Hülya Koçyiğit, her Pazar TRT-2 ekranlarında yayınlanan “Film Gibi Hayatlar” programında bu hafta, oyuncu Hakan Meriçliler’i konuk etti
Tiyatroda birçok oyunda rol alan Hakan Meriçliler ‘’Bütün oyunlarda çok severek çalıştım. Hiç boş geçmedim. Hiçbir zaman bankamatik oyuncusu olmadım. Gerekirse üç oyunda da oynarız. Bu bir sevda işi.’’ dedi.
Tiyatrodan sonra dizilere geçişini de anlatan oyuncu, dizilere oğlu sayesinde başladığını söyledi. Meriçliler ‘’Şu anda tiyatro son sınıf öğrencisi oğlum Doğaç, ilk okula başlayacaktı. Oğlumun iyi bir eğitim görmesini istedim. Tabii o zaman ben hiç dizici olmayı düşünmüyordum açıkça. Baktım ki para kazanmam gerekiyor. O sırada bir taksit problemi yaşadım ve o taksiti ödemem gerekti. O sırada Küçük Kadınlar dizisinden üç bölümlük bir iş geldi. O taksiti karşılıyordu. Ben de tamam dedim. Fakat benden o kadar memnun kaldılar ki o üç bölüm oldu on üç. Tamamlayıncaya kadar bekledim. Çok devam istemiyorum, dedim ve on üç bölüm sonra ayrıldım. Dizi hayatım oğlum sayesinde başladı.’’ dedi.
Yalan Dünya’daki Çağatay rolüyle hafızalarımıza kazınan Hakan Meriçliler, diziye dahil olmadan Gülse Birsel’in yeni bir iş yapacağını hissettiğini söyledi ve dahil olma sürecini şöyle anlattı: Çok severek oynadım. Ben dizi başlamadan önce Gülse Birsel’i gördüm ve bu kadın bir şey yapacak kesin hissediyorum, dedim. Benim altıncı hissim çok kuvvetlidir. Sonra menajerimi aradım ve ona da söyledim bu hissimi. Gördüm çünkü gördüm ondan o enerjiyi aldım. Sonra menajerim ‘’Evet Hakan doğru söylüyorsun. Bir sitcom ama cast belli bir rol kalmı’’ dedi. Evet gerçekten yanılmamıştım. Metin geldi, hazırlandım. Karaktere uygun giyindim, hazırlandım. Karakter olarak gittim Gülse ile görüşmeye. Beni görünce ve ben konuşmaya başlayınca tamam dedi.
Yalan Dünya’dan sonra benzer roller çok teklif geldiğini belirten oyuncu ‘’Çok teklif geldi, pek çok kere parayı reddettim. Aynı tipi oynamanı istiyorlar çünkü. Öyle tanıyınca öyle istiyorlar. Bizde böyle bir şey var. Avrupa’da, Amerika’da böyle bir şey yok. Benim aslında Joker gibi bir rol oynamam lazım. Tam böyle bir şey. Çok isterim mesela Joker oynamak.’’ dedi.
Oyunculukta asıl olanın duygu olduğunu belirten Hakan Meriçliler ‘’Güzelin güzeli var, yakışıklının yakışıklısı var. Böyle olduğu zaman bir çöplüğe dönüyor ortalık. Çünkü bu güzel gençlerimiz, güzel kızlarımız bir süre bu sektörde oluyorlar ama ömürleri çok uzun olmuyor bu anlamda. Eğer bu algıya kapılarak, sadece dış güzelliğe yönelik olarak hareket edelerse, vücudumu çok iyi geliştireyim, formumu tutayım, saçlarımı şöyle yapayımla kalırsa, ömürleri çok kısa olur. Esamesi bile okunmayacak bir hikayeye döner bu. Ben duygudan yanayım. Çünkü ben ne çirkin kadınların ne çirkin adamların o duyguyla ne kadar güzel olduklarını çok gördüm hayatımda. Yani asıl olan duygu ve o duyguyu verebilecek enerji. Yani bu pazar gitmez. Bir eleştirim şöyle benim. Bizim ülkede son dönemde özellikle son on yılda iyice artan, bir şekilde sadece genç insanların hikayeleri anlatılıyor. Halbuki dünyada bu böyle değil. Bu da herhalde yapımcıların bir pazar taktiği olsa gerek.’’ dedi.
Oyuncu olmak isteyenlere de tavsiyelerde bulunan Meriçliler ‘’Oyunculuk ya aşkla yapılır ya hiç yapılmaz. Çok mutsuz eder insanı. Çünkü onların kendi kameralarından baktığımız zaman çok mutsuz olacakları için ben özellikle bu işi yapamayacak arkadaşlara sesleneyim çünkü herkes oyuncu olmak istiyor artık. Herkes ama. Taksiye biniyorum, ‘’Abi oyuncu yapsana. Abi benden oyuncu olmaz mı?’’ gibi bir durum oluyor ve bence sakın böyle bir şey düşünmeyin.’’ dedi. (Birlik Haber Ajansı-BHA)