“Hiçbir ilaç bozuk kıkırdağı sağlamlaştırmaz”

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

“Hiçbir ilaç bozuk kıkırdağı sağlamlaştırmaz”Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Profesör Doktor İlhan Özkan, diz eklemlerindeki kireçlenmenin özellikle kadınlarda daha çok genetik faktörlerde kaynaklı görüldüğünü ve kilonun önemini vurguladı.
 
tvDEN ekranlarında yayınlanan, Hazal Bayık’ın hazırlayıp sunduğu Sağlık Vakti programının konuğu Özel Medinova Hastanesi Yönetim Kurulu Başkanı ve Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Profesör Doktor İlhan Özkan oldu. Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Profesör Doktor İlhan Özkan, “Genetik faktörlere etki edemediğimiz gibi bundan sonraki gidişatı yavaşlatmak için ekleme daha az yük binmesi için kilo korunmalıdır” dedi.
 
“ÖZELLİKLE 40 YAŞ ÜZERİNDE BAŞLAYAN BİR RAHATSIZLIKTIR”
 
Diz ve eklemlerde meydana gelen kireçlenme ile ilgili bilgi veren Özkan, eklem kıkırdağında ortaya çıkan aşınma ya da yok olmanın daha çok kadınlarda meydana geldiğini kaydetti. Özkan, eklem ağrılarının ilk başta basit bir ağrı olarak görüldüğünü ifade ederken, diz kireçlenmesini şu ifadelerle dile getirdi: “Yaşam süresinin uzaması ile eklemlerindeki kireçlenmeler hasta grubunun bir çoğunu oluşturuyor. Hastada yürüme güçlüğü ve ağrı ortaya çıkıyor. Hastalık temel olarak eklem kıkırdağının aşınması ve yok olmasından kaynaklıdır. Kadınlarda daha çok görülen bir hastalık olmakla beraber ilk başta basit ağrılar olarak görülüyor. Her diz ağrısı kireçlenme değildir. Özellikli 40 yaşının üstünde başlayan bir rahatsızlıktır. Bir takım romatizmal hastalıklarda da eklem kıkırdağı bozulabilir. Bunlara da kireçlenme denebilmektedir”
 
“MR TEMEL TANI YÖNTEMİ DEĞİLDİR”
 
Eklem kıkırdağının bozulması ya da aşınmasındaki temel tanı yönteminin MR olmadığını ifade eden Özkan, röntgenleme yönteminin de tanı koymak için yeterli olabileceğini dile getirdi. Özkan, “Daha genç yaşlarda da görüldüğünde hasta bize geldiğinde biz diz açıklığına bakıyoruz. Hassasiyetini kontrol ederek genel bir muayene ile film çekerek eklem kıkırdağının görüntüsüne bakıyoruz. Biraz ilerlemiş bir kireçlenmeye filmle tanı koymak çok kolay. Kireçlenmenin görüntüsünü almak için her zaman MR görüntüsüne ihtiyaç yoktur. MR’ın bu hastalıkta temel tanı yöntemi olarak görülüyor ama aslında bazen emar bizim için yanıltıcı olabiliyor”
 
“HİÇBİR İLAÇ BOZUK KIKIRDAĞI SAĞLAMLAŞTIRMAZ”
 
Eklemlerde görülen kireçlenmelere ameliyatlı ve ameliyatsız tedavi yöntemleri uyguladıklarını dile getiren Özkan, ameliyatsız tedavi yöntemleri için şu ifadeleri kullandı: “Tedavide dikkate aldığımız şeylerden biri hastalığın derecesidir. Ameliyatsız tedavilerde yaşam şeklini değiştirmek gibi önerilerde bulunuyoruz. Başlangıç dönemlerinde bir takım ağrı kesici ilaçlar kullanabiliyoruz. Hastalıkta hiçbir ilaç yok ki bozuk kıkırdağı sağlam kıkırdağa çevirebilsin. Spor ve hareket halinde olmalarını öneriyoruz. Bunlar hastalığı tam olarak geriletmiyor ama hastalığın seyrinin yavaşlamasını yardımcı oluyor. Bunlar başlangıç dönemlerinde etkili olan yöntemlerdir. Halk arasında bahsedilen bir takım tedavi yöntemleri var. Bamya tohumundan bahsediyorlar. Bu tedavilere karşı değilim fakat bunların çok dikkatli kullanılması gerekir. Bunların tam olarak tedavi ettiğini hiçbir zaman düşünmemek lazım.
 
“CERRAHİ TEDAVİLERDE YAŞ VE HASTALIĞIN BOYUTU ÇOK ÖNEMLİDİR”
 
Ameliyatsız tedavi yöntemleri için ise şu ifadeleri kaydetti: “Ameliyatsız tedavilere yanıt vermeyen hastalardan ameliyatta tedavileri başvuruyoruz. Cerrahi tedavilerde yaş ve hastalığın boyutu çok önemlidir. Eklem içerisine iki noktadan girip eklem içerisinde temizlik yapabiliyoruz. Gençlerde kemik eğriliği düzeltme ameliyatları yapılmaktadır. Protezden önce hastalarda mutlaka kemik eğriliği düzeltme ameliyatı olabilir mi diye düşünüyoruz. Ondan sonrasında ise protez düşünüyoruz. Kemik eğriliği düzeltme ameliyatlarında iyileşme süresi biraz uzun oluyor. Yapay kırığın tekrar kaynaması için belli bir süre lazım. Bu kırıklar yaklaşık iki buçuk üç ayda üzerine basılacak duruma geliyor. Tüm eklem açık hareket avantajını kazanabiliyor. Protezin getirdiği kısıtlamalar bu hastalarda yoktur. Bu hastalıkta en çok yapılan cerrahi tedavi eklem protezleridir. Bozuk kıkırdağın üzerine bir kaplama geçiriyoruz. Protez kararını verirken hastanın yaşına çok önem veriyoruz. Hastaların 60 yaşının üzerinde olmasına dikkat ediyoruz çünkü protezlerin ortalama ömrü 10 ila 15 yıl arasındadır. Ameliyat olmanız gerekiyorsa mutlaka ameliyat olmanızı tavsiye ediyorum. Hareketsizliğin getirdiği riskler ameliyatların getirdiği risklerden daha fazladır. Uygun hastaya uygun ameliyatlar yapıldığı sırada başarı oranları yüksektir” (Mehmet Aydın)

“Hiçbir ilaç bozuk kıkırdağı sağlamlaştırmaz”