Tokat’ta, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün 84’üncü ölüm yıl dönümünde saatler 09.05’i gösterdiğinde hayat durdu. 26 Haziran Atatürk Kültür Sarayı’nda yapılan anma töreninde ise özlem, hüzün ve gurur vardı.
Atatürk’ün 84’üncü ölüm yıl dönümü dolayısıyla Tokat’ta anma töreni düzenlendi. Anma etkinliklerinin ilk adresi Cumhuriyet Meydanı oldu. Düzenlenen törende Tokat Valisi Numan Hatipoğlu, Tokat Belediye Başkanı Eyüp Eroğlu ve ilgililer çelenk sundu. Saatler 09.05’i gösterdiğinde ise sirenler çalmaya başladı. Bu sırada karayolunda bulunan araç sürücüleri ile caddede yürüyen vatandaşlar, saygı duruşunda bulundu, ardından ise İstiklal Marşı okudu.
“SONSUZLUĞUN ADIDIR ATATÜRK”
Anma etkinlikleri 26 Haziran Atatürk Kültür Sarayı’nda yapılan tören ile devam etti. Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından Tokat Güzel Sanatlar Lisesi Müdürü Yusuf Dursun günün anlam ve önemine dair konuşma yaptı. 10 Kasım Atatürk’ü Anma töreninde Tokat Güzel Sanatlar Lisesi öğrencileri tarafından yapılan Atatürk tablolarından oluşan harmoni sergilendi.
Daha sonra Mustafa Kemal’in vefat ettiği gün mizansenleştirilerek gazeteci bir çocuk 11 Kasım 1938 tarihli gazeteleri protokol üyelerine dağıttı. Programın devamında “SONSUZLUĞUN ADIDIR ATATÜRK” adlı oratoryo gösteresi kapsamında öğrenci ve öğretmenler şiirler ve şarkılar eşliğinde Atatürk’ün biyografisini sundu.
Atatürk’ün sevdiği şarkıların seslendirilmesi ile devam eden anma töreninde okul müdürü Yusuf Dursun zeybek oyunu sergiledi. Tokat Güzel Sanatlar Lisesi tarafından sergilenen oratoryo kalitesi ve tam koordinasyonu ile salondaki herkesi hayran bıraktı. 10 Kasım 1938, 09.05 zaman diliminin görsellerle zenginleştirilerek şiirsel işlenişi ise tüm salonu gözyaşlarına boğdu.
Gözyaşlarına hakim olamayan isimlerden biri de Tokat Valisi Numan Hatipoğlu oldu. Hatipoğlu salondaki anma töreninin sonunda sahneye çıkarak öncelikle programda emeği geçen öğretmen ve öğrencilere teşekkür etti. Programda Mustafa Kemal Atatürk’ün iki ayrı şahsiyetinin anlatıldığına vurgu yapan Hatipoğlu, “Birincisi İstiklal Savaşı’nın büyük kahramanı, aynı zamanda büyük bir asker. İkincisi ise Cumhuriyetimizin kurucusu. Artık bitmiş tükenmiş hasta adam bile denilemeyecek bir topluluk haline dönüşmüş olan bir coğrafyada, dünyanın bilmediği bir şey daha var. O da 2 bin 500 yıllık Türk devlet geleneğinin bir şekilde daima ortaya çıkması. Avrupa’nın bunu unuttuğunu görüyoruz. Afrika’da, Uzakdoğu’da, Hindistan’da, Güney Amerika’da ortaya çıkan bağımsızlık mücadelelerinin fitilini İstiklal mücadelemiz ateşlemiştir. Ardından onurlu bir şekilde masaya oturulup Avrupa’ya imzalatılan bir anlaşma var. Lozan Antlaşması… Kim ne derse desin, Lozan her halükarda bir büyük zaferdir. ‘Ben kendi devletimi kendi irademle, kendi halkımla, kendi ilkelerimle kuracağım’ demektir. Bu antlaşma ile birlikte Avrupa eşit bir devlet olarak Türkiye’yi kabul etmiştir. İslam coğrafyasının tamamına bakıldığında Türkiye Cumhuriyeti Devleti bir barış ve istikrar adası gibi parlamaktadır. İşte o dönemde yapılanlar, ortaya konulan o büyük mücadele, o devletlik daima devam etmiştir ve bugün Türkiye tüm dünyaya olduğu gibi özellikle İslam coğrafyasına da önderlik etmekte ve örnek teşkil etmektedir. Her türlü zorluğun üstesinden gelebileceğini tüm dünyaya göstermektedir. Bizim bu coğrafyada alnı ak, başı dik bir şekilde dolaşmamız, Cumhuriyet’in hepimizi eşit bireyler haline getirmiş olmasının büyük bir etkisidir. Cumhuriyetin artık yüzüncü yılı içerisindeyiz. Yeni bir Türkiye yüzyılı başlıyor diyoruz. Gerçekten de başlıyor. Ben de buna adım gibi iman ediyorum. Önümüzdeki 100 yıl içerisinde Türkiye her geçen gün dünyaya çok daha fazlasıyla nizam verecek. Bu anlamda tekrar hem arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum hem de Büyük Önder Atatürk’ü, onun kahraman silah arkadaşlarını rahmetle, minnetle anıyorum” dedi. (Hüseyin Kömür)
