İYİ Partili Heyetten MEB’in Önünde Basın Açıklaması

İYİ Parti Ankara İl Başkanı Faruk Köylüoğlu, yeni eğitim öğretim yılının başlamasıyla Milli Eğitim Bakanlığı önünde basın açıklaması düzenledi, partisinin eğitim politikalarında önerilerini anlattı.

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

İYİ Partili Heyetten MEB’in Önünde Basın Açıklaması

Gurbetelli YALÇIN – Furkan KARATAŞ / ANKARA – BHA 

Türkiye’de eğitim öğretim yılının ilk ders zili çaldı. Milyonlarca öğrenci yeni dönemin ilk derslerine giderken İYİ Parti’den eğitim politikalarına ilişkin basın açıklaması yapıldı.

İYİ Parti Ankara İl Başkanı Faruk Köylüoğlu, Milli Eğitim Bakanlığı’nın önünde yaptığı açıklamada parti olarak beklentilerini açıkladı.

Köylüoğlu, bakanlık önünde gerçekleştirdiği basın açıklamasına Andımız’ı okuyarak başladı. Andımız’ın okunması ardından Başkan Köylüoğlu yaptığı açıklamada, eğitim politikalarında toplumsal değerlerin özümsenmesiyle ilgili hassasiyetin gösterilmediğini belirterek, ”Pek çok konuda olduğu gibi eğitim politikalarında da ipin ucunun kaçırıldığına, toplumsal değerlerimizin özümsenmesiyle ilgili hassasiyetlerin eğitimde de terk edildiğine üzülerek tanık oluyoruz. Türk Milletinin duyarlılıklarının ötesinde, artık ayan beyan belli olan ve iyiden iyiye açığa çıkan bir gizli ajandada yazılı olanların, yasa ve yönetmelikler de hiçe sayılarak eğitimde de uygulamaya konulmasıyla somutlaştığını maalesef gözlemliyoruz. Yeni kuşakların, Anayasamızda da öngörülen; milli ve manevi değerlerinin yanı sıra Atatürkçü, laik, çağdaş ve bilimin işığında yetiştirilmesi amaç ve hedefinden hızla uzaklaşmakta olduğumuzun, evrensel kriterlerden öte, bir garip ideolojik hedefler doğrultusunda şekillendirilmek istendiğinin farkındayız.” dedi.

Öğretmenliğin bir uzmanlık alanı olduğunu vurgulayan Köylüoğlu, pedagojik formasyon ya da lisans eğitimi olmayanların eğitim verdiğini söyleyerek, ”1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu’na göre eğitim bir uzmanlık alanı ve öğretmenlik de bir ihtisas mesleğidir. Pedagojik formasyonu ve lisans eğitimi olmayan kişilerin değişik adlarla veya kaçak yapılar marifetiyle eğitim vermeye kalkıştıklarını dahi biliyor, bunlara göz yumulduğuna da şahit oluyoruz. Cumhuriyetin temel niteliklerinden biri Eğitim-Öğretim Birliği’dir ve bu konu, devletimizin varlığının ilelebet korunmasıyla da doğru orantılıdır.” diye konuştu.

”Eğitim Birey Yetiştirme Değil, Seçmen Yetiştirme Üzerine Kurulu”

Birtakım eğitim kurumlarının MEB müfredatı dışında faaliyetlerde bulunduğunu ve bu faaliyetlerde bulunan grupların hangi müfredata, hangi programa bağlı kaldıkları da meçhul olduğu için tehlikeli olduğunu söyleyen Faruk Köylüoğlu, eğitim kurumlarının birey değil, seçmen yetiştirdiğini dile getirdi.

Başkan Köylüoğlu açıklamasını şöyle sürdürdü:

”Vakıflar, cemaat, dernek grup ve benzeri din eğitimi veya değerler eğitimi adına MEB müfredatı dışında birtakım faaliyetlerde bulunmak, ülkemizdeki eğitim ve öğretim sürecini olumsuz etkiliyor. Zira bu tür faaliyetlerde bulunan grupların hangi müfredata, hangi programa bağlı kaldıkları da meçhuldür ve bu durum oldukça tehlikelidir. Şunu özellikle belirtmek isteriz ki; çağdaş ve modern eğitim ile birlikte, eğitimde fırsat eşitliğinin sağlanması her zaman olduğu gibi öncelikli talebimizdir.
Bıkmadan usanmadan, her türlü mecrayı kullanarak her fırsatta bu talebimizi haykırıyoruz, çünkü ülkemizin temel sorunu budur. Bugün de içinde bulunduğumuz eğitim sistemi, ne yazık ki, birey yetiştirme değil, seçmen yetiştirme üzerine kuruludur. Önce köy enstitülerinin kapatılmasıyla başlayan ülkemiz eğitimindeki erozyon, son 22 yıl içinde çok sayıdaki köy okullarının kapatılmasıyla da derinleştirildi.

Müfredat düzenlemelerinin Cumhuriyet değerlerinden uzaklaştırılarak yapılması, yukarıda sözünü ettiğimiz gizli ajandalı bir kurgunun hayata geçirilmesi amaçlıydı ve Türk eğitim sisteminde bilinçli bir yozlaştırmayı beraberinde getirdi. Yargı kararına rağmen keyfi bir uygulama ile Andımız’ın yasaklanması dahi Milli Eğitim ideallerimize vurulan en ağır darbelerden biri olmuştur. Çocuklarımızın, “Ne mutlu Türküm diyene!” diye haykırmasından rahatsızlık duyanların gerçek niyetinin, kimliksiz bir zihniyete sahip, kula kulluk eden bağımlı bireyler yetiştirmek olduğu net biçimde anlaşılmıştır.”

 

 

İYİ Partili Heyetten MEB’in Önünde Basın Açıklaması

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir