Katledildiği günden bu yana tam tamına 19 gün geçti.
Şanla şerefle görev yaptığı ocaktan hala ses yok!
Ülkü Ocakları, “görmedi, duymadı, hatta ne olduğunu bile keşfedemedi (!)”
Doktorlar, (Allah şifa versin) MHP Liderine, belki de; “Sana heyecan gelmez” (!) dediği için sustu.
O susunca vekiller de ağızlarına fermuar çekip öylece susup kaldılar.
Velhasıl kelam, kökü tarihe mal olmuş koca çınar bir partinin yetkilisinden, odacısına kadar ardından fatiha okuyan bir kişi bile çıkmadı,.
Çok yazık!
Kötü örnek oldu, ülkü dünyasında vefa böyle değildi, olmamalıydı..
***
Öldürüldüğünün bir gün sonrası Devlet Bey’in yaş günüydü.
O ne manzaraydı öyle!
Kadınlı erkekli,
“Kalan ömrüm senin olsun” klasikleri…
Sinan Ateş gibi bir adam özel hareket polisleri kullanılıp torbacıya öldürtülüyor, doğum günü kutlanıyor.
***
Sırf lideri sustu diye, ömrünü feda eden dava arkadaşına sırtını dönen güruha sadece bir kişi ayak uydurmadı.
Pozantı Belediye Başkanı Mustafa Çay!
Böylesi bir hakkı teslim etmek haysiyetli insanlık icabıdır.
O da, herkes kafasını kuma gömüp, resmen ve de alenen dava arkadaşına sırt dönerken,
Mustafa Çay’ın Sinan Ateş’in katlinin ardından, ona sahip çıktığı şu iki satırlık kalbi mesajıdır.
“Sözün bittiği yer. Allah rahmet eylesin. Rabbim ailene sabır versin”
***
Adına ne koyarsanız koyun,
Yaşananlar;
Geçmişte iktidar ile kayıkçı kavgasına giriştikten sonra onca hakareti afiyetle hazmedip, “yolun yolumuzdur” güzergahına sığınan bir kadronun içinde bulunduğu kimlik bunalımından başka bir şey değildir.
Teşekkürler Mustafa Çay!
Korkusuzca; aklını, beynini ve dahi vicdanının sesini dinlediğin için,
Vefanın ne demek olduğunu kalpleri kör, zihinleri kilitlenmiş olanlara gösterdiğin için,
Bu kez teşekkürler! (Birlik Haber Ajansı-BHA)