HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, “Basın üzerindeki baskıların yetersiz kaldığı yerde şimdi de internet basınını tam bir kontrol altına almayı hedefliyorlar. Yeni kanun teklifi basına gerçek anlamda tam bir kuşatma operasyonudur. Sansür yasası teklifidir bu” dedi.
Sancar, Kars’ta düzenlediği basın toplantısında değerlendirmelerde bulundu.
Toplantıya, HDP Iğdır Milletvekili Habip Eksik, HDP Kocaeli Milletvekili Faruk Gergerlioglu, HDP Van Milletvekili Muazzez Orhan’ın yanı sıra Parti Meclis üyeleri ve MYK üyeleri ile İl Eş Başkanı Cengiz Anli eşlik etti.
Sancar, TBMM Genel Kurulunda görüşülen Basın, sosyal medya ve internet haberciliğine ilişkin düzenleme yasa teklifine ilişkin yaptığı açıklamada, “Basın ancak özgür şartlarda görevini yapabilir, özgür şartların bulunmadığı ülkede ne basın görevini yapabilir ne de toplum bilgi alma, bilgi edinme hakkını kullanabilir. Böyle ortamlarda baskıcı yöntemler çok daha kolay devreye sokulabilir. Basına sansür yasası tam da bu amaçla hazırlanmıştır” diye konuştu.
Sancar, ayrıca, “Basın üzerindeki baskıların yetersiz kaldığı yerde şimdi de internet basınını tam bir kontrol altına almayı hedefliyorlar. Yeni kanun teklifi basına gerçek anlamda tam bir kuşatma operasyonudur. Sansür yasası teklifidir bu. Yoksa onların dediği gibi dezenformasyonu önleme yasası değildir” ifadelerini kullandı.
Sancar, “Adaletsizliğin bu kadar yaygınlaştırılması çeteleşmeyi de teşvik etmektedir. Bugün çeteler, mafya örgütleri ülkenin meşru yönetim odakları haline getirilmişlerdir. Bir mafya, çete zihniyeti yönetimde ve hayatın her alanında yaygınlaştırılmıştır. Bunun adı çöküş programıdır, çöküş iktidarıdır, toplumu en temel değerlerden mahrum etme operasyonudur. Buna karşı yapmamız gereken şey güçlerimizi birleştirmektir. Bizler HDP olarak kurduğumuz Emek ve Özgürlük İttifakıyla birlikte bulunduğumuz her yerde halkın sesine kulak vermek için her türlü çabayı harcıyoruz” diye konuştu.
“Yolumuzu masa başında, parti merkezlerinde belirlemiyoruz, politikalarımızı halkla istişare ederek, halkı dinleyerek, onlarla sürekli etkileşim içinde kalarak oluşturuyoruz” diyen Sancar, “Bundan sonra da bütün temel konularda aynı politikayı izlemeye devam edeceğiz. Emek ve Özgürlük İttifakı büyüyecektir. Önümüzdeki en önemli hedef bu ittifakı en geniş kesimlere, ezilenlerin, sömürülenlerin, yok sayılanların, ötekileştirilenlerin tümünü kapsayacak bir genişliğe ulaştırmaktır. Bizim bu amacımıza ulaşmamız için de çok daha fazla çalışmamız gerektiğinin farkındayız. Ama halkımız bilsin ki bir alternatif vardır; emekten yana, sömürüye karşı, adaletsizliği ortadan kaldıracak adaleti savunan, bu baskılara karşı duracak özgürlüğü savunan, yalan iktidarına karşı hakikatin peşini bırakmayacak bir alternatifi mutlaka inşa edeceğiz ve sadece seçimler için değil, seçimlerin sonrasında da yeni bir başlangıç, demokratik ve özgürlükçü, emekten yana bir değişimin dinamik motor gücü haline geleceğiz. Emek ve Özgürlük İttifakı diğer iki ittifaktan da çok temel noktalarda ayrışmaktadır elbette. Adı üstünde emekten yana bir düzen ve özgürlükçü bir yaşam inşa etmek için yola çıkmıştır. Cumhur İttifakını söylememe bile gerek yok, 6’lı masanın şuana kadarki çalışmaları ile ilgili değerlendirmeleri halkın takdirine bırakıyoruz ama temel konularda ikna edici, güçlü bir alternatif sunma noktasında yetersiz kaldığını da her yerde söylüyoruz. Mesela Kürt sorununu gündeme tam anlamıyla almak ve bir barış, çözüm programı oluşturmak konusunda eksik kalmışlardır. Diğer ittifaklarla farklıyız fakat adaletsizliklere karşı ortak mücadele çağrısını herkese yapıyoruz. İktidarın AKP’ye veya MHP’ye oy veren bütün vatandaşlarımız dahil olmak üzere 6’lı masadaki partililer ve onların tabanı dahil olmak üzere, Türkiye’de adaletsizlikten şikayet eden tek tek bütün bireyler dahil olmak üzere herkese farklılıklarımızla yan yana yürüme çağrısı yapıyoruz. Ayrıştıran değil birleştiren bir çağrı yapıyoruz” şeklinde konuştu. (Cem Daşdelen)