Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Aydın 26. Dönem Milletvekili ve Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Aydın 28.Dönem Milletvekili Adayı Deniz Depboylu, tvDEN’de Emin Aydın’ın hazırlayıp sunduğu Baş Başa programına konuk oldu. Seçmenlere seslenen Depboylu, “CHP, Atatürkçü çizgisinde diye düşünen seçmenler bir araştırsınlar. Ben Mustafa Kemal Atatürk’ün gerçek bir ülkücü olduğunu düşünüyorum” dedi.
Psikolojik Danışmanlık mesleğini icra ederken siyasete adım attığını belirten Deniz Depboylu, “Aile ve evlilik terapileri ile birlikte bireysel psikolojik danışmanlıkları yapıyordum. Bu esnada siyasete adımı attık. 2011’de Milli Eğitim Bakanlığı’ndan istifa ettim iş yerimi kurmuştum. 2012’de, Nazilli’de MHP ilçe yönetim kuruluna girdim. Arkasından 2014 yerel seçimleriyle belediye meclisi belediye başkan vekili görevine geldim. 2015’te yine milletvekilliği seçimlerine katılmaya başladım bu benim beşinci seçimim oluyor. Tecrübe oldu bu süreçte, 26. Dönemde milletvekilliği ve ardından kadın aile ve engellilerden sorumlu genel başkan yardımcılığı. Meclis Araştırması Komisyonu Üyeliği görevlerinde de bulundum” ifadelerini kullandı.
“SAHADA VATANDAŞLARIMIZIN OLUMLU, GÜZEL İLGİLERİ KARŞILAŞIYORUZ”
14 Mayıs seçim çalışmaları kapsamında sahada olduğunu ve çalışmalar yaptıklarını söyleyen Depboylu, “Seçim çalışmaları oldukça güzel gidiyor. Saha öncekilerden çok daha farklı. MHP üzerinde birçok operasyon, algı yönetimi yürütürler ve önceki seçimlerde biz bunlarla bayağı bir mücadele etmek zorunda kaldık. 2015 seçimlerinde hayır’ları olarak çıkardıkları sayın genel başkanımızın duruşu ve hükümet kurma noktasındaki beklentileri, şartlarını farklı bir algı yönetimi ile insanlarımıza farklı aksettirdikleri için onunla mücadele etmek zorunda kaldık. 2018 süreci arasında partimizi bölme operasyonu gerçekleşti. Ama çok şükür şu anda bu seçimlerde Milliyetçi Hareket Partisi’nin duruşunu tamamen anlamış, kafası karışmadan algı operasyonları etkilenmemiş bir seçmen kitlesi ile karşılaşıyoruz. Vatandaşlarımız neyin ne olduğunu görmüş. Milliyetçi Hareket Partisi’nin duruşunu ve bu duruşun Türkiye siyasetindeki ve Türkiye Cumhuriyeti Devletinin, milletinin, bekası noktasındaki önemini kavramış. Bütün bu süreçte diğer siyasi partilerin, duruşuyla birlikte yaptıkları icraatlarında ne kadar tutarsız olduğu kanaatine varmış, icraatlarını izlemiş. Biz sahada vatandaşlarımızın olumlu, güzel ilgileri karşılaşıyoruz. Bu da bizi mutlu ediyor” dedi.
“MİLLETİMİZİN FERASETİ ÇOK YÜKSEK”
Aydın’da vatandaşların seçim için kararlarını verdiklerini milletin ferasetinin çok yüksek olduğunu aktaran Depboylu, “Sahaya adım attığımda ilk fark ettiğim şey insanların çoğunun kararını vermiş olmasaydı. Belli sorularla, sorunlarla karşılaşabileceğimizi düşünüyorduk ama milletimizin feraseti çok yüksek. Bu kadar sıkıntıyı atlatırken bu sorunların kaynağı ile birlikte mevcut durumu analiz etme yetileri çok güçlü. Diyorlar ki, evet bazı konularda sıkıntımız var, pahalılık var, buradan muzdarıbiz ama devletin milletin bekası daha önemli diyorlar. O nedenle Aydın’daki seçim çalışmalarımızı yürütürken özellikle sayın genel başkanımızın ’da arzu ettiği şekilde birebir temasla iletişimimizi yürütüyoruz” dedi.
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Aydın’da gerçekleştirdiği mitingi değerlendiren Depboylu, “Sayın Genel Başkanımız, özet şeklinde bazı mesajlarını iletti. Özellikle muhalefet kısmında olan bizim zillet ittifakı dediğimiz kendini millet ittifakı olarak tanımlayan 6 kişi olduklarını uzun süre iddia etmiş ama biz hep yedinci bir ortakların olduğunu söylemiştik. Onların bu sakladıkları ortaklarını göstermeye çalıştığımız bir dönemden geçtikten sonra tabi ki geldikleri noktada bu yedinci ortak da tamamen aşikar oldu. Genel başkanımız da bu noktada gördüklerini düşündüklerini, vatandaşlarımızın bunları görme noktasında, değerlendirme noktasında biraz daha hassasiyetlerini arttıracak söylemlerde bulundu. Çok güzel bir miting oldu. Miting alanımız son derece dolu ve coşkuluydu. Aydın olarak Genel Başkanımızı çok güzel ağırladığımızı düşünüyoruz. Kendisi de memnuniyetle ayrıldı” şeklinde konuştu.
“PKK TERÖR ÖRGÜTÜ, ŞEHİTLERİMİZİN KANINI AKITTI DİYEMİYORLAR”
Aydın’da MHP Genel Başkanını memnun edecek sonuçlar beklediğini söyleyen Depboylu, Cumhur İttifakı noktasında, iktidar ortağı olmadıklarını, ittifak ortağı olduklarını vurguladı. Sayın Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin en büyük arzusunun 2023 seçimleri ile birlikte yeni başlayacak dönemde MHP’nin TBMM’ndeki temsil oranını arttırmak olduğunu söyledi. Cumhuriyet Halk Partisini (CHP), PKK’nın desteklediğine dair söylemleri değerlendiren Depboylu, şunları kaydetti: “Her şey aşikar. Kandil en fazla Kılıçdaroğlu’nu destekliyor ve sürekli Kılıçdaroğlu adayımızdır diye açıklama yapıyor. Yine biz biliyoruz ki bu süreçte geçtiğimiz dönem boyunca kandil ne istiyorsa hangi doğrultuda ilerlemek istiyorsa CHP’de buna destek çıkacak açıklamalarda bulunuyordu. Öyle bir noktaya geldiler ki PKK herhangi bir terör eylemi yapıyor burada canlar kaybediliyor ama kesinlikle PKK terör örgütünü lanetliyoruz, PKK terör örgütü şehitlerimizin kanını akıttı diyemiyorlar. HDP’yi küstürecek herhangi bir söylemde bulunmuyorlar. Bütün bunlar ortadayken CHP, fetö ile bağlantılı değildir, PKK ile bağlantılı değildir demek mümkün müdür? Kaldı ki, HDP önceki seçimde meclise girsin diye CHP’li aileden bir oyda HDP ye kampanyası yürüten de kendileridir. Genel Başkan Yardımcıları, benim ailem, benim eşim, HDP’ye oy verdi diye gururla anlatmıştır. Fetöcülükle suçladıkları, AK Parti’nin icraatlarını eleştirdikleri dönemde AK Parti’nin dışarıya attığı ne kadar siyasetçi varsa şu anda CHP aday listesinde. İHA, SİHA fabrikalarını kapatacaklarmış. Bu İHA, SİHA kime zarar? PKK’ya zarar, demek ki ondan rahatsızlar. Burada kimlerin etkisinin olduğu ortada. Zira Amerika ne derse Kılıçdaroğlu onu diyor. Kılıçdaroğlu ne derse bir bakıyoruz arkadan Amerika onu söylüyor. Biz çok özel bir coğrafyadayız. Bunun kıymetini bilmek zorundayız ve diğer ülkelerin, Amerika’nın burada gözü olmasının diğer ülkelerin gözü olmasının en büyük sebebi de bu.”
“LGBT’Yİ BİR ÇOCUK HAKLARI NOKTASINA İNDİRMEK AKLA ZİYAN BİR ŞEYDİR”
Gazeteci Emin Aydın’ın yönelttiği “Psikolojik danışmanlık yaptınız. Bireysel olarak lgbt hakkında ne düşünüyorsunuz? Cumhur ittifakının lgbt’ye yaklaşımı nedir? Sorularını cevaplayan Savaş, “Bizim kültürümüze de, dinimize de uygun bir konumda değil. Onların savundukları noktalar bize zaten uymaz. Bizim ülkemize bunu bir cazibe noktası gibi sunmaları siyasetin bir parçası yapmaları aile birliğini bozacak kanunlar çıkmasına vesile olacak anlaşmalarla bu konuyu sürekli önümüze koymaları oldukça tehlikeli ve cumhur ittifakın kabul edemeyeceği bir şey. Ben size bir şey hatırlatayım, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kent Konseyi 23 Nisan’da bir kartpostal bastırmıştı. Lgbt’li çocuklar vardır diye. Bakın çocuklara kadar indirgiyorlar bunları. Şimdi ben psikolojik danışmanım, terapist gibi konuşmayacağım ama en azından bu konuyla ilgili bilgisi olan biri gibi konuşayım. Ama lgbt’li kişilerin artışındaki en büyük sebep bazı şeylerin özellikle gençlik döneminde özenti olarak sunulmasıdır. Yani bazıları için belki bu ruhsal bir durumdur, belki yetiştiriliş tarzındadır. Kendileri bu bir tercihtir derler. Ergenlik döneminde kafaları karışan kendi kimlik algısını oluşturmak için çaba sarf eden bu arayışta olan gençlerin rol model olarak seçecekleri kişilerle karşı karşıya gelmeleri ve bu konudaki algılarının değişmesiyle olmaktadır. Ama siz bunu sürekli ortaya sürdüğünüzde ne oluyor yavaş yavaş aile yapısı üzerindeki dejenerasyon da artıyor. Aile içerisinde çatışmalara da sebep oluyor yani lgbt’yi bir çocuk hakları noktasına indirmek akla ziyan bir şeydir” dedi.
26. Dönem milletvekilliğinde, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde olan katkılarından ve Aydın’a olan katkılarından bahseden Depboylu, “Aydınımızı temsil etme şerefi yaşadım. Çok büyük bir onurdu. Bu süreçte Aydınımızın birçok sorununu dile getirdim mecliste. Kadın erkek fırsat eşitliği komisyonu ve 2 alt komisyonunda çalıştım. Yine çocuk istismarları, aile bütünlüğünün korunması ve de Aladağ yurt yangını ile ilgili olmak üzere üç farklı araştırma komisyonunda yer aldım. Ruh sağlığı yasamızı hazırladım, erken yaş evlilikleri ile ilgili çalışmalarımız oldu. Nazilli Sümerbank basma fabrikasını 3 ayrı madde ile ben ele almıştım. Sümerbank basma fabrikasının kurulmadan önce Atatürk’ün yaptırdığı çalışmalar sosyal fabrika olarak ve bu noktada Sümer Üniversitesi’nin kurulması ve özellikle o misyonunun yaşatılması ile ilgili bir çalışmam olmuştu. Turizminden, tarıma, Menderes havzasının temizliğinden ticarete, jeotermal elektrik üretiminin enerji üretiminin zararlarının giderilmesi veya bunların disipline edilmesi ile ilgili olarak da çok çalışmam oldu” dedi.
“SU KAYBINI NEDEN OLACAK TEKNİKLERLE YOLUMUZA DEVAM ETTİĞİMİZ ORTADA”
Gelecek dönemde Aydın halkına neler vaat ettiğini anlatan Depboylu, “Aydınla ilgili yapılması gereken şeyler var. Başta bir tarım kentiyiz ve tarım kenti olmakla gurur duymalıyız. Geleceğin en büyük sorunlarından biri gıda. Çünkü dünya nüfusu artıyor gıda yetecek mi bir kaygısı yaşanıyor. Aydın gerçekten bu konuda çok şanslı potansiyeli yüksek. Öncelikle bizim elimizde olanları bir korumamız gerekiyor ve geliştirmemiz gerekiyor. Organik tarım çok önemli, bir pamuk yetiştiricisi olarak çok özel bir konuma sahip potansiyeli olan bir iliz. Pamuk yetiştiriciliği ile ilgili sorunlar var kotanın belirlenmesi, bunların fiyatlarını belirlenmesi noktasında. Sulama sistemleri ile ciddi sorunlar var. Didim’de Kuşadası’nda bizim karşımıza çıkan sorunlardan biri tuzlu su olması, daha çok tuzlu suya kayması ki bunun da fizikle açıkladığımızda bununla ilgili ben çalışma hazırlamayı düşünüyorum. Gerçekten yeraltı sularını tükettiğimiz vahşi sulama ile veya bilinçsiz kullanımda tükettiğiniz takdirde bir su sorunumuz olacak ama aslında potansiyelimiz yüksek. Kendi suyumuzu korumamız lazım. Alternatif çözümlerle suyu temin etme ve bu suyu depolama noktasında da yapmamız gerekenler var. Mesela artık yer üstündeki barajlarla bu sorunu çözemeyeceğimiz. Hatta su kaybını neden olacak tekniklerle yolumuza devam ettiğimiz ortada. Daha çok yeraltı depolama şeklinde de düşünmemiz lazım. Turizmde ne kadar girdimiz var? bu yeterli mi? Biz potansiyelimizi kullanabiliyor muyuz? Burada da sıkıntımız var. Kuşadası’nda özellikle dokunulması gereken yerler var” diye konuştu.
“YÖNETİM PERFORMANSINI YETERLİ BULMUYORUM”
Aydın’ da yerel yönetimlerin performansını değerlendiren Depboylu, “Yönetim performansını yeterli bulmuyorum. Özellikle büyükşehrin yapması gereken çok fazla iş varken bunların çok yetersiz kaldığını görüyoruz. Biz kayıtlarımızı tutuyoruz, incelemelerimizi yapıyoruz. Bunları konuşacağımız nokta önümüzdeki yerel yönetim seçimleri. Bahsettiğim sorunların bir kısmı yerel yönetimlerle halledilecek, bir kısmı devlet politikalarıyla halledilecek. Ama tabii ki devletin kanunları var. Büyükşehir Belediyesinin yapması gerekenlere devlet dokunamıyor veya hükümetin yapması gerekenler de var bunlar çok önemli” dedi.
“HEMŞERİLERİMİZ BİZE DAHA GÜÇ VERECEK”
Aydın halkının, vatanını, milletini, devletini seven her türlü bölücülüğe ayrımcılığa karşı dik durabilen ve kendini yönetecek adayları en doğru şekilde seçebileceğine inandığını belirti. Depboylu, “Hemşerilerimden hassasiyetlerinin yüksek olmasını bekliyorum. Bundan sonraki yüzyıl Türkiye Cumhuriyeti Devletinin şahlanacağı ve aynı zamanda Türklüğün, Türkiye’nin tüm dünyada güçlü noktaya gelebileceği bir dönemdir. Biz bu noktada yeni Türk yüzyılı, Türk kuşağı diyoruz. Bunun en büyük adımlarından birini de Türk devletleri yine teşkilatıyla ki bizim Turan hedefimizdir biliyorsunuz. Kızıl Elma dedik göklerde uçuyor. CHP, Atatürkçü çizgisinde diye düşünen seçmenler bir araştırsınlar. Ben Mustafa Kemal Atatürk’ün gerçek bir ülkücü olduğunu düşünüyorum. İlk bastırdığı parada bozkurt vardı, ilk bastırdığı pulda bozkurt vardı, masasının üzerinde Bozkurt vardı. Başbuğumuz merhum Alparslan Türkeş beyefendi de partimizin ilk kuruluşunu yaparken CHP, Atatürk’ün çizgisinde kalsaydı ben bu partiyi kurmazdım demişti. Mustafa Kemal Atatürk’ün çizgisinde Milliyetçi Hareket Partisi nasıl bir duruş sergilediğini tekrar değerlendirebilsinler. Hassasiyetlerin yüksek olmasını bekliyorum. Biz hem Türklüğün hem de İslam’ın neferleri olarak varlığımızı sürdürmeye devam ediyoruz, güçlenerek sürdürüyoruz. Hemşerilerimiz bize daha güç verecek” ifadelerini kullandı. (Birlik Haber Ajansı-BHA)