Ak Parti Milletvekili Aday Adayı Mevlüt Kandemir: “Vekiller Tüm Ulusun Temsilcisi Olmalıdır”

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Ak Parti Milletvekili Aday Adayı Mevlüt Kandemir: “Vekiller Tüm Ulusun Temsilcisi Olmalıdır”1972 Çankırı, Orta – Elmalık Kasabası doğumlu olan Mevlüt Kandemir, Ak Parti’den milletvekili aday adayı oldu. Yoğun sivil toplum çalışmaları yürüten iş insanı Kandemir, birçok sivil toplum kuruluşunda başkanlık görevi üstlenmektedir ve 4 çocuk babasıdır. AK Parti İstanbul 2. Bölge Milletvekili Aday Adayı Mevlüt Kandemir, milletvekillerinin yalnızca seçildikleri bölgenin değil tüm ülkenin ve ulusun temsilcileri olarak hareket etmeleri gerektiğini söylüyor. Sultangazi’de uzun yıllar boyunca sivil toplum kuruluşlarında çalışmış Çankırılı iş insanı, Türkiye Tüm Dernekler Federasyonu Genel Başkanı Mevlüt Kandemir ile milletvekilliği aday adaylığı üzerine röportaj gerçekleştirdik. Kandemir, bu dönemde oldukça umutlu olduğunu söylüyor.
 
Aday adayı olmaya nasıl karar verdiniz? Çevreden teşvik oldu mu? Destek konusunda aileniz konuya nasıl bakıyorlar? Bu süreç nasıl gelişti?
 
Bu dönem aslında düşünmüyordum. Çünkü her dönem aday adayı olmak insanların gözünde de farklı bir algı oluşturuyor. Ama ben Çankırı’dan ya da Malatya’dan aday dahi olsam ülkenin 81 ilinden partimize oy gelecektir. Bizim 81 ilde teşkilatımız var. Elimizde şu an bulunan teşkilat da partilerin teşkilatlarında zamanında çalışıp sonradan küsmüş çalışkan azimli insanlar. Şu an kadın kolları başkanımız Neriman başkanımız her hafta bir program yaparak kadınlarımızla bir araya geliyor, ziyaretler yapıyor. Bu kadrolar mecliste olmamız lazım dediler. Aday olun dediler ve son dakika bu baskılardan dolayı beni ikna ettiler. Ağrı, Hakkâri, Edirne ve İzmir gibi illerimizdeki ekiplerimiz beni desteklediler. Görev istenmez, verilir misali bu insanları kırmadan aday adayı oldum. Bu dönem adaylık konusunda ümitliyim. Mecliste Mevlüt Kandemir isminin olmasının ülkeye fayda katacağını düşünüyorum. Bu geçiş döneminde yeni yüzyılda sivil toplum kuruluşlarını en iyi temsil edeceğime inanıyorum. İnşallah hayırlı olur.
 
Milletvekilliği Aday Adaylık Sürecine Nasıl Girdiniz, Sivil Toplum Çalışmalarınız Size Nasıl Katkı Sağlayacak?
 
Ben çok küçük yaşlardan beri siyasetin içindeyim. Bütün kademelerinde görev aldım. Mahallede teşkilatta, ilçelerde, ilde her tarafta görev aldım. Bunları da inşallah taçlandırmak için, bu aldığım tecrübelerde daha yüksek mertebede insanların en yüksek temsil yeri olan yüce mecliste temsil edebilmek için bu yola çıktım. Tabi ki bunun yanında kendimi geliştirmek içinde sivil toplum kuruluşlarında 23 yaşından bugüne kadar görev aldım.
 
Köy derneklerinde çalışıyorum. Bizim Çankırı’mızın meşhur olan yaren programlarında varım. Yine bunun yanında Sultangazi Çankırı dernek başkanlığı ve İstanbul Sultangazi il dernekleri federasyon başkanlığı, inşaatçılar birliği yüksek istişare başkanlığı ve Türkiye Tüm Dernekler Federasyonu (TÜRDEF) başkanlığını şu an yürütüyorum. Bu kadar birikimin olduğu bir yerde arkamızda çok güçlü bir üye gücümüz var. Bununla beraber hem mecliste insanlarımızı temsil etmek hem de bu güçle beraber daha güzel hizmetler yapmak için yola çıktık.
 
Daha önce 2015 ve 2018 yıllarında da aday adayı oldum. Onlarda da yine bu süreçlerden geçtik. Aday adaylığımız sürecinde kendimizi geliştirdik, tecrübe de kazandık. Biz TÜRDEF olarak şu an en hatırı sayılır federasyonlardan biriyiz. Hem üye sayısı bakımından hem de isim bakımından. TÜRDEF olarak biz Türkiye’nin 81 ilinde teşkilatlarımızı kuruyoruz. 7 bölgede bölge başkanları, teşkilat başkanları, kadın kolları, gençlik kolları, bunun yanında ilçe başkanları, il ve mahalle sorumlularına kadar geniş çapta teşkilatlarımız var. Şu an dünyanın 90 ülkesinde temsilcimiz olan, gerçekten yapısı hiçbir yerde olmayan, dünyanın karakteristik olarak en önemli federasyonlarından biri haline geldik. Şimdi böyle bir federasyonda görev yaptıktan sonra millete de hizmet etmek gerektiğini düşünüyorum. Onun için parlamentoda bu gücü insanlarımıza almış olduğumuz bu tecrübeleri yansıtabilmek için bu yola çıktık.
 
Bu adaylık süreciniz dernek faaliyetlerinizi ve çalışmalarınızı etkileyecek mi? İkisinin arasındaki dengeyi nasıl kurmayı planlıyorsunuz?
 
Ben vekil olursam burada bulunan STK’lerimize ağabeylik, önderlik yapacağız. Tecrübelerimizi arkamızda yetiştirdiğimiz gençlerimize, ekibimize aktararak onlara devredeceğiz. Ana kademede bizimle çalışan arkadaşlarımız, binlerce STK başkanlarımız var. Onlara önderlik, liderlik yapacağız. Bundan sonra yeni yüzyılda neler yapabiliriz, dernekler ve federasyonların daha fazla anlam kazandığı bugünden daha iyi günlere gelebilmesi için altyapılarının nasıl olması gerektiğini anlatacağız. Sayın Cumhurbaşkanımıza, milletvekillerimize şu teklifi mutlaka sunacağım: Milletin kurtuluşu STK’lere önem verelim. İlçe belediyelerimizin kültür merkezlerinde onlara odalar, toplantı salonları yapalım, insanlar aidat ödemesinler. Kadınlarımız program yapsınlar, orada bir araya gelsinler, tarihi yerleri camileri ve kültürümüzü anlatan, geçmişimizi tanıyacakları yerleri gezsinler. Üniversiteleri gezsinler. Çocuklarımız ana babaları ile bir arada olsunlar.
 
Türkiye’deki ve yurt dışındaki sizin temsilciliklerinizin özellikle sizin nezdinizde gençlerle iletişimi nasıl? 18 yaşına girmiş olup ilk defa oy kullanacak olan genç sayımız çok fazla. Bu konuda gençlere hitap noktasında çalışmalar yaptınız mı? Gençlere seslendiniz mi?
 
Gençlerle ilgili hali hazırda yapılan çalışmaların yeterli olduğunu söyleyemem. Biz gençlik kollarımızı sık sık bir araya getirmek için gençlik birlikleri oluşturduk. Futbol turnuvaları, masa tenisi, langırt gibi aktiviteler ortaya koyarak onları birbirlerine ısındırmaya çalıştık. Kızlarımızı farklı bir alanda kadın kollarımızın öncülüğünde bir araya getirdik. Özellikle amacımız özümüzü yeniden tanımak, aslımıza dönmemizin zamanı geldi. Biz Avrupalı olamayız. Olmayalım demiyorum ama kimyamızda bu yok. Onlar bizim gibi olsunlar. Dünyaya medeniyet dağıtmış ve dünyaya liderlik yapmış bir devletin veliahdıyız. 600 yıl dünyaya hükmetmiş bir imparatorluğun çocuklarıyız. Kendimizi küçümsemeyelim. Türkler dünyada olmadan dünyada huzur olmaz.
 
Gençlerimizden umutluyum. Çok akıllı, azimli ve hırslı bir nesil geldi. Onları doğru yönlendirmemiz gerekiyor. Sivil toplum kuruluşları onlarla ilgilenmezse onları kaybederiz. Gençler de kendilerine yeni bir dünya oluşturdular. Bu dünyanın liderinin kim olduğu belli değil. Nereye çekilirse oraya gidiyorlar. Sanat ve TV dünyası, soysal medya gençlerimizi bizden alıp götürüyor. Onları kendimize çekip örf ve adetlerimizi, töremizi öğretmemiz lazım. Bunları yaparsak gençlerimizin bu ülkeye mükemmel şekilde hizmet edeceklerdir. 18 yaşında bakan yapsak ülke yönetebileceklerini düşünüyorum. Bizim onlara iyi önderlik yapmamız lazım.
 
Sizce bir milletvekili ulusun bütününün temsilcisi olarak çalışıp ona göre çözümler mi üretmelidir yoksa yerel temsilciliğini öne çıkarıp bölgesel çözümler mi üretmelidir?
 
Adı üstünde, milletvekili. İç Anadolu’nun vekili demiyor milletin vekili deniyor. Bence bir vekil, 780 bin kilometrekare içerisinde yaşayan, hatta dünyada yaşayan diğer Türklerle ilgilenmek zorundadır. Bir vekilin sadece kendi bölgesi değil Türkiye’deki tüm gelişmeleri takip ve analiz edip onlarla alakalı çalışmalar yapması gerektiğini düşünüyorum. Vekillerimiz alınmasınlar ama TBMM’de şu an halkı temsil eden vekiller yok. Çoğu avukat, akademisyen, doktor vs. Ben kendi dallarında başarılı çalışmalar yapmaları gerektiğini düşünüyorum. SİHA’ları üreten bir genç mühendis kardeşimiz, Bayraktar, ülkeyi nereden nereye getirdi. Demek ki vekil olsaydı ne yapacaktı? Hiçbir şey. Ama şu anki konumda daha büyük fayda üretti. Milletvekilinin milletin içinden olması lazım. Sanayiden, esnaftan, çiftçilerden olmalı. Tabii arada hukukçu akademisyen de olmalı ama azınlık olmalı. Öyle bir hale geldik ki nerdeyse TBMM’de halkımızın ortasından gelmiş, halkın içinden gelmiş insanlar yok gibi. Milletvekilleri genelde holding sahipleri, iş adamları, halkı nasıl anlayabilirler? Maddi problem yaşamamış bir insanın, zengin insanların fakiri, halkın alt tabakalarını anlaması, onların hangi duyguları yaşadığını anlaması mümkün değildir. Biz öyle değiliz. Biz akşama kadar halkın içindeyiz. Ben 16 yıl köyde yaşadım. Köy hayatı nedir çok iyi bilirim. Tarım ve hayvancılık nedir, şehir hayatı nedir iyi bilir ve ayrımını çok iyi yaparım. 50 yaşındayım ve nasip olursa ülkeye uzun yıllar hizmet edecek yaştayım. Gelin hep beraber bu ülkeyi kalkındıralım. Vekiller halkı bilen insanlar olsun. Çarşıyı pazarı bilen insanlar olsun. Kadınlar, çiftçiler vekil olsun. Trakya’dan Mehmet Amca milletvekili olsun, inanın çok iyi temsil eder. Çünkü kendini geliştirdiğinde milletini temsil edebilir. Bakanlarımızda üst düzey isimler var zaten. Onlar çalışmaları yönlendirecekler. Halk aslında bunu istiyor. Bu yüzden biz STK’lerin bize verdiği güçlü destek var iken Mevlüt Kandemir’in 25 milletvekili çıkarabilecek kapasitesi var. Elimizde böyle bir güç varken pazardan hayatında bir kilo domates almamış ama parası olan insan milletvekili oluyor. O her yere ulaşabilirken biz ulaşamıyoruz. Ben buna çok üzülüyorum.
 
Milletvekili olursanız yapmayı planladığınız projeler nelerdir? Hangi sosyal sorunların ve konuların üzerinde durmayı planlıyorsunuz?
 
Biz derneklerde kadına şiddet konusunda büyük çalışmalar yaptık. Ben ülkemizin gerçek kimyasının bozulmadığı, örf ve adetlerimizin yaşatıldığı, kadının ve erkeğin birbirine saygı duyduğu, küçüğün büyüğüne saygı ve sevgi duyduğu bir ortamın oluşturulmasıyla kadına şiddetin ortadan kalkacağına inanıyorum.
 
Evlilik pozisyonlarımız çok değişti. Bir kısım LGBT geri getirmeye çalışıyor. Çok farklı çalışmalar yapıyor. Biz bunlara karşıyız. Ülkemiz eğer gerçekten huzur gelecekse biz örf ve adetlerimize kültürümüze geri dönmemiz lazım. Başkalarına özenmenin anlamı yok. Gençlerimizi derleyip toparlamamız lazım. Halk cemiyetlerine çekmemiz, sosyal medyadan uzak tutmamız lazım. Belirli noktalarda gençlerimizin hayal üzerine kurulmuş, görüyorsunuz işçi bulamıyoruz çalıştırmaya. Milli eğitimi gözden geçirmek ve meslek liselerini yeniden gündeme getirmek lazım. Öyle siyasetçiler var ki İslam’a karşı savaş açmış durumdalar. Bunlar yanlış, biz Türkiye Cumhuriyeti’nin laik, demokratik ve aynı anda İslami değerlere saygılı bir yer olabileceğini düşünüyoruz. Ben 20 yıllık AK Parti döneminde özgürlüğün zirve yaptığını düşünüyorum. Buna daha fazla şey katabiliriz biraz kültürümüze yoğunlaşılırsa.
 
RÖPORTAJ: Meltem Suzan ZEKİ (İlkbakisgazetesi.com)

Ak Parti Milletvekili Aday Adayı Mevlüt Kandemir: “Vekiller Tüm Ulusun Temsilcisi Olmalıdır”