düzenimi etkiliyor. O yüzden uyumadan önce uyku ilacı kullanıyorum. Ben uyumadan önce kızım yanıma geldi bana sarıldı, yanaklarımdan öptü. Ben kızımdan önce uyudum. Kızım gittikten sonra biraz telefonla oyalandım ve uykum gelince telefonu, gözlüğümü bıraktım. Eşim o sırada akşamdan misafirlerimiz olduğu için dışarıya bardakları yıkamaya çıkmıştı. Uyuduğum sırada yüksek ses ve bağırtı olursa uyanabilirim. Sabah eşimin çığlığıyla uyandım. Eşim Gamzem ölmüş diye bağırıyordu. Ben odaya gittiğimde kızım sırt üstü kafası sola yatık bir şekilde yatıyordu. Yatağında telefonu vardı, ben de telefonu aldım odama götürdüm. Eşim ağlıyordu, ben eşime, ‘Biraderime haber ver’ dedim, ben de jandarmayı aradım. Kızımı kimin öldürdüğünü bilmiyorum, keşke bilsek. Normalde kızım hep kendi odasında uyurdu. O gece Gamze ağabeyi ve gelinimizin uyuduğu odada yattı. Ben parmak izi kalır diye kızıma dokunmadım. Kızımın boynunun sağ tarafında kızarıklık olduğunu gördüm. İlk etapta kızımın kalp krizi geçirdiğini düşündüm. Ambulans geldiğinde hava soğuk olduğu için sobayı yaktım. Beraatımı talep ediyorum” dedi.
“DOKUNDUĞUMDA ÖLDÜĞÜNÜ ANLADIM”
Anne T. Sakallıoğlu ise duruşmada olay gecesini anlatarak, “Hiçbir şeyden haberim yok, sabah kızımın ölüsünü buldum. Eşimin söyledikleri doğrudur. Uyumadan önce eşimin içtiği uyku ilacından ve ağrı kesici aldım. Karnıma sancı girdi, gece sabaha karşı tuvalete kalktım. Kızım işe gidecekti, uyuyakaldığını düşündüm ve normalde uyuduğu odada olmadığını gördüm. Daha sonra diğer odaya baktım. ‘Kızım Gamze geç kalacaksın işe gideceksin, ölü uykusuna mı yatıyorsun’ diye seslendim. Kızımın sadece saçlarının az bir kısmı görünüyordu, üstü kapalıydı. Ayak kısmından dürttüm, kalkmasını istedim. Tepki vermeyince yan tarafından dürttüm, yine de kalkmadı. Üzerindeki battaniyeyi hemen çektim. Yüzüstü yatıyordu. Kızımı çevirince nefes verir gibi bir ses çıktı. Elim tenine değdi, buz gibi olduğunu anladım. Çığlık atarak şoka girdim. Korktuğum için dışarı çıktım, eşimin yanına gittim. Eşime jandarmayı araması için Mumcular Jandarma Karakolunun numarasını verdim ve ben de eşimin kardeşi E.’ye haber vermek için evden ayrıldım. Ben katil değilim, kim yaptıysa bulunmasını istiyorum. Tanık L. C.’yi cezaevinden tanırım. Kendisiyle samimiyetim yoktur. Cezaevinde bulunduğum süre zarfında dava konusu olan olay televizyon programlarında gösteriliyordu. Cezaevinde herkes izliyordu, izleyenler arasında L. de vardı. Programdan etkilenerek beni cezaevinde darp ettiler. Ben eşimi hiç aldatmadım. Yengesi N., kızımı bir erkekle sosyal medya üzerinden tanıştırıp konuşturmuş. Kızımla aramda bir şey yoktu, arkadaş gibiydik. Ben kızımın evin dışında öldürüldüğünü ve tekrar evin içine bırakıldığını düşünüyorum. Ben beraatımı istiyorum. Hem kızımın acısını çekiyorum hem de hapis yatıyorum” diye konuştu.
Mahkeme heyeti sanık ve müşteki avukatlarını dinledikten sonra T. ve M. H. Sakallıoğlu’nun tutukluluk hallerinin devamına karar verdi. Duruşma 14 Eylül tarihine erteledi.
S.Cemal SÜZEROĞLU