İSTANBUL-BHA

Türkiye ve dünya üzerinde yetim yavrularımızın sevgi ve şefkatle, ruh ve beden sağlığı bütünlüğü içerisinde büyüyüp gelişmesine katkıda bulunmak amacıyla 2017 yılında kurulan Yetim Vakfı; yetim, öksüz ve sosyal yetim çocuklara ayni, nakdi ve psikososyal destek vermeyi sürdürüyor.

Özellikle "Sosyal Yetim" kavramının sıkça altını çizen Yetim Vakfı, bu yıl 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları günü münasebetiyle, Türkiye'de bir ilke imza atarak Sosyal Yetimlik Sempozyumu düzenledi. Kalabalıklar İçindeki Yalnız: Sosyal Yetim Anne babası hayatta olduğu halde iyilik hali sağlanamayan, sevgiye ve şefkate muhtaç olan çocuk, şeklinde tanımlanan sosyal yetimlerin göz ardı edilmesine dikkat çekerek "Ben Burdayım" sloganıyla hareket edildi. Açılış konuşmalarını yapan Yetim Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Murat Yılmaz, dünyanın her yerindeki temel haklarından mahrum olan çocuklara değindi.

"Dünya üzerinde her beş çocuktan biri savaş, çatışma ve felaketlerden etkilenen ülkelerden birinde yaşıyor. 1 milyar çocuk çok boyutlu yoksullukla yüz yüze. 200 milyonu aşkın çocuk çalışmak zorunda. Bir o kadarı sokakların insafına terk edilmiş durumda. Sayıları 80 milyona varan mültecilerin yarısını da yine çocuklar oluşturuyor. Ortalama bir milyar yetim, öksüz, terk edilmiş çocuk ve sosyal yetimle aynı gök kubbeyi paylaşıyoruz. Bu da neredeyse 2,5 milyara varan dünya çocuk nüfusunun %40’ına tekabül ediyor."

Protokol konuşmalarını gerçekleştiren İstanbul Vali Yardımcısı Mustafa Kaya "Çocukların neşe ile ortalarda dolanması gerekirken, bombalar altında yaşam mücadelesi vermesi şu çağda utanılması gereken bir şey." dedi Sempozyuma ev sahipliği yapan Boğaziçi Üniversitesi Rektör Danışmanı Mustafa Metin Başbay ise "Sosyal yetimlik meselesine ilişkin farkındalığın artırılması için atılacak her adım geleceğimiz için önemli bir adımdır." Diyerek bu ve benzeri çalışmaları destekledi. “Doğru Soruları Sorarsak Doğru Cevapları Bulabiliriz.”

Alanında uzman akademisyenlerin katıldığı sempozyum 4 ayrı oturumla tamamlandı. Uzmanlar, tarihsel, sosyolojik, hukukî ve dinî açılardan sosyal yetimlik; sosyal yetimliği etkileyen teknolojiyi yanlış kullanma, şiddete maruz kalma, ihmal ve istismar, iletişim problemleri gibi içsel faktörler; savaşlar, göçler, afetler, sosyal çevreler gibi dışsal faktörler gibi başlıklar altında konuşarak sonuçlar çıkardı.

Çocuklarla kurulması gereken iletişim nasıl olmalı? Sosyal yetimler nasıl tespit edilmeli? Genç intiharlar, çocuk istismarları ve benzeri konulara da değinildi. Çocuklarda madde ve teknoloji bağımlılığı, ebeveyn çocuk arasındaki iletişimsizlik, yalnızlık gibi sorunlar ele alınıp çözüm önerileri sunuldu.