Büşra İrem ÇAM/Ankara, (BHA)- Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun dün yayınladığı ‘Alevi’ videosunun üzerine bugün Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ‘Sünni’ videosunu yayınladı.
Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı Adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu dün Alevi isimli bir video yayınladı. Bugün de Millet İttifakı’na dahil olan Gelecek Partisi’nin Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ‘Sünni’ isimli bir video yayınladı.
Davutoğlu yayınladığı videoda, “Kemal Bey’in videosunu izlediğimde medeniyetlerin kültürlerin harmanlandığı Anadolu tarihi geldi aklıma. Ben de Torosların zirvesinde bir Sünni Yörük Türkmen obasında doğdum. Horosan’ı Anadolu’ya taşıyan bir oba. Babaannem öyle derdi; Horasan’dır bizim ilimiz, İsfahan’dan geçti yolumuz, kalktık göçtük bu diyarlara. Köyümüzün adı bugün Taşkent ilçe. Ama aslı Pirlerkondu’udu. Pir’di köyün adı. Karşı cephedeki kayanın adı kıble kayası, parkın adı mihrap, parkın sırtını verdiği tepenin adı Erenler tepesiydi, çeşmenin adı da Sultan Alaaddin Keykubat’a atfen Sultan çeşmesi. Yani Selçuklu Devleti’nin ve Anadolu’daki Horasan izlerinin yaşadığı bir ortamda doğdum. Ve Cumhuriyetimizin verdiği imkanlarla ben de nice makamlara geldim.
“Kim böldü bizi?”
Kemal Bey bir Alevi olarak samimi olarak hislerini ifade ederken ben de bir Sünni olarak ifade edeyim. Sünniler ve Aleviler için Pir-i Türkistan, Hoca Ahmet Yesevi’ydi benim adımı aldığım Hoca Ahmet Yesevi. Kim böldü bizi kim ayırdı? Ve nasıl bu nehirleri birleştireceğiz? Evet ben bir Sünniyim ama Alevi vatandaşların haklarını savunmak önce benim görevim. Hacı Bektaşi Veli benim de pirimdir Mevlana gibi. Onun için Alevi vatandaşlarımız Hacı Bektaşi Veli’nin huzuruna dergahına müze olduğu için ücretle giriyoruz bunu kaldırsanız sayın başbakanım dediklerinde, Ankara’ya döner dönmez yaptığım ilk işim o olmuştu. Alevi dedelerimiz bana ‘can Ahmet’ derler. Çünkü bilirler ki ben hiç fark gözetmedim.
“Kürtçe’yi de Türkçe gibi hep aziz gördüm”
Ben bir Sünni olarak Kemal Bey’i çok iyi anlıyorum. Çünkü ben de bir Sünni olarak dışlandığımı fark ettim. 28 Şubat’ta eşim, kızlarım başörtüsü dolayısıyla Sünni olarak dışlandılar. Ben de akademisyen olarak ideolojik gerekçeler dolayısıyla Türkiye’nin özgür bilinen üniversitelerine akademisyen olarak kabul edilmedim. Mesele Sünnilik Alevilik meselesi değil. Yüzyıl içinde hepimiz acı çektik bu acılara son vermenin vakti geldi. Kürtçe’yi Türkçe gibi aziz gördüğümü söyledim hep. Bir kez daha söylüyorum bana ‘Serok Ahmet’ diyen Kürtlere ‘ser sera ser çeva’ diye seslendim hep yine öyle sesleniyorum. Birbirimize öteki diye baktığımızda asla huzur bulamayacağız. İki ay önce acı yaşadık. Türkler Kürtler aynı enkazda kaldık. Elimizi uzattığımızda ‘Senin kimliğin ne?’ diye sormadık. Sünniler ve Aleviler Türkiye’nin geleceğini inşa ederken siz kimsiniz diye demeyeceğiz? Biz biriz, biz ortak biz tarihe sahibiz diyeceğiz. Birileri aramıza fitne sokmaya çalıştığında dur orada diyeceğiz. Yeni Türkiye öyle kurulacak. Gelin tanış olalım, gelin selamlaşalım. Dinimizi kültürümüzü barış içinde yaşayarak örnek olalım. Kemal Bey’e selam ediyorum mesajınız alınmıştır. Ve eminim ki bizim mesajımızda bütün toplum tarafından alınacaktır.”