ANKARA-BHA

CHP Genel Başkanı Özgür Özel mecliste partisinin grup toplantısında konuştu. Özgür Özel'in açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:

Kartalkaya'da, 78 canımızı kaybettik. Üzerinden 15 gün geçti hâlâ bir açıklama yok. Bilirkişi heyetinin raporuna korsan dediler. Sonra mevcut bilirkişiyi inkar edemeden heyeti genişleteceklerini söylediler. Ancak ortada halen bir rapor yok. Rapor, İl Özel İdaresi'ni ve Bolu Valiliğini sorumlu tuttuğu için rapor Turizm Bakanlığı'nı sorumlu tuttuğu için raporda olmayan suçlamayı, sosyal medya faaliyeti üzerinden CHP'ye yıkmaya çalışıyorlar. 14 gündür halen daha Bolu Cumhuriyet Başsavcısı'nın Ankara'dan yediği tazyik üzerine, hakikatten nasıl uzaklaşırım, CHP'yi buna nasıl bulaştırırım hesabı içindeler.

Turizm Bakanı'nın 2-3 yıl önce katıldığı bir programdaki konuşması çıktı. Diyor ki, 'Belediye yangın ruhsatını bir kere verir sonra gelip kontrol etmez. Ama bakanlık denetimini yapar.' İçişleri Bakanı verdiği söze rağmen sessizliğini koruyor. 21 Ocak'ta yangın sürerken, önce 6 sonra, sonra 10 kaybımız var derken, biz 66 kaybımız olduğunu bilip bunların açıklamasını beklerken, Ankara'da Kürşad Zorlu'ya rozet takıp, biz haftalık grup toplantısını iptal ederken, bu sorumluluğu da 23 Şubat'ı bekleyip, büyük kongrelerini yapıp, bu bakanla birlikte diğerlerini de değiştirmenin hesabını yapıyorlar. Bu bakanı ne zaman görevden alırsanız alın, bu bakanı da, bu ülkeye felaket yaşatan bakanları atayan sizsiniz. Bunu değiştiremezsiniz.

6 Şubat depremleri

53 binin üzerinde vatandaşımızın hayatını kaybetmesine neden olan 6 Şubat depremlerini unutamayız. Yalnızca imar affından 26 milyar TL toplayıp, bu faciaya engel olamayanları, 3 gün boyunca harekete hazır Türk ordusunu korkuyla kışlada tutmaları, deprem sonrası beceriksizlikleri, millet çamur içindeyken çadır satanları unutmadık.

CHP olarak 11 ilde, 90 vekilimizle önümüzdeki 3 günde hasar gören tüm il ve ilçelerde onlara 2 yıl önce olduğu gibi dokunmaya, sorunlarını Meclis'e taşımaya, deprem bölgesine gidiyoruz. Erdoğan, depremden 2 gün sonra yaptığı açıklamada 650 bin konutun yıkıldığını ve bir yıl içinde tüm konutların yapılıp geri teslim edileceğini söylemişti. Bu sözlerle seçime gitmişti. Bir yıl içinde herkesin evlerine kavuşacağını söylemişti. Depremden bir yıl sonra teslim edilen konut sayısı 18 bin 19'du. Sadece verilen sözün yüzde 2.7'ydi.

Depremzedelerin duygularını istismar ederek 2. turda seçimi kazanmıştı. İki yıl sonra ise teslim edilen konut sayısı 201 bin oldu, yani yüzde 30'unu teslim edebildi. Şu an 650 bin konutun 201 binini verebildin. Erdoğan'a inananların 3 tanesi konutta, 7 tanesi prefabrik konutta ya da akrabalarının yanında. Şimdi '3. yılda konutları tamamlayacağız' diyor.

Ancak Hatay'da, 256 bin konutun sadece 46 bini verilmiş ve bu oran çok daha azdır, yüzde 18'de kalmaktadır. Hatay dışında bu oran yüzde 30'ları bulmaktadır. Depremin ardından yapılan yargılamalar ise tam fiyaskodur. Yapılan yargılamaların yüzde 3'ü sonuçlandırılmıştır. Deprem bölgesinde ciddi bir yoğun bakım sorunu vardır. Eğitim sorunu çözülememiştir. 3-4 konteyneri birleştirip okul olarak açmışlardır. Hataylılar, Kahramanmaraşlıları, Adıyamanlıları grup toplantılarımızda geldiler dinledik. Ancak Erdoğan, algı operasyonlarıyla insanları yönlendirmektedir. Salon adamı, sıcağı seven Erdoğan'a diyorum ki oraya git ve o insanların yaşadığı sıkıntıları gör, dertlerine ortak ol.

Kiranın en pahalı olduğu ülke OECD'ye göre Türkiye'dedir. Kira 8 yılda 15 kat artmıştır."