Mustafa ÖZCAN/TRABZON-BHA
Trabzon Şalpazarı İlçesine bağlı Çarlaklı mahallesi sakinlerinden merhum uzman çavuş Paşuğun Mehmet & merhume Fatma Çırakoğlu çiftinin 9 evladından 2.' si olan emekli Jandarma Tümgeneral Engin Çırakoğlu’nun Beşikdüzü Belediyesine ait konferans salonunda yazar Mustafa Önsel tarafından kaleme alınan ‘’Kelebekler Kanat Çırpınca’’ imza gününe katılım sağlayan Yerel & Ulusal Basın mensubu Şalpazarı Ses Gazete sahibi BHA muhabiri Mustafa Özcan katıldığı imza gününde yine her zamanki gibi farkını gösterdi.
Çırakoğlu'nun Askeri Okul teminatına kefil olan o zamanki kız arkadaşın babası daha sonra kayınpederi olan Hacı Mehmet Diner’i Tarihi Kadırga açık Camiye ikiz minare yapan usta olarak ulusal TV Kanallarına yaptığı haberi İHA Muhabiri Mustafa Özcan bu imza günün anısına emekli Tümgeneral Engin Çırakoğlu’na teslim etti. Bu anlamlı hediyeyi Şalpazarı Kaymakamı Semih Memiş, İlçe Belediye Başkanı Refik Kurukız’ın da katılımıyla fotoğraf karesiyle ölümsüzleştirdiler.
Özcan’dan Çırakoğlu’na duygulandıran hediye ; Bölge genelinde uzun zamandır Yerel & Ulusal Basın olarak araştırmacı Gazetecilik yapan Mustafa Özcan ‘’Kelebekler Kanat Çırpınca’’ eserinde ismi geçen Engin Çırakoğlu Paşa'nın Askeri okula girebilmesi için kefil olan o yıllardaki çocukluk arkadaşı Mehmet Diner okul bitiminde 1980 yılında aileler arasındaki dostlukların hısım olmasıyla mutlu son ile bitmişti.
İmza gününde Duygusal Anlar Yaşandı; Yerel & Ulusal Basın Mustafa Özcan tarafından 20 Temmuz 2023 tarihinde Tarihi Kadırga Yaylasında bulunan açık caminin ikiz minarelerini yapan hayırsever usta olarak Ulusal Gazete ve TV ekranlarına taşıdığı Engin Çırakoğlu’nun bugünlere gelmesine vesile olan aynı zamanda kayınpederi de olan Hacı Mehmet Dinerin haberini bu anlamlı günün anısına kendisine takdim etti.
Çırakoğlu hayatımda en anlamlı hediyeyi aldım; Bu anlamlı hediyeyi imza gününde Özcan’dan teslim alan Çırakoğlu bu hediye ile ilgili salonda bulunanlara birkaç kelime söyledi ve hediyeyi takdim eden Özcan’a bu meslek hayatımda aldığım en anlamlı bir hediye oldu çok teşekkür ederim dedi.
Bir İyilik Kelebeğin Dokunuşuyla Engin Paşa'nın Yaşam Çizgisi değişti; Engin Paşanın babası Uzman Çavuş olan babası 1946 yılında İzmir’de göreve başladı.
Daha sonra emekli olmuş, 1970 yılların ortası babası emekli parasıyla beraber Trabzon'da bir bakkal dükkânı açar. Engin henüz liseye devam ediyordu. Okul çıkışında babasının bakkal dükkanında babasına yardım ediyor. Kelebekler Kanat Çırpınca eserinin yazarının kaleme aldığı bilgilerden bazı kesitleri siz değerli okuyucular ile paylaşıyorum. Boş zamanlarda mahalle aralarında top oynuyordu.
Ancak olaylar o kadar can sıkıcı hal almış ki gençler mahallede top bile top oynayamaz hale gelmişti. O nedenle çoğu zaman top oynayacak genç bulamayınca üst komşuları Mehmet Diner ’in kızı Kezban’ı bir kaleye amcasının kızının diğer kaleye geçiriyorlardı. Sonrasını nerden bilecekti. Bir gün Trabzon'a yeni atanmış bir astsubay geldi. Ev arıyordu Babası, Almanya'da bulunan bir arkadaşının evini göstermek için dükkanını kapatınca ‘’Başkasının işi için dükkanını neden kapatıyorsun ?’’ diyerek babasına itiraz etmişti.
Kitabın yazarı Mustafa Önsel; Ama bu olay onun kaderini değiştirecek. Nasıl mı ?. Anlatayım Astsubayın ismi Alaaddin Uçak’tı. Evi tutmuş zaman zaman da babasının dükkanına uğrar olmuştu. Geldiğinde de onunla sohbet ediyordu. Bir gün dükkâna gelip ‘’sen çalışkan bir çocuksun’’ . Bak Astsubay hazırlama okulunu ara sınıftan alım yapıyorlarmış. Müracaat formunu da getirdim. Doldurup gönderelim dedi. Hiç aklında yoktu ancak karakol bahçelerinde büyümüştü. Gördüğü en büyük rütbeliler Astsubaylardı. Babasına bile haber vermeden formu doldurup gönderdi.
Söz Konusu ara sınıftan alım yapılan ilk ve son kez 1976 yılında yapılan böyle bir uygulama daha söz konusu olmayacak o alımda da 24 kişiyle sınırlı tutulacaktı. O 24 kişinin içerisinde yer almayı başardı.
Yıl 1976’ydı bu aradan girişin sebebi 12 Eylül öncesinde yaşanan siyasi bölünmenin, askeri okullara yansımasının bir sonucudur. O süreçte siyasi faaliyetleri nedeniyle 2.Sınıfta birçok öğrencinin ilişiği kesilmiştir. Açık sivil liselerde 2. Sınıfı bitirenlerden sınavı kazananlarla kapatılacaktı.
Artık Yaşamının Önemli Dönüm Noktası Başlıyordu; Bu şartlarda doğan fırsatı Alaaddin Astsubay sayesinde kaçırmamıştı. Ve sınava girip kazandı. Bu yaşamının önemli bir dönüm noktası olacaktı. Alaaddin Astsubay bir iyilik kelebi olmuş, bir kanat çırpmış bir hayat çizgisini belirlemişti. Bilmeden hem de ne belirleniş!.
Babası duyduğunda asker olmasına üzüldü ‘’bari subay olarak müracaat etseydin’’! şeklinde bir serzenişte bulundu, o kadar!.
Ancak bir sorun vardı, yüklenme senedi. Askeri okula girmek için yüksek sayılabilecek bir miktar söz konusuydu. Kefil gerekiyordu. Ki üst kat komşuları ve top oynarken kaleye geçirdikleri Keziban’ın babası çıktı, kefil olarak senedi imzaladı.
Yazar Mustafa Önsel tarafından kaleme alınan ‘’Kelebekler Kanat Çırpınca’’ eserinin 26.27.28. sayfalarından alınmıştır. Artık Engin Çırakoğlu için yaşam serüveni başlamıştır. Bundan sonrasını ve daha bir çok nefes almadan okuyacağınız bölüm ve bu okuduğunuz bölümlerin hepsinin bir arşiv değeri olduğunu hafızalarında canlandırdığınızda bütün okuyucularımızın geçmişe yolculuk yapmasını sağlayacaksınız.
Yazar Mustafa Önsel tarafından kaleme alınan ‘’Kelebekler Kanat Çırpınca’’ eserinde isimleri bulunan Trabzon Şalpazarılı emekli Tümgeneral Engin Çırakoğlu & Adıyamanlı emekli Tabip Albay Beyin ve Sinir Cerrahi Prof. Dr. Abdurrahman Bakır’ın okul öğrencilerine ders olacak yaşam mücadelesini anlatan kitap imza gününde kitabın içeriği hakkında kısa ancak etkileyici başlıklar sunumunda bulundular. Bu sunumlardan bir bölümünü sizler için kaleme aldık.
Kitaba Konu Olan Çırakoğlu & Bakır’ın dikkat çeken söyleşisi
Beşikdüzü Belediyesi Konferans salonunda Emekli Tümgeneral Engin Çırakoğlu ve Emekli Tabip Albay, Beyin ve Sinir Cerrahı Prof. Dr. Abdurrahman Bakır ile tanışma ve kitabı kendilerinden imzalatma fırsatı buldu. Beşikdüzü’lü hemşehrilerinin gösterdiği büyük ilgi, etkinliğin bir kültürel buluşma ve ilham kaynağına dönüşmesine vesile oldu.
Bir Başarı Hikayesi: Kelebekler Kanat Çırpınca esere konu olan Emekli Tümgeneral Engin Çırakoğlu, kitabın yalnızca iki insanın hayatını anlatmadığını, bir neslin, bir dönemin ve Cumhuriyet’in sunduğu fırsatların bir belgesi olduğunu vurguladı.
"Aslında bu kitap, iki fakir Anadolu çocuğunun pes etmeden mücadelelerle nereye geldiğinin delilidir. Biri ünlü bir beyin cerrahı profesör, diğeri ise tümgeneral oldu. Ama bu süreç kolay olmadı. Pek çok zorluk, adaletsizlik ve mücadele vardı."
Çırakoğlu, kitabın hikâyesinin 2013 yılında Mamak Askerî Cezaevi'nde başladığını belirterek, o dönemde yaşadıklarını şu sözlerle anlattı:
"Mamak Cezaevi’nde zaman 24 saat değil, 48 saattir derler. Zaman geçmez. İnsanlar, birbirlerine hayat hikayelerini anlatırlar. Ben de o süreçte Mustafa Önsel Albay'ıma hayatımı anlatırken bana, ‘Bu hayat hikayenden roman olur, film olur’ dedi. Ama o günlerde biz müebbet hapisle yargılanıyorduk. ‘Nasıl çıkacağız, nasıl bu kitabı yazacağız?’ diye düşünüyorduk. O zamanlar ümitsiz günlerdi."
Ancak, 17-25 Aralık darbe girişiminin başarısız olmasıyla birlikte gerçeklerin ortaya çıkmaya başladığını belirten Çırakoğlu, Balyoz ve Ergenekon davalarında olduğu gibi, askeri casusluk davasının da bir kumpas olduğunun anlaşılmasıyla beraat ettiklerini dile getirdi.
"İzmir Askerî Casusluk davası, tam anlamıyla bir kamu tasfiye operasyonuydu. Sadece biz değil, devletin kritik kademelerinde görev yapan binlerce vatansever bürokrat tasfiye edilecekti. Ancak, bu tuzak bozuldu. Gerçekler ortaya çıktı ve biz de aklandık."
Çırakoğlu, kitabın oluşum sürecini ise şu sözlerle anlattı:
"Tahliye olduktan sonra Mustafa Önsel Albay’ım, 'Hadi artık şu kitabı yazalım' dedi. Bize hep ‘Sizin hayatınız film gibi’ derdi. Ben ve Abdurrahman Hocam anlattık, o yazdı. Sonuçta ortaya bu eser çıktı."
"Öğrenciler Bu Kitabı Okumalı, Çünkü Mazeret Kalmıyor"
Beşikdüzü Belediyesi Konferans salonundaki Çırakoğlu & Bakır’ın imza gününde söz alan kitabın bir diğer kahramanı Emekli Tabip Albay, Beyin ve Sinir Cerrahı Prof. Dr. Abdurrahman Bakır, bende sizin artık hemşehriniz sayılım Engin abim ile beraber aynı kitapta bulunduk dedi. Başladı anlatmaya özellikle gençlerin bu kitabı okumasını çok istediğini belirtti. Bakır, eğitimin hayatındaki belirleyici rolüne dikkat çekerek, gençlere seslendi:
"Benim ve Engin Abi’nin hayatını okuyan hiçbir öğrenci, ders çalışmamak için mazeret üretemez. Biz yokluk içinde büyüdük, büyük zorluklar yaşadık ama pes etmedik."
Bakır, Diyarbakır’da yaşadığı bir anısını paylaşarak, kitabın gençler için nasıl bir ilham kaynağı olabileceğini şu sözlerle anlattı:
"Bir gün poliklinikte çalışırken kapım çalındı. İçeri giren bir kadın, benden imzalı bir fotoğraf istedi. 'Oğlumun odasına asacağım, çünkü ona sizin hikayenizi anlatıyorum. Onun ders çalışmasını teşvik etmek istiyorum' dedi. İşte bu kitap da tam olarak bunu anlatıyor. Engin Abi’yle benim hayatımız, çalışmanın ve azmin önünde hiçbir engelin duramayacağını gösteriyor."
Bakır, Cumhuriyet’in sunduğu fırsatlar sayesinde bu başarıya ulaştığını ifade ederek, "Eğer Cumhuriyet olmasaydı, belki bir çoban olurdum. Ama bu sistem bize eğitim imkânı verdi ve biz de bu fırsatları değerlendirerek ülkemize hizmet ettik" dedi.
Konuşmasına devam eden Bakır’ın Adıyaman ve çevre illerdeki insanlara yaptığı fedakârlıkları ve bunun sonucunda yaşadığı baskıları da gözler önüne seriyor. Özellikle, kendisi hakkında Genelkurmay Başkanlığı’na yazılan şikâyet dilekçesi, onun halkına olan bağlılığını çarpıcı bir şekilde anlatıyor:
"Yıllardır tüm işini gücünü bırakmış, Adıyamanlıların Ankara'daki işlerini takip eder olmuş. Sadece Adıyamanlıların değil, çevre illeri de hemşehrisi kabul ederek bütün işlerini takip etmektedir."
Bu özverisi nedeniyle terfilerinin engellendiği belirtilen Bakır, tüm zorluklara rağmen Adıyaman’a hizmet etmeye devam etti.
Bir Cumhuriyet Hikayesi: Köyden Dünya Arenasına Kırmızı Kedi Yayınevi tarafından yayımlanan “Kelebekler Kanat Çırpınca”, bireysel azmin ve toplumsal hizmet bilincinin kesiştiği noktada duran bir başarı hikâyesi olarak öne çıkıyor. Kitapta, Prof. Dr. Abdurrahman Bakır’ın Adıyaman’ın Kayatepe köyünden başlayarak dünya çapında bir beyin cerrahına dönüşen yaşam öyküsü ayrıntılarıyla işleniyor.
ABD’de doktorluk yapma hakkı kazanmasına rağmen ülkesine dönmeyi tercih eden Bakır, vatan sevgisini şu sözlerle ifade etmişti:
Bakır bu sunum sırasında anlatımlarını salonda bulunanlar nefes almadan dinlemesini sağladı. Çocukluk çağınından devlet parasısz yatılı okuluna gidişine karşısına çıkanları gelip evde anlatınca anne ve babsı acaba bizde mi oraya gitsek dedikleri olduğunu daha bunun gibi bir çok anının bu kitapta bulunduğunu anlattı.
-Kitap: Kelebekler Kanat Çırpınca
-Yayınevi: Kırmızı Kedi
-Sayfa Sayısı: 152
-Yazar: Mustafa Önsel