YAŞAR TONBAK/ ANKARA-BHA
Nallıhan İlçesi Çayırhan mahallesinde bulunan Termik Santrali ve Maden işletmesinin varlık satışının yapılacağının ilan edilmesinin akabinde, madenciler ve termik santrali işçileri eylem yürüyüşüne başlamışlardı.
Bu nedenle Madenciler ve Termik santrali işçileri Çayırhan mahallesinde başlattıkları eylem yürüyüşünü Beypazarı İlçesine kadar geldiklerinde, özelleştirme ve varlık satışının 4 Mart tarihine ertelendiği açıklaması üzerine, yürüyüş eylemine Beypazarı İlçesinde son vermişlerdi,
Yürüyüş Beypazarı'ndan bu gün yeniden başladı:
Eylem yürüyüşü bu gün Beypazarı İlçesinden, Türkiye Maden İşçileri Sendikası genel Başkanı Nurettin Akçul’un yaptığı basın açıklamasıyla birlikte, Sendikasına bağlı bulunan şube başkanları ile o şubelerden eyleme destek vermek üzere gelen işçilerle birlikte Ankara’ya doğru yürüyüş başlatıldı:
Türkiye Maden İşcileri Sendikası genel başkanı Nurettin Akçul: "Özelleştirme idaresi başkanlığına kadar yürüyüp, sesimizi oradan bir kez daha duyurmak için gidiyoruz"
Türkiye Maden işçileri Sendikası genel başkanı Nurettin Akçul, yürüyüş öncesinde şu açıklamalara yer verdi:
“Bilindiği üzere, Çayırhan Termik santralinin ve Maden sahalarının özelleştirilmesine karşı büyük bir mücadele veriyoruz. Varlık satışı ve özelleştirmeye karşı başlattığımız eylemlilik sürecimizde, en son Ankara’ya doğru yürüyüşe başlamıştık. Yürüyüşümüz sırasında, Beypazarı’na yaklaştığımız noktada, özelleştirme idaresinden gelen bir haberle( 4 Mart’a ertelenmesi) haberiyle ve arkadaşlarımızın aldığı kararla, müzakere süreci başlasın diye yürüyüş eylemimiz Beypazarı İlçesinde ara verdik. Bizler, bu yürüyüşü sonlandırırken, bütün iyi niyet ve samimiyetimizle, müzakereyle sürecin sona ereceğini, özelleşme ve satış kararından tamamen vaz geçileceğini sanmıştık. Yüce gönüllülükle bağlı olduğumuz Devletimiz, işçisinden yana tavır alır, işçiye ve yöreye zarar verecek bir uygulamadan vazgeçer diye ümit etmiştik. Çünkü bizim devletimiz, işçisini korur, emekçisini gözetir mağdur yaratmaz, yöre insanının aleyhine bir şey yapmaz inancıyla doluyduk. Ortada bir yanlış var, bu yanlış hesap Bağdat’tan döner diye bekledik. Şubat ayının ortasına geldik. Maalesef, konu ile ilgili hiçbir resmi yazı yada davet almadık. Sadece Kamuoyuna sunulan, açık ve resmi beyanlardan öğrendiğimiz kadarıyla, Şartnamede 2-3 maddede değişiklik yapılmış ve müjde gibi açıklanan bu maddelerde çalışacak sayısı belirtilmiştir. Cümlede şu ifade kullanılmıştır. Alıcı Firma ihale konusu varlıklarda çalışanlara öncelik vermeye gayret gösterecektir, ibaresi yer almaktadır. İstediklerini yapmaya yönelik kesin bir aldatmaca. Kazanışmış haklarla ilgili hiçbir maddeye değinilmemiş. Hiç bir düzenleme yapılmamış. Bu bir parmak bal çalma bile değil, bu nasıl bir düzenleme, bizim aklımızla mı dalga geçiyorsunuz. Bu olsa ola bir parmak zehir sürmektir. Bizim panzehrimiz ise, birlikteliğimiz ve çelik irademizdir. Biz bu zehire susmayacağı ve göz göre göre, ataşe attırmayacağız. Çayırhan'ın çığlığını bütün Türkiye duydu ama, buranın muhatapları duymazdan geliyor. Burası bizim işimiz, alın terimiz, geleceğimiz, ekmek teknemiz. Bu gün bu mücadelemizden vaz geçersek, yarın çocuklarımız bizden hesap soracaktır. Bizler Termik santralin satılmasına ve maden özelleştirilmesi adı altında, geleceğimizin belirsizliğe sürüklenmesine karşı durmakta kararlıyız. Bu karda kışta bizi yollara dökenlere, bir kez daha sesleniyoruz. Bu yanlıştan dönün. Maden ve Enerji işçisinin yakasından elinizi çekin. Varlık satışı ve özelleştirmeye karşı Ankara’ya olan yürüyüşümüzü şimdi yeniden başlatıyoruz. Bu gün sadece madenciler için değil, Türkiye’mizin geleceği için yürüyoruz. Özelleştirme idaresi başkanlığına kadar yürüyüp, sesimizi oradan bir kez daha duyurmak için gidiyoruz. Yetkililere, kendilerine verilen raporların yanlışlığını zarar değil, çok da aksine, kar eden işletmeler olduğunu anlatmak için yürüyoruz. Buraların nasıl kar ettiğini, rakamlarla(ticari sır) gerekçesiyle açıklayamıyoruz ama Bakanlığa diyoruz ki, siz bu rakamların doğruluğuna ulaşabilirsiniz. Elinize verilen bilgilerin yanlışlığını değil, gerçek verileri gördüğünüzde ne kadar yanlış bir karar aldığınızı anlayacaksınız.”
Madenciler, yapılan bu açıklamanın ardından, sloganlarla Ankara’ya doğru yürüyüşe başladılar.