ALMAN HUKUKUNDA İFLASA BAŞVURU PROSEDÜRÜ

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

ALMAN HUKUKUNDA İFLASA BAŞVURU PROSEDÜRÜHAMBURG – Almanya’daki ekonomik dalgalanmalar, güçlü rakipler, kötü yönetim, gelir-gider dengesini sağlayamama gibi birçok neden, kişilerin ve şirketlerin aşırı borçlanmasına ve bunun sonucunda da iflas etmelerine neden oluyor. Özellikle koronavirüs pandemisi ve enerji krizi Almanya’da birçok tüketicinin ve şirketin iflasa başvurmalarına neden olmuştur. Alman hukukunda InsO m. 11 hükmü gereği tüccar olmayan gerçek kişilerin iflâsı mümkün. Bu duruma ‘’tüketici iflası’’ (Verbraucherinsolvenzverfahren) deniliyor. Alman İflas Kanunu’na göre her gerçek kişi, tüzel kişi veya şahıs şirketleri iflasa tabidir. Tüketici iflâsında amaç, gerçek kişinin bakiye borçtan kurtulmasını sağlamaktır. Aynı şekilde şirketler de aşırı borçluluk halinde iflas başvurusunda bulunabiliyorlar. Buna da şirket iflası adı verilmektedir. Son yıllarda çoğalan iflaslarla ilgili Çevik-Çiftçi Partner Hukuk Bürosu olan Denizli Barosuna kayıtlı Avukat/TR Süleyman Çevik, iflas konusu hakkında söyledi:

Ekonomik dalgalanmalar, güçlü rakipler, kötü yönetim, gelir-gider dengesini sağlayamama gibi birçok neden kişilerin ve şirketlerin aşırı borçlanmasına bunun sonucunda da iflas etmelerine neden olabilmektedir. Özellikle koronavirüs pandemisi ve enerji krizi Almanya’da birçok tüketicinin ve şirketin iflasa başvurmalarına neden olmuştur. Alman hukukunda InsO m. 11 hükmü gereği tacir olmayan gerçek kişilerin iflâsı mümkündür. Bu duruma ‘’tüketici iflası’’ denilmektedir. Alman İflas Kanunu’na göre, her gerçek kişi, tüzel kişi ve şahıs şirketleri iflasa tabidir. Tüketici iflâsında amaç, gerçek kişinin bakiye borçtan kurtulmasını sağlamaktır. Aynı şekilde şirketler de aşırı borçluluk halinde iflas başvurusunda bulunabiliyorlar. Buna da şirket iflası adı verilmektedir.

TÜKETİCİ İFLASINA BAŞVURU ŞARTLARI
Yüzlerce alacaklısı olan bir ticari şirkete yapılacak iflâs takibi ile alacaklı sayısı ve malvarlığı miktarı çok daha az olan tüketiciye karşı yapılacak iflâs takibi birbirinden farklıdır. Tüketiciye karşı yapılacak iflâs takibinin daha basit, daha hızlı ve daha ucuz olması gerektiğini düşünen kanunkoyucu, tüketici iflâsına ilişkin ayrı düzenlemeler getirmiştir. Tüketici iflâsının temel amacı, borçlarını ödeyemeyen gerçek kişi borçlunun ödeyebileceği kısmını ödedikten sonra borcunun arta kalan kısmından kurtulmasını sağlamaktır. Tüketici iflasında iflası veren kişi, iflastan önceki alacaklılarına karşı korunuyor, mallarına haciz yapılamıyor. Borçlarını ödeyemeyen gerçek kişi borçlu, Kanunda sayılan şartları yerine getirdiği takdirde yine Kanunda belirlenen süre sonunda bütün borçlarından kurtularak yeniden hem toplumsal hem ekonomik hayata atılabilme imkânına sahip olacaktır. Kişilerin tüketici iflasına başvurmaları için belirli şartların mevcut olması gerekmektedir.

Bunlar;
Alman İflâs Kanunu’nun 304. Maddesi’ne göre sadece gerçek kişiler bu iflas yoluna başvurabilir.
Başvuruda bulunan aşırı borçlu olmalıdır.
Alacaklı sayısı 20’den fazla olmamalıdır.
Alacaklıları ile anlaşmaya çalışmış, onlara bir borç ödeme planı sunmuş olmalı ve anlaşmaya varılamadığını kanıtlamalıdır.
Gayrimenkul veya hayat sigortası gibi herhangi bir varlığı olmamalıdır.
Kişi çalışan, memur, emekli veya işsiz olmalıdır. Doktor, avukat, psikolog, noter, tacir, mimar, noter gibi serbest meslek sahibi kişilerin tüketici iflasına başvurabilmeleri için ancak faaliyetlerini durdurmuş olmaları ve Kanunda aranan diğer şartları yerine getirilmiş olmaları gerekmektedir.

Tüketici iflâsında borçlunun hukuki işlem yaptığı esnadaki durumu değil, takip yoluna başvuru esnasındaki durumu dikkate alınır. Örneğin, icra ettiği ekonomik faaliyetten dolayı borçlanan borçlu, başvuru esnasında bir ekonomik faaliyette bulunmuyorsa, alacaklı sayısının yirmiden az olması ve borcunun iş hukukundan kaynaklanmaması halinde tüketici iflâsına başvurabilir. Tersine, ticari faaliyette bulunan bir kişi, ticari faaliyeti için değil arabasının temiri için kredi çekmiş ve borcunu ödeyememişse söz konusu borcu için tüketici iflâsına başvuramaz. Bütün bu şartların varlığı halinde kişiler, tüketici iflasına başvurabilirler.
TÜKETİCİ İFLASININ AŞAMALARI
Tüketici iflası kural olarak üç aşamadan oluşur.
Bunlar;
Mahkeme dışında, alacaklılar ile uzlaşma denemesi
Borçlu ile alacaklılar arasında uzalaşmaya varılamazsa borçlunun bir tasfiye planı ile mahkemeye başvurusu,
Son olarak da ilk iki aşamanın başarısız olması halinde başvurulan basitleştirilmiş bir iflâs işlemidir.

ŞİRKET İFLASINA BAŞVURU ŞARTLARI
Her ne kadar şirketler iflas başvurusundan kaçınmak isteseler de iflas yasasına (InsO) göre aşırı borçlanma ve yaklaşan iflas halinde bu yola başvuru yapılması zorunlu bir adımdır. Aksi takdirde hapis veya para cezası riski vardır. Şirketin varlıkları artık yükümlülüklerini karşılayamadığında ortaya çıkan durum aşırı borçlanma olarak kabul edilir. Bununla birlikte, mali darboğaza rağmen şirketin önümüzdeki 12 ay içinde devam etmesi muhtemel ise, InsO m.19’a göre aşırı şirketin aşırı borçlu olduğu kabul edilmez. Şirketin önümüzdeki 24 ay içinde iflas tehdidiyle karşı karşıya kalacağı öngörülüyorsa, şirket yönetimi InsO m.18’e göre iflas başvurusunda bulunmalıdır.

İFLAS SÜRESİ
İflas için mahkemeye başvuruda bulunulan süreden başlayarak 3 yılın sonunda, borçlunun belirli koşulları yerine getirmiş olması halinde, alacaklılara herhangi bir ödeme yapılmamış olsa bile borcun tamamı sıfırlanıyor. Kanun değişikliğinden önce iflas başvurusunda bulunduktan sonra 6 yıllık bir süre vardı ve bu sürenin sonunda borçtan tamamen kurtulmak mümkündü. Ancak kanun değişikliği ile birlikte 6 yıllık bu süre 3 yıla düşürüldü. Böylelikle kişilerin hem toplumsal hem ekonomik hayata yeniden dönebilme süreleri kısalmış oldu. Kanun değişikliğinden önce de 3 yılın sonunda borçtan kurtulma imkanı vardı ancak bunun için borcun %35’inin ödenmiş olması şartı vardı. Değişiklikle birlikte bu şart kaldırıldı ve 3 yılın sonunda hiçbir borç ödemeksizin borçların silinmesi mümkün hale getirildi.

İFLAS ETMENİN SONRAKİ SÜRECE ETKİSİ
İflas sürecinin sonunda borçların sıfırlandığı tarihten itibaren, iflas edenin bu durumu SCHUFA adı verilen kurum tarafından kayıt altına alınır ve bu kayıt iflas edenin neredeyse her önemli adımında rol oynayacaktır. Bir telefon hattı açarken veya bir kredi başvurusunda bulunulduğunda banka tarafından kişinin sicili kontrol edilecektir. Böylece kişinin borçlu olup olmadığı ve bir müşteri olarak güvenilir olup olmadığı hakkında bilgi verecektir. Aynı şekilde ev sahipleri kira sözleşmesini imzalayabilmek için SCHUFA puanını görmek isteyecektir. Bunun gibi birçok nedenden dolayı SCUFA kaydı kişilerin hayatını oldukça etkilemektedir. Yasal değişiklikten önce bu kayıtlar 3 yıl süre ile saklanıyordu ancak 28 Mart 2023 itibarıyla yeni düzenleme ile birlikte altı aydan uzun süredir saklanan kalan borç muafiyeti için tüm kayıtlar ve ilgili borçlara ilişkin tüm bilgiler, bu tarihe kadar geriye dönük olarak altı ay sonra silinecektir. İlgili kayıtların silinmesi için herhangi bir kuruma başvuruda bulunulması gerekmiyor, çünkü bu süreç otomatik olarak işletilecek. (Birlik Haber Ajansı-BHA)

ALMAN HUKUKUNDA İFLASA BAŞVURU PROSEDÜRÜ