TFF Engelliler Koordinasyon Kurulu Başkanı ve Fanatik Gazetesi Yazarı Ömer Gürsoy, Paris 2024'te yaşanan hayal kırıklığının ardından, Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak'ın "Federasyonlardan hesap soracağız" açıklamasını değerlendirdi. Gürsoy, başarılı ve başarısız federasyon başkanlarının ayrıştırılmasının Türk sporunun geleceği için hayati önem taşıdığını vurguladı.

Gürsoy, yıllardır kullandığı "Alıştırma Tekerlekleri" metaforuyla, devlet ve federasyonlar arasındaki ilişkiyi açıkladı. Bu metaforda devlet, bisiklet sürmeyi yeni öğrenen çocuğun düşmesini önlemek için kullanılan alıştırma tekerlekleriyle özdeşleştiriliyor. Gürsoy'a göre, devletin federasyonlar üzerindeki denetimi ve gözetimi, bu alıştırma tekerleklerine benziyor. Ancak bazı federasyonlar, bu tekerlekler olmadan başarılı olabilirken, bazıları hala bu desteklere rağmen ilerleyemiyor.

2005 yılında özerk olan 63 federasyonun hızlı kararlar alabilmesi, gereksiz bürokrasiden kurtulması ve uluslararası rekabette avantaj sağlaması için özerklik verildiğini hatırlatan Gürsoy, "Devlet baba, başarılı olan federasyonları destekleyip diğerlerini aynı çuvalda değerlendirmemeli. Testiyi kıranla, testiye su taşıyanları ayırmalıyız" dedi.

Ömer Gürsoy, 2016 Rio Olimpiyatları'ndan önce kaleme aldığı "Başarısız Federasyon Başkanlarına Mahkum Muyuz?" başlıklı yazısının bugün hala geçerliliğini koruduğunu belirtti. Gürsoy, başarısız federasyon başkanlarının görevde kalmaya devam ettiğini, bunun Türk sporunun gelişimini engellediğini ifade etti. Ayrıca, devletin, federasyonların başarısız olmasını önlemek için gerekli tedbirleri alması gerektiğini vurguladı.

Spor Bakanlığı bünyesindeki Sportif Değerlendirme ve Geliştirme Kurulu'nun (SDGK) önemine değinen Gürsoy, bu kurulun, federasyonlar arasındaki ayrımı yapacak en uygun yapı olduğunu söyledi. "Federasyonlara aktarılacak bütçeler, daha rekabetçi bir yapıya ihtiyaç duyuyor ve kaynaklar somut projelere aktarılmalı" diye ekledi.

Gürsoy, yazısını "2028 Los Angeles'a başarısız federasyon başkanları ile gidemeyiz" sözleriyle sonlandırarak, Türk sporunun geleceği için etkin denetim ve performans değerlendirmesinin önemini bir kez daha vurguladı. Ayrıca, spor medyasının değerli isimlerinden Fatih Doğan'ın şu sözlerini de hatırlattı: "Bence sporda beklenen hamle -devrim- yeni başkanların delegelere değil başarılara sırtını dayadığında gerçekleşecek."