23 Kasım 1992 tarihinde Almanya’nın Mölln kentinde ırkçılar tarafından evleri kundaklanan Bahide Arslan (51), Ayşe Yılmaz (14) ve Yeliz Arslan (10), katledilişlerinin 32. yılında düzenlenen törenle anıldı. Anma etkinliğine Hamburg Muavin Konsolosu Furkan Dülgar, Mölln Belediye Başkanı İngo Schaeper ve Arslan ailesinin yanı sıra 200’e yakın duyarlı insan katıldı.
"Yalnız olmadığımızı görmek acımızı hafifletiyor"
Arslan ailesinin 3 ferdinin hayatlarını kaybettiği, Mühlenstr. 9 adresindeki evin önüne çelenk koyulmasıyla başlayan törende duygusal bir konuşma yapan Faruk Arslan, kendilerini yalnız bırakmayan duyarlı insanlara teşekkür etti. Irkçı saldırıda annesi, kızı ve yeğenini kaybeden Arslan, “Bizler ancak sizlerle güçlüyüz. Yalnız olmadığımızı görmek acımızı hafifletiyor” diyerek Mölln Belediyesine de teşekkür etti. Çelenk koyulmasının ardından, menfur gecede ilk saldırının gerçekleştiği ve bir kısmı ağır, 32 kişinin yaralandığı Ratzeburgerstr. 13 adresindeki evin yerine dikilen anıt taşa giderek buraya da çiçekler bıraktılar.
"Bu tür hoşgörüsüzlüklere asla tolerans gösterilmemelidir"
Burada konuşan Mölln Belediye Başkanı Schaeper, ırkçılık mağduru aileler için, insanların buraya gelmesi ve acıların paylaşılmasının önemine vurgu yaptı. Daha sonra konuklar Lohgerberei Buluşma Merkezi’nde toplandı. Burada söz alan Hamburg Başkonsolosluğunda Muavin Konsolos Furkan Dülgar, “Toplum olarak ırkçılığın ve yabancı düşmanlığının her türlüsünün karşısında kararlı bir şekilde durmak ve bu tür olayların unutulmamasını sağlamak hepimizin görevidir. Hiç kimse etnik kökeni, dini ya da görünüşü nedeniyle nefret kurbanı olmamalıdır ve bu tür hoşgörüsüzlüklere de asla tolerans gösterilmemelidir” şeklinde konuştu.
"Mağdurların merkeze alındığı bir anma kültürü istiyoruz"
Mölln’deki ırkçı saldırıdan ağır yaralı kurtulan İbrahim Arslan ise konuşmasında, uzun bir zamandan sonra, 1992’deki saldırılara yanıt olarak kurulan bu mekanda Mölln Belediyesi ile ortaklaşa bir anma etkinliği düzenleyebildikleri için memnun olduklarını dile getirdi. Almanya’da anma kültürü konusunda bir dönüşüm sürecinin tam ortasında olduklarını söyleyen Arslan, “Bu dönüşüm sürecini birlikte başlattık. Henüz tam anlamıyla sonuç alamasak da bir şeyleri değiştirebilmek için çaba gösteriyoruz. Almanya’da, mağdurlar ve yakınlarının merkeze alındığı bir anma kültürü oluşturmak istiyoruz” şeklinde konuştu.
Arslan, “Burada sadece sevdiklerini kaybedenlerden değil, şiddet mağduru tüm insanlardan, cinsiyetçilikten homofobik şiddete kadar her türlü şiddete maruz kalanlardan bahsediyoruz. Bu insanları burada bir araya getirmek, onları desteklemek, korumak ve birlikte projeler hayata geçirmek istiyoruz. Anma kültürünün şiddet mağduru insanlardan yola çıkılarak yeniden şekillendiği bir yöne gitmek istiyoruz. Bunu kurumsal ve kuru bir yaklaşımla değil, doğrudan mağdurların saf bakış açılarından yapmayı amaçlıyoruz. Bu süreci birlikte başlatmamız bizim için son derece önemliydi” dedi.
Mölln Katliamı nasıl olmuştu?
Mölln’de, 1992 yılının 22 Kasım’ı 23 Kasım’a bağlayan gece, ırkçılar önce Ratzeburgerstr. 13 adresindeki bir binayı ateşe verdi. Bir kısmı ağır olmak üzere 32 kişinin yaralandığı kundaklamanın hemen ardından iki ırkçı genç, Arslan ailesinin Mühlenstr. 9 adresindeki evine yöneldi. Neonazilerin Molotof Kokteyl atarak yaktığı ev, 3 kişiye mezar oldu. Polise telefon edip “Yaşasın Hitler, pis Türkleri yaktık” diye mesaj bırakan iki caniden biri yaşı küçük olduğu için sadece 7,5 yıl, diğeri ise önce müebbet aldı ama daha sonra iyi halden ötürü cezası 15 yıla indirildi ve o da şimdi yeri bilinmese de serbest bırakılarak ve kimlikleri değiştirilerek halkın arasında dolaşarak korunma altına alındılar.