M.SAİD YALÇIN/ MALATYA
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Millet İttifakı tarafından düzenlenen ‘Gençlik Buluşması’ programında yaptığı konuşmada, “600 aday gösteriyoruz içinde bir tane PKK’lı, DHKP-C’li, iddia ettikleri gibi bir tane terörle ilgili isim var mı, yok. 600 adayımızın hepsinin devletten temiz kağıdı var ve hepsine de sonuna kadar kefiliz. AK Parti’nin ittifakına bakalım böğründe, koynunda HÜDA-PAR var. Hangi HÜDA-PAR, “Türk Bayrağı olmasın”, “Ne mutlu Türk milleti denmesin”, “Türkçe resmi dil olmasın”, “Türkiye’ye özerklik gelsin, federasyonlara bölünsün, bölünürse bölünsün” diyen HÜDA-PAR var. Bizim listemizde hesabını veremeyeceğimiz kimse yok, sizin listenizde kimler kimlerle beraber” dedi.
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel ve CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, Malatya Kongre ve Kültür Merkezi’nde gençlerle bir araya geldi.
“ADAMIN NİYETİ BURADAN HİÇ GİTMEMEK”
Gençlik Buluşması programında konuşan CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, “Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en zorlu seçim dönemlerinden birindeyiz. Karşıda iktidarı kaybetmemek için meseleyi iyice tuhaf yerlere çekmeye başlayanlar var. Mesela diyorlar ki; “14 Mayıs günü yapılacak seçimler siyasi darbe girişimidir.” Bu söz ilk başta bir mizah gibi algılanabilir, biraz daha düşünülünce bir tehdit gibi algılanabilir, birazcık bakınca cehalete vurulabilir ama aslında niyetin, anlayışın kendisini gözler önüne seren bir emare, kanıttır. Çünkü adamın niyeti demokrasi, eşitlik, bu ülkeye hizmet etmek değil; niyeti demokrasiyi kullanarak iktidara gelmek ki geldi, bir daha buradan hiç gitmemek. Oysaki demokrasi iktidarların değiştirilebilmesidir. İktidar değişiyorsa o ülkede demokrasi vardır. Eğer iktidar değişmiyorsa o ülkede mutlakıyet vardır. Eğer siz seçimlere ‘darbe’ diyorsanız esas darbeci sizsiniz. Geldiğiniz iktidarı seçim yoluyla bile bırakmamaya niyet etmişsiniz demektir” ifadelerini kullandı.
“ONLARIN LİSTESİNDE KİMLER KİMLERLE BERABER”
Özel, iktidarın üç aşamalı bir seçim kampanyası sürdürdüğünü kaydederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Her yerinde ‘devlet’ var. Aslında her yerde sizin paranız, hakkınız, emeğiniz ve birikimleriniz var. Kampanyanın ilk başını düşünün dediler ki “Evet, kötüye gidiyoruz. Anketler kötü, gençlerin yüzde 80-85’i ve seçmenin önemli bir kısmı bizlere oy vermiyor. Karşımızda bir yapı var ve o yapının etkili olduğunu görüyoruz.” Analiz yaptılar, o yapı ne yapmış, görevini yapmış. Geçti ikinci bölüme, o zaman dedi ki “Madem milletin parasını basıp millete dağıtmakla gönüllere giremedik. Bu millet milliyetçidir, ülkesini ve bayrağını sever, biz bunlara devletin projelerini parti projeleri gibi gösterelim.” AK Parti, ‘Türkiye yüzyılı’ diye bir şey çıkardı. Müziği, klibi, AK Parti’nin koca ampulü var. Bunu 1 Ocak günü Türkiye’deki bütün gazetelere bakanlıkların parasıyla ilanlarla devlet projesi gibi gösterdiler. Sonra millet aç gezerken, bunlar TOGG gezdirmeye başladılar. TOGG elektrik milli araba; inanıyor muyuz inanıyoruz, destekliyor muyuz sonuna kadar destekliyoruz. TOGG, Türkiye Cumhuriyeti’nin arabası ama bunlar AK Parti’nin seçim kampanya arabası yaptılar. Millet aç gezerken TOGG’u gezdirip, “Soğanı, açlığı, işsizliği konuşma TOGG’u konuş. TOGG bitti, TCG Anadolu. Bugüne kadar olmaması hata. Sana 2000’li yıllarda iktidar nasip olmuş, TCG Anadolu gibi bir gemiden 10 tane hatta gerçekten uçak gemisi lazım. Bunu da AK Parti’nin gemisi yaptılar. “Damadın SİHA’sı” deyip, AK Parti’ye mal etmeye çalışıyorlar. Uçak be tank yapılıyor AK Parti’ye mal ediliyor. Büyük projelerle seçmenin kafasını karıştırmaya çalıştılar o da olmadı. Ölçüyorlar, yine Kemal Kılıçdaroğlu, millet ittifakı önde. Yine “güçlendirilmiş parlamenter sistem” diyenler önde yer alıyor. Bu sefer üçüncü bölüme geçtiler. Üçüncü bölüm yalan, iftira ve hakaret… Bizim ittifakımız Millet İttifakı ve adını milletten alıyor, “Zillet” diyorlar. Millete zillet denir mi? Bunu diyecek kadar şuursuz olunur mu, olunur. Gezi’ye katılan kadınlara ağza alınmayacak laflar söylüyor, “sürtük” diyor. Bildiği bütün küfürleri sıralıyor. En sonunda evirdiler çevirdiler dediler ki “Bunlar oturdular, Abdullah Öcalan ile anlaşma yaptılar.” İftar sofralarını iftira sofralarına çevirdiler. Oturdular orada “Zillet ittifakı 6’dan değil 7’den oluşuyor. Bunlardan biride filanca parti” dediler. Kardeşim o partinin (HDP) bir ittifakı, bizim ayrı senin ayrı bir ittifakın var. Biz Malatya’da HDP ile yarışıyoruz. 600 aday gösteriyoruz içinde bir tane PKK’lı, DHKP-C’li, iddia ettikleri gibi bir tane terörle ilgili isim var mı, yok. 600 adayımızın hepsinin devletten temiz kağıdı var ve hepsine de sonuna kadar kefiliz. AK Parti’nin ittifakına bakalım böğründe, koynunda HÜDA-PAR var. Hangi HÜDA-PAR, “Türk Bayrağı olmasın”, “Ne mutlu Türk milleti denmesin”, “Türkçe resmi dil olmasın”, “Türkiye’ye özerklik gelsin, federasyonlara bölünsün, bölünürse bölünsün” diyen HÜDA-PAR var. Bizim listemizde hesabını veremeyeceğimiz kimse yok, sizin listenizde kimler kimlerle beraber.”
“YALANDAN ÜRETİLMİŞ BİR VİDEOYU ARŞİVDE BULAMAZSIN KARDEŞİM”
Özel, konuşmasının devamında şunları ifade etti:
“Şimdi çıktılar önce Recep Tayyip Erdoğan “Bunlar Apo’yu serbest bırakacak” dedi. Hemen Süleyman Soylu çıktı, aynı şeyi tekrar etti. Bende çıktım, “Ne böyle bir niyetimiz ne de böyle bir beyanımız var” dedim. Ama bunlar, “Anlaştılar, söylüyorlar” diyorlar. Yalanı 83 milyona atıyor, “Sen bunu düzelt” diyorsun, sesinin yettiği sana kalıyor, sesinin duyulmadığı, yalanla kandırdıkları ona yetiyor. Süleyman, “Bunlar açıkça söylüyor, Apo’yu bırakacaklarmış” diyor. “Kaydı gösterin” dedim, canlı yayında bekliyorum; “Kaydı gösterin yayından da ayrılacağım, milletvekilliğini de bırakacağım, patiden de adaylıktan da ayrılacağım. Yetmez Kemal Kılıçdaroğlu cumhurbaşkanlığı adaylığından ayrılacak.” Dört gündüz sustu, video arıyor. Yalandan üretilmiş bir videoyu arşivde bulamazsınız kardeşim. Öyle bir video, öyle bir beyan yok. Abdullah Öcalan gibi birisini ‘hapisten çıkaracağız’ diyen ne CHP’li ne de Millet İttifakı’ndan birisi var. Herkes bunu bu şekilde bilsin.”
“BU MEMLEKETTE TEKRAR LİYAKATİ HAKİM KILACAĞIZ”
CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba ise “Bu ülkede liyakatin ne anlama geldiğini aslında 6 Şubat depreminde gördük. Liyakat, insan hayatıdır. Liyakatsizlik ölümdür. Bu liyakatsizlikler nedeniyle insanlar inleyerek, bağıra bağıra soğuktan öldüler. Bu liyakatsizler yüzünden insanların cesetlerini hemen yanı başımızda kurtlar parçaladı. Bu liyakatsizlerin yüzünden ilk kez insanlarımız maalesef ayakkabılarıyla gömüldüler, cenaze namazları kılınmadı. Bu liyakatsizlerin yüzünden insanlar günlerce çadır bulamadılar, kar ve yağmurun altında beklediler. Liyakat, hayat ve can demektir. Bu memlekette tekrar liyakati hakim kılacağız” diye konuştu. (Birlik Haber Ajansı-BHA)