İnanmışlık ve Adanmışlıkların Başkentidir Ankara!
Ankara Kent Konseyi Başkanı Halil İbrahim Yılmaz’dan 100. Yıla ‘Cesaret’ Vurgusu…
Cesaretin Merkezi
Açıklamasında Ankara’nın, ‘yedi düvelin bir araya gelip yok etmek istediği bir milletin şahlanış merkezi, mazlum milletlerin umudu’ olduğuna vurgu yapan AKK Başkanı Yılmaz, şöyle konuştu:
“Hezeyan karşısında heyecan, karanlık karşısında aydınlık, esaret karşısında cesaret, zulüm karşısında merhamettir Ankara… Ankara, Milli Mücadele’ye ev sahipliği yapmış, yanı başına kadar gelen düşmanı ‘sathı müdafaa’ anlayışıyla geldikleri gibi geri gönderen ve yüzyıllar süren gerilemeyi tersine çeviren cesaretin merkezi olmuştur.”
Kızılca Gün Karşılaması
Samsun’a ayak basmasının ardından Amasya, Sivas, Erzurum Kongrelerini yaptıktan sonra hakkında yakalama ve idam kararı çıkarılmış Mustafa Kemal’i, Dikmen sırtlarında Seğmenlerin ‘Kızılca gün’ karşılamasıyla bağrına basan Ankara’nın, kurtuluş ve kuruluşun ebedi karargahı olduğunu vurgulayan Yılmaz, açıklamasını şu şekilde sürdürdü:
“Ankara’nın başkent oluşu, siyasi ve fiziki haritada bir işaret ve adlandırma olmanın ötesinde, köklü geçmişi binlerce yıl devam edecek geleceğinin işareti ve garantisidir. Başkent oluşuyla geçmişten gelen kadim uygarlıkların birikimini de miras edinmiştir.
UNESCO’nun Dünya Mirası Listesi’ne aldığı Gordion Antik Kenti, Midas’ın Frigya’sından binlerce yıl öncesinden bugüne uzanan bir kültürel miras… Ticari hayatı, ahlak esasına göre düzenleyen bir dayanışma örgütünün, ülkedeki asayiş gerekli kıldığı için sorumluluk üstlenerek yönetim görevini yerine getirdiği bir şehirdir Ankara.
Duatepe’de çarpışan yiğitlikte, Hacıbayram’daki bilgelikte, Meclis’teki inanmışlıkta, Çankaya’da tecessüm eden akılda; akıp gelen, durmak bilmeyen çağlayışta… Ankara, bir kent değil sadece, bir fikrin, bir iddianın ve inancın muzaffer oluş anlatısıdır. Sayılabilir nitelikleri ve vasıfları çoktan ardında bırakmış, varlığını ve idrakini, çılgınlık başını alıp giderken, açık sözlülüğün şeref olduğunda belirginleşmiş bir muhafızlığın sembolüdür.”
Ümmü’d Dünya!
Ankara’nın Cumhuriyet ve Misak-ı Mili ile özdeşleşmiş, aklın ve bilimin, kültür ve sanatla, sanayi ve üretimle, tarımdan eğitime her alanda bir Dünya Başkenti olduğuna dikkat çeken AKK Başkanı Yılmaz, açıklamasını şöyle tamamladı:
“Muhtaç olduğu kudretin nerede olduğunu muştulayan; kuvvet ve okşayıcı sözler karşısında eğilince vazifenin sesini duyurmaktan yılmadığı, korkusuz bir azim ve kararlılık kentidir Ankara. O, bizim kent’imizdir, kendimiz olduğunu unutmamak adına. Roma, Bizans, Selçuk ve Osmanlı’yı saymazsak, Ankara yepyeni bir kent, yaşı 100’e ulaşmış bir Başkenttir.
Ankara, zengin bir medeniyeti miras alan milletin, daha da zenginleşerek geleceğe taşıyacağı mirastır. Ankara, Ümmü’d Dünyadır!”