ZONGULDAK-BHA
Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Genel Başkanı Hakan Yeşil, son dönemde Türkiye Taşkömürü Kurumu’na (TTK) yönelik kamuoyuna yansıyan atamalar ve tartışmalarla ilgili bir açıklama yaptı.
Dünyanın en zor ve riskli işini yapan ve üretim tarihi boyunca ağır bedeller ödeyen maden işçilerinin ve onların çalıştığı Türkiye’nin gözbebeği bir kurumun siyasi tartışmalara neden olan atama ve uygulamalarla anılmasından rahatsızlık duyduklarını belirten Yeşil, “Biz Genel Maden İşçileri Sendikası olarak siyasi etkiden tamamen arındırılmış, liyakate dayalı atama ve terfi uygulamalarını savunduk, savunuyoruz” dedi.
GMİS Genel Başkanı Hakan Yeşil’in Yönetim Kurulu adına yaptığı açıklama şöyle: “Son günlerde Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) ile ilgili bazı atamalar ve uygulamalarla ilgili kamuoyuna yansıyan açıklamaları dikkatle takip ediyoruz.
Biz GMİS olarak taşkömürü üretimini artırarak ülkemiz sanayisine ve ekonomisine daha fazla destek verebilmenin mücadelesi içindeyiz.
Dünyanın en zor ve riskli işini yapan ve üretim tarihi boyunca ağır bedeller ödeyen maden işçilerinin ve onların çalıştığı Türkiye’nin gözbebeği bir kurumun siyasi tartışmalara neden olan atama ve uygulamalarla anılmasından rahatsızlık duyuyoruz.
Biz Genel Maden İşçileri Sendikası olarak siyasi etkiden tamamen arındırılmış, liyakate dayalı atama ve terfi uygulamalarını savunduk, savunuyoruz. TTK Yönetim Kurulu’na iş barışını, liyakati ve yönetsel hiyerarşiyi olumsuz yönde etkileyeceği açık bir atama yapılması kabul edilemez.
Biz GMİS olarak yıllardır, üyelerimiz olan işçi-mühendis arkadaşlarımızın sıralı görevde yükselme ve terfi haklarını alabilmeleri için mücadele ettik. Ancak karşımıza sürekli olarak 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu çıkarıldı. Hal böyleyken siyasi bir kimliğe sahip olduğu anlaşılan işçi-mühendis bir arkadaşımızın idari hiyerarşiyi alt üst edecek şekilde TTK Yönetim Kurulu Üyeliğine atanmasını büyük bir şaşkınlıkla karşıladık.
Kurum Genel Müdürlüğü’nün, bu şekilde bir atamanın kurumsal işleyişe zarar vereceğini, başta Bakanlık olmak üzere tüm yetkili kurumlara bildirmesi ve uyarması gerektiği kanaatindeyiz.
Özellikle zor süreçlerden geçtiğimiz bir dönemde kurumun işleyişine zarar verecek ve kurumu tartıştıracak atama ve girişimlere karşı, TTK Genel Müdürü, atamayı yönlendirenler ve atamaya yetkili makamlar başta olmak üzere, herkes azami hassasiyeti göstermelidir.
Anılan atama, kurumsal hiyerarşik yapıyı bozduğu, ast-üst ilişkilerini tartışmalı hale getirdiği için de tamamen yanlıştır. Bu yanlıştan derhal dönülmelidir.
Gereken, siyasi etkilerden tamamen arındırılmış, liyakate dayalı, sıralı hiyerarşiye uygun, kurumun büyümesi, gelişmesi ve sağlıklı işleyebilmesine katkı verecek atamalar ve görevlendirmeler yapılmasıdır.
Biz maden işçileri ve Genel Maden İşçileri Sendikası olarak; hangi siyasi partiye üye olduğuna, hangi siyaset veya dünya görüşüne sahip olduğuna bakılmaksızın liyakate, kıdeme, sıralı hiyerarşiye dayalı atamalar yapılmasını, işçi-mühendis arkadaşlarımızın sıralı görevde yükselme-terfi haklarının en kısa sürede hayata geçirilmesini talep ediyoruz.
TTK’nın özellikle hazırlık ve üretim faaliyetlerinin hızlı ve sağlıklı yürütülmesinde güçlüğe neden olan makine ve teçhizat eksikliği bulunmaktadır. Bununla birlikte işçi eksikliği bulunduğu, bu açıkların giderilmesi amacıyla kuruma yeniden işçi alınmasına ihtiyaç duyulduğu bilinmektedir.
Biz Genel Maden İşçileri Sendikası olarak siyasi otoritenin ve onun temsilcilerinin, bireysel işler yerine kurumun eksiklerinin giderilmesi, kurumsal ve toplumsal menfaatlerin sağlanması doğrultusunda çaba göstermelerini bekliyoruz.
İktidar ve muhalefet tüm siyasi partileri ve temsilcilerini: ülkemizin stratejik kurumlarından biri olan TTK ile ilgili siyasi tartışmalara yol açacak girişimlerde bulunmaktan uzak durmaya, TTK’nın stratejik önemine uygun olarak korunmasına, yatırımların yapılmasına ve gelişimine yönelik mücadeleyi hep birlikte vermeye davet ediyoruz.”