ULUSAL ÇAPTA OPERASYON; SÜT SAVAŞLARI MI? SEÇİM MANİPÜLASYONU MU?

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

ULUSAL ÇAPTA OPERASYON; SÜT SAVAŞLARI MI? SEÇİM MANİPÜLASYONU MU?Son bir yılda süt fiyatlarında yaşanan dalgalanmalar büyük soru işaretlerini de beraberinde getirdi. Özellikle üreticiden sütü alarak işleyen süt sanayi sektörünün, fiyat politikaları dikkat çekti. Özellikle de, geçtiğimiz yıl tüketiciye zam, seçim atmosferine girdiğimiz bu günlerde ise süt üreticisine indirim politikası akıllara “Seçim manipülasyonu mu?” sorusunu getirdi.
 
Süt fiyatlarında, özellikle geçtiğimiz yıl kamuoyunda geniş bir kesimi ilgilendiren bir dalgalanma meydana gelmişti. Esasında, her yıl süt fiyatlarını Ulusal Süt Konseyi belirliyor. Bu konsey de Üretici Alt Grubu, Sanayici Alt Grubu ve İlgili Bakanlık yetkililerinden oluşuyor. Konsey, geçtiğimiz yıl en son Eylül ayında bu fiyatı 8,50 olarak belirlemişti.
Fiyatları Ulusal Süt Konseyi Belirliyor Ama!…
 
Ancak, süt sanayi sektöründe aynı zamanda sektörde yönlendirici özelliğe sahip ve yabancı sermaye menşeli firmalar, bu fiyatı 11 TL’ye çıkarmış ve bu da marketlerde ki raflara yansımıştı. Üstelik süt sanayi firmaları bu artışı, bu konuda gerek üreticilerin bir kısmının, gerek Bakanlık temsilcilerinin, gerekse marketlerin “bu artış fiyat manipülasyonuna dönüşmesin” uyarısına rağmen gerçekleştirdi. Dolayısıyla da bu artış hem enflasyona hem de tüketiciye yansıdı.
 
İşte geçen yıl süt fiyatlarını gösteren ve basında da yer alan bir örnek
 
Geçtiğimiz yıl içinde, ülkemizde yaşanan ekonomik dalgalanmalar içinde, süt fiyatlarındaki artış belki tek başına bir anlam ifade etmedi. Ne var ki, bu artışta ön alan aynı firmalar, ülke genelinde, Ocak ayı içinde 1 günde 60’ın üstünde ilde, süt üreticileri ve temsilciler ile resmi olmayan toplantılar organize etti. Ve bu toplantıda da bu kez belirledikleri fiyatı 1 lira aşağı çekme çabasını ortaya koydu.
 
 
 
Her kesimden temsilcinin bulunduğu Ulusal Süt Konseyi’nin fiyat politikasına rağmen yaşanan bu gelişmeler, kafalarda soru işaretine neden oluyor. Zira Sektör temsilcileri, geçmiş yıllarda yaşananlara işaret ederek, bu dalgalanmanın süt üretiminde arz-talep kaynaklı bir dalgalanma olmadığını ısrarla belirtiyor.
 
 
Bir diğer dikkat çeken nokta ise, geçtiğimiz yıl gerçekleşen süt fiyat artışından etkilenen tüketicinin şikâyetine, bu defa süt üreticisinin, talep edilen indirime şikâyetinin eklenmesi. Türkiye’nin günlük süt üretimi günlük yaklaşık 55 milyon ton. Dolayısıyla üreticiye baskı yaparak talep edilen indirim miktarı da günlük 55 milyon olacak. Bu da üretici için günlük 55 milyon TL kayıp anlamı taşıyor.
 
Bu girişimin manidar olan bir diğer yönü de var. Manidar kısım ise, söz konusu fiyat indirim talebi ve buna yönelik toplantıların tarihi. Talep İlginç bir şekilde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan seçim tarihini açıkladıktan hemen sonra geldi. Sektör temsilcileri “bu bir tesadüf mü acaba? Seçim tarihi belli oldu. Bugün, üreticiye günde 55 milyon TL’ye mal olacak bir girişim masum bir girişim mi?”
 
Ayrıca, bazı sektör temsilcileri, “geçen yıl bu yabancı menşeli firmaların gerçekleştirdiği artış tüketiciye yansıdı. Bu yansıma sonucu olarak ta vatandaş bunu hükümete mal etti. Peki, üreticiye uygulanan indirim baskısının siyasete yansıması nasıl olur acaba? Bu durumun hükümetle ilgisi olmamasına rağmen, şimdiden ‘hükümet verdiklerini alıyor’ diyenler var. Varın gerisini siz düşünün” şeklinde dikkat çekiyor.
 
Haber: Kamil Akyürek (Birlik Haber Ajansı-BHA)

ULUSAL ÇAPTA OPERASYON; SÜT SAVAŞLARI MI? SEÇİM MANİPÜLASYONU MU?