Kültür-Sanat

Rüzgârlı Bir Günün Düşleri

Yazar Güven ALPAYRAK'ın kaleminden "Rüzgarlı Bir Günün Düşleri" Şiir'i

Abone Ol

Bugün şehir, deli bir rüzgârın ellerinde savruluyor.
Pencerelerin camında uğuldayan o eski şarkıyı duyar gibiyim:
"İçeri gel, biraz soluklan... Dışarıdaki karmaşa, bir süreliğine unutulabilir."

Evet, dostlarım... Bugün kendimize bir hediye verelim.
Bugün, dış dünyanın bitmek bilmeyen çekişmelerini, kirli siyasetin ağır havasını,
kırık dökük haberleri geride bırakıp,
ruhumuzu rüzgâra bırakıp, hayal kurmayı seçelim.

Kendimize şu basit ama asil soruyu soralım:
"Ben, nasıl bir dünya istiyorum?"

İşte, bütün değişim bu küçük soruyla başlar.
Çünkü biliyorum ki, hepimizin içinde çocuk kalmış bir özlem vardır:
Adalet isteriz. Sevgi isteriz. Saygı isteriz.
Kendimize yapılmasını istemediğimiz hiçbir şeyi başkasına reva görmek istemeyiz.
Ve biliriz ki, insanlar kutsaldır;
fikirler ise sadece tartışılabilir.
İnançlarımıza zincir vurulamaz,
fakat düşüncelerimiz, karşılıklı konuşmalarda serbestçe yüzmeli.
Hiçbir düşünce bir diğerine zorla giydirilmemeli.
Zorla giydirilen her fikir, gün gelir can yakar.

O yüzden bugün, evimizin güvenli sıcaklığında,
kalbimize bir pencere açalım.
Hayal edelim:
Küçük şehirler, büyük umutlarla dolu.
Sokaklar kahkahalarla çınlıyor.
Kitaplar okunuyor, türküler söyleniyor.
İnsanlar, farklılıkları birer zenginlik gibi kucaklıyor.
Kimse kimseye üstünlük taslamıyor;
çünkü herkes biliyor:
Saygı, var oluşumuzun ilk hediyesidir.

Sevgili dostlarım,
rüzgâr dışarıda ne kadar sert eserse essin,
bizim içimizde bir bahar filizlenebilir.
Çünkü umut, hiçbir zaman rüzgârla savrulmaz;
bilakis, en sert fırtınalarda kök salar.

Kapatın şimdi gözlerinizi.
Bir yelkenli hayal edin:
Dalga dalga ilerliyor bilinmez ufuklara.
Bırakın içinizdeki kaptan, hangi yıldızın peşinden gideceğine kendisi karar versin.
Unutmayın:
Özgürlük, bir yolculuktur;
varış noktası değil.

Size, düşlerle dolu bir hafta sonu diliyorum.
Evlerimizde umut büyüsün, gönüllerimizde iyilik çiçek açsın.
Ve her yeni rüzgâr, bizi biraz daha kendi gerçeğimize taşısın...