Çelik, Batı toplumlarının bu konuda çelişkili bir tutum sergilediğini ifade ederek, halkların sokaklarda ve üniversitelerde Gazze’ye sahip çıktığını, ancak Batı hükümetlerinin İsrail’e destek vermeye devam ettiğini söyledi. İspanya ve Belçika gibi bazı ülkelerin liderlerinin Filistin’e destek açıklamaları yaptığını hatırlatan Çelik, Güney Afrika'nın başlattığı uluslararası girişimlere Türkiye’nin de katıldığını belirtti. Buna rağmen, İsrail’in Uluslararası Ceza Mahkemesi'ni tehdit ettiğini ve bu kurumlara meydan okuduğunu dile getirdi.
Netanyahu’nun çatışmaların başından itibaren yaptığı açıklamaların İsrail’in güvenliğiyle değil, bölgedeki haritaları değiştirme hedefiyle ilgili olduğunu söyleyen Çelik, Netanyahu'nun bölgesel savaşı genişleterek hem hukuki sorumluluklardan kaçmayı hem de bölgeyi daha da karıştırmayı amaçladığını kaydetti.
Çelik, Netanyahu’nun Amerikan Kongresi’nde ayakta alkışlanmasını da kınayarak, bu desteğin daha fazla ölüm ve yıkıma zemin hazırladığını söyledi. İsrail'in "kendini savunma hakkı" bahanesinin giderek daha fazla kadın ve çocuğun ölümüne neden olduğunu belirten Çelik, İsrail'in Lübnan, Suriye, Yemen ve İran'a yönelik saldırılarına Batı'nın sessiz kalmasının, büyük bir çifte standardın göstergesi olduğunu ifade etti.