İş dünyasında güçlü siber güvenlik altyapısına sahip işletmeler verilerini korurken, iş sürekliliğini ve karlılıklarını sağlayıp, itibarlarını güven altında tutabiliyor. Günümüz dijital çağında, işletmelerin karşılaştığı siber güvenlik tehditleri giderek daha sofistike ve karmaşık hale geliyor. Doğuş Teknoloji, iş dünyasından çok sayıda temsilcinin katılımıyla gerçekleştirdiği Cyber Security Day’de şirketlerin siber güvenlik yatırımları ile artan risklere karşı dirençli hale gelmesi gerekliliğine dikkat çekiyor.
Şirket üst yöneticilerinin ve siber güvenlik liderlerinin görüşleriyle şekillenen World Economic Forum’un 2023 Küresel Siber Güvenlik Görünümü raporuna göre saldırılar değişime uğruyor. Yapılan gözlemler odağında siber saldırganların artık, iş sürekliliği bozulması (%52) ve itibar zararı (%50) gibi konulara odaklandığı düşünülüyor. Aynı rapor, katılımcıların büyük çoğunluğunun(%91) yakın gelecekte yaygın, felaket niteliğinde bir siber olayın gerçekleşme olasılığını beklediğini ve %43’ünün ise, önümüzdeki iki yıl içinde kendi kuruluşlarını önemli ölçüde etkileyebilecek bir siber saldırının olasılık dahilinde olduğunu düşündüklerini de gösteriyor.
Doğuş Teknoloji’nin, çözüm ortakları Picus, Brandefense ve Fortinet’in katkılarıyla iş dünyasından çok sayıda temsilcinin katılımıyla gerçekleştirdiği Cyber Security Day’de şirketlerin siber güvenlikte nasıl bir kültür oluşturmaları gerektiğine ve siber güvenlik alanındaki trendlere dikkat çekildi.
Proaktif ve güçlü bir siber güvenlik kültürü olmazsa olmaz
Doğuş Teknoloji’nin Teknolojiden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Eray Gözener, etkinlikte yaptığı konuşmada proaktif bir siber güvenlik yaklaşımının gelecekte daha fazla önem kazanacağına inandıklarını belirterek, “Artık potansiyel tehditleri öngörerek değerlendirmek, zayıf noktaları belirleyerek olası riskleri minimize edecek uygun önemleri almak, siber güvenlik stratejilerinin ana odağı olacak. İşletmeler ve bireyler, sürekli olarak güvenlik önlemlerini güncellemeli, yeni teknolojileri benimsemeli ve güçlü bir siber güvenlik kültürü oluşturmalıdır. Siber saldırganların sürekli olarak yeni yöntemler geliştireceği ve tehditlerin karmaşıklığının artacağı da göz önünde bulundurmak gerekir. Bu nedenle, siber güvenlik stratejisini odağa alarak sürekli güncellenen güvenlik önlemlerini desteklemek büyük önem taşıyor.” dedi.
Siber güvenlik tüm çalışanların sorumluluğu
Sektördeki güvenlik eğilimlerini ve yeni tehditleri izlemek için siber güvenlik uzmanlarıyla iş birliği yapmanın önemine de değinen Eray Gözener, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Doğuş Teknoloji olarak, siber güvenlik teknolojilerini partnerlerimize sunduğumuz profesyonel destek ile birleştirerek müşterilerimizin güvenliğini artırıyor, siber tehditlere karşı daha dirençli hale gelmelerini destekliyoruz. Sunduğumuz hizmetler arasında güvenlik mimarisi tasarımı, network, bulut ve web2 ve web3 uygulama güvenliği, zafiyet yönetimi, sızma testi ve risk değerlendirmesi, güvenlik olay yönetimi, kimlik ve erişim yönetimi gibi uzmanlık alanlarımız bulunuyor. Siber güvenlik sadece güvenlik veya IT personelinin değil, herkesin sorumluluğu. Bu nedenle güvenlik politikalarında bireysel farkındalığının artırılması ve sürekli kılınması çok önemli.” (Birlik Haber Ajansı-BHA)