'Yaşadığımız acılar beste yaparken ilhamımız oluyor“
Söz yazarı, bestekâr, sanatçı Akel Orkhan Recebov, tvDEN'de Selime Aydemir’in hazırlayıp sunduğu Uzmanına Sor programına konuk oldu. İcra ettiği müziği ve besteleri üzerine konuşan Recebov, “Bir şarkıyı yazmam bazen üç günümü alıyor. Biz bestekârların gerçekten yaşadığı şeyler vardır bu da insana beste yapması için ilham kaynağı oluyor. Günün belirli bir saati değil, bir bakıyorsunuz gece 3'te oluyor bir bakıyorsunuz sabah 7'de oluyor“ dedi.
Programa, keman sanatçısı İlkay Soysal, klarnet sanatçısı İzzet Soysal, ritm sanatçısı Yılmaz Horsun ile katılan Akel Orkhan Recebov, doksanı aşkın bestesinin olduğunu ve hala keşfedilmeyi bekleyen bestelerinin olduğunu belirtti.
“BİR ŞARKIYI YAZMAM BAZEN ÜÇ GÜNÜMÜ ALIYOR“
Azerbaycanlı olduğunu ve müzik yeteneğinin aileden geldiğini belirten Recebov, “2006 yılında sahneye atıldım. 2009 yılında Artık tamamen besteleri yazmaya başladım ve yol almaya başladım. O gün bugündür tamamen müzikle uğraşıyorum. Evet müzisyenlik zor oluyor çünkü çok ödün veriyoruz ve karşılığını hayattan bekliyoruz. Çünkü çoğu başarının arkasında yatan bir yorgunluk, kırgınlık, bir zorluk, bir yani çok kayıp veriliyor. Ama bunun ileride sana getireceği başarı güzelliklerin farkında olarak yapıyoruz. Bir şarkıyı yazmam bazen üç günümü alıyor. Biz bestekârların gerçekten yaşadığı şeyler vardır bu da insana beste yapması için ilham kaynağı oluyor. Günün belirli bir saati değil, bir bakıyorsunuz gece 3'te oluyor bir bakıyorsunuz sabah 7'de oluyor. Sabah saat 7'de şarkının melodisini keşfettim sonra uyandım, sesimi kaydettim, uyandım daha sonra o şarkıyı besteledim“ dedi.
“AZERBAYCAN’DA EVLENECEK KIZLARA ÇEYİZ OLARAK PİYANO VERİLİR“
Azerbaycan kültüründen ve Aydın’ı çok sevdiğinden bahseden Recebov, bestelerine olan ilgiden şöyle bahsetti;
“Çocukken evimizde piyanomuz vardı, annemin piyanosuydu. Azerbaycan’da evlenirken kadınlara çeyiz olarak piyano verilir. O yüzden evde müzikle ve şarkılarla büyüdüm. Daha önce burada bulunmuştum ama 2009-2010 yılından beri Aydın’da yaşıyorum. Aydın halkı çok güzel Aydın halkının sıcaklığını seviyorum. Buradaki dinleyicilerim, ‘Akel devam et durmak yok. Biz arkandayız, yanındayız, destekliyoruz’ diyorlar. Şarkılarıma o kadar bayılıyorlar ki bu eser kimin diyorlar. Benim deyince şaşkınlığa uğruyorlar. Bu da benim için çok önemli biz ikinci gelişlerinde de artık eseri istiyorlar.“
“HAYALLERİME SINIR ÇİZERSEM ORADA TAKILIP KALIRIM“
Her zaman daha iyi bir müzisyen olmak için çabaladığını, hiçbir zaman sınır çizmediğini ve hep ileri gitmek istediğini vurgulayan Recebov, “Ben zaten kendimi tamamen olmuş aymıyorum. Tamam, en iyisi benim demiyorum. Çünkü bu yanlış bir şey olur. Ben oldum dediğim zaman belki de bırakırım müziği. Ben tamam değilim ve tamamlamam gereken de çok şey var. Bunun farkındayım ve bu Türkiye’yi de çok seviyorum. Biz Azeriyiz ama Türk kardeşlerimizi çok seviyoruz ve burada da nasıl diyeyim kendimi geliştirmek ayrı bir zorluk oldu ama bu tatlı bir zorluk. Ben hayallerime ve hedeflerime sınır çizmiyorum. Çünkü hayalimizde sınır çizdiğimiz an orada takılıp kalırız. Ben bir söz yazarı olarak, ülkenin değerli sanatçılarının gerçekten benim şarkılarımı söylemelerini isterim.
“MÜZİSYENLERİN YAŞADIĞI SIKINTILAR ORTADA“
Keman sanatçısı İlker Soysal ise, müziğin ve müzisyenin içinde bulunduğu sıkıntılardan bahsederek şunları söyledi; “Özellikle bu pandemi döneminde başlayarak ve günümüze kadar devam eden bir olumsuz bir süreç var. Bu süreçte bir sürü müzisyen arkadaşımız bazıları bir isteğe cevap veremediği, bilmediği için bazıları gerekli maddi imkânları olmadığı için bu süreçte hayatlarına kaybettiler. Tabii gönül ister ki hiç böyle olaylar yaşanmasın. Müzisyenin sıkıntıları ortada ve istediğimiz bir şey var sevilmek, takdir edilmek. Emeğimizin karşılığını almak istiyoruz.“ (Birlik Haber Ajansı-BHA)
Yorumlar