Hukukçu ve sosyolog Zekai Savaşlar, tvDEN ekranlarında yayınlanan "Kuş Bakışı" programında güncel gelişmeleri analiz ederek Türkiye'nin bölgesel ve küresel düzeyde karşı karşıya olduğu tehditlere dair dikkat çekici açıklamalarda bulundu. Savaşlar, Ukrayna-Rusya Savaşı'ndan Suriye'deki çatışmalara, Fener Patrikhanesi'nin rolünden Yunanistan'ın Ege'deki provokasyonlarına kadar birçok konuyu ele aldı. "Türkiye'nin çevresi adeta bir ateş çemberine dönmüş durumda" diyen Savaşlar, özellikle tarihi örneklerle desteklediği anlatısında "dış güçlerin bölgesel planlarının farkında olmanın" önemine vurgu yaptı.
UKRAYNA-RUSYA SAVAŞI VE TÜRKİYE’YE ETKİSİ"2024'e yaklaşırken ülkemizin durumu gerçekten çok kritik bir vaziyet aldı" diyen Zekai Savaşlar, Rusya-Ukrayna savaşının bölgesel etkilerini değerlendirirken, savaşın Türkiye ekonomisi üzerindeki yansımalarına dikkat çekti. "Rusya ve Ukrayna'dan yapılan buğday tedarikindeki kısıtlamalar, tüm dünyayı etkileyen bir durum aldı" ifadelerini kullanan Savaşlar, Avrupa'nın enerji krizini çözmek için Amerikan kaynaklarına yönelmesiyle küresel enflasyonun yükseldiğini ve bunun Türkiye'nin ihracatını olumsuz etkilediğini vurguladı.
Bu süreçte Türkiye'nin, ticaret hacmindeki daralma, döviz farkları ve turizm gelirlerindeki kayıplarla mücadele ettiğini belirten Savaşlar, "Bu savaşın Türkiye'nin ihracat rakamları üzerinde olumlu bir etkisi olduğu iddia ediliyor, ancak döviz farkı nedeniyle Türkiye’nin lehine bir durum olmuyor" dedi. Bölgedeki nükleer gerilime de değinen Savaşlar, "Nükleer silahların kullanılabileceği konuşuluyor, bu durum dünya barışını ve güvenliğini tehdit ediyor" sözleriyle endişesini dile getirdi.
SURİYE VE BÖLÜNME SENARYOSUZekai Savaşlar, Suriye'deki son gelişmelerin Türkiye açısından ne denli önemli olduğunun altını çizdi. Suriye'nin dörde bölünme operasyonunun fiilen başladığını ifade eden Savaşlar, "Suriye'de bir oyun kuruldu ve bu oyunun final bölümüne doğru geliyoruz" dedi.
"PYD'yi orada hazırladılar, Rusya-Ukrayna savaşıyla Rusya'nın eli zayıflatıldı, arkasından İran’a suikastlarla gözdağı verildi" ifadelerini kullanan Savaşlar, bölgedeki güçlerin Suriye'yi parçalama planına dikkat çekti. "Suriye'nin destek güçleri çekilince rejim destekçileri boşluğa düştü. Şimdi de rejim karşıtları Hama ve Humus'a kadar geldi ve belki Şam'a doğru hareket edecekler" şeklinde konuştu.
Bu süreçte Türkiye'yi bekleyen riskleri de dile getiren Savaşlar, "Bölgedeki her çatışma Türkiye'ye sığınmacı akını, ekonomik yük ve toplumsal huzursuzluk olarak yansıyor. Suriye’nin bölünmesi, Türkiye’ye olumsuz yansıyacak, başımızı ağrıtacak bir süreç olacak" ifadelerini kullandı.
PATRİKHANENİN EKÜMENİKLİK İDDİASI VE TÜRKİYE’YE ETKİLERİZekai Savaşlar’ın üzerinde en çok durduğu konulardan biri Fener Rum Patrikhanesi’nin ekümeniklik iddiaları oldu. Savaşlar, "1996'da Patrick ölünce yerine Kadıköy Metropoliti Bartolomeos seçildi ve ekümeniklik iddiası sürdürülmeye başlandı. Türkiye buna karşı çıkarak ‘Patrikhanenin sadece Türkiye sınırları içinde görev yapması’ gerektiğini Lozan’a dayandırdı ama maalesef bu konuda gerekli adımlar atılmadı" dedi.
Fener Rum Patrikhanesi'nin Türkiye'nin dış politikasına zarar verdiğini iddia eden Savaşlar, "Bartolomeos, Ukrayna’daki kiliselerin özerklik ilanını tanıyarak Rusya’yla aramızı açtı. Rusya, Türkiye'yi, kendi dini işlerine karışmakla suçladı" dedi. Bartolomeos'un Yunanistan ve ABD tarafından desteklendiğini belirten Savaşlar, "Patrik Yunanistan’a gidince devlet başkanı gibi karşılanıyor, Amerika başkanlarıyla görüşüyor, kilise siyasetinin içinde aktif bir rol alıyor" diyerek, Türkiye’nin bu duruma müdahale etmesi gerektiğini savundu.
"Ukrayna savaşında barış görüşmeleri için İsviçre’de yapılan görüşmelere Bartolomeos da davet edildi. Bu, Rusya’nın 'Türkiye'nin dini işlere müdahale ettiği' tezini destekledi" ifadelerini kullanan Savaşlar, bu tür gelişmelerin Türkiye'nin diplomatik duruşunu zayıflattığını belirtti.
YUNANİSTAN’IN EGE’DEKİ PROVOKASYONLARIYunanistan'ın Ege'deki faaliyetlerine de değinen Savaşlar, "Yunanistan, adalarımızı işgal etti, buna karşı hiçbir ses çıkmadı. Yunanistan'ın Doğu Akdeniz'deki adımlarına karşılık verilmiyor, mütekabiliyet esasında Yunanistan'a gereken cevap verilmiyor" dedi.
Savaşlar, Yunanistan'daki camilerde Türkçe konuşmanın yasaklandığına, Batı Trakya’daki Türk azınlığın baskı altında tutulduğuna ve Erasmus programıyla Pontusçu fikirlerin Türk gençlerine aşılanmaya çalışıldığına dikkat çekti. "Bizim belediyelerimiz Yunan adalarına yolcu taşımak için seferler düzenledi. İstanbul, İzmir, Balıkesir ve Aydın belediyeleri bu taşımacılığı yaptı. Bu kanunsuz bir durum. İçişleri Bakanlığı'nın işlem yapması gerekir" dedi.
TARİHTEN ALINACAK DERSLER: "BUGÜN YEDİĞİN HURMA, YARIN TIRMALAR"Zekai Savaşlar, tarihi olaylardan ders alınması gerektiğini belirterek çarpıcı örnekler verdi. "12 Eylül Darbesi sonrası Yunanistan'ın NATO'ya dönüşüne Türkiye onay verdi. O dönem 'Güneydoğu kanadımız güçleniyor' dediler, ama bu kararın Türkiye'ye nasıl zarar verdiğini şimdi görüyoruz" dedi.
Savaşlar, Osmanlı dönemindeki "Aziz Ali" olayına da değindi. "Aziz Ali, Osmanlı ordusunda bir subaydı, Arap isyanlarında önemli rol oynadı. İdam mahkûmu iken affedildi ve daha sonra Osmanlı'nın en büyük düşmanlarından biri oldu. Tarih, aynı hatayı iki kez affetmez" dedi.
Bunların, günümüzdeki PKK ve FETÖ gibi yapılarla benzerlik taşıdığını ifade eden Savaşlar, "Bugün affettiğin birini, yarın karşında bulabilirsin. Aynı hataya tekrar düşmemek gerekir" ifadeleriyle yöneticilere ve karar vericilere önemli bir mesaj verdi.
"MEZHEPÇİLİK VE ETNİK ÇATIŞMALAR, EMPERYALİST OYUNLARDIR"Savaşlar, İslam dünyasındaki mezhep çatışmalarına da dikkat çekerek, "İslam dünyasındaki felaketin ana sebebi mezhepçilik" dedi. İran, Suriye, Irak ve Lübnan’da yaşanan mezhep çatışmalarının, bölgenin bölünmesine hizmet ettiğini belirtti. Bu çatışmalarda etnik köken ve mezhep farklılıklarının kışkırtıldığını söyleyen Savaşlar, "Önce mezhep çatışması çıkar, arkasından etnik çatışma gelir. Bu değişmez bir kuraldır" dedi.
Zekai Savaşlar, programın sonunda halkı uyanık olmaya çağırarak, "Bu ateş çemberinden kurtulmanın yolu milli birliği sağlamaktır. Devlet aklı, Atatürk’ün ‘Yurtta Sulh, Cihanda Sulh’ anlayışını terk etmemelidir" dedi. Bölgedeki gelişmelerin, ekonomik krizle birleşerek Türkiye’yi daha da zor bir duruma soktuğunu belirten Savaşlar, "Dış güçlerin oyunlarına karşı uyanık olmalıyız" diyerek sözlerini tamamladı.