KATSO Başkanı Alibeyoğlu Özel Bankalara Çağrıda Bulundu
KARS/Ercüment DAŞDELEN – BHA
Kars Ticaret ve Sanayi Odası (KATSO) Başkanı Ertuğrul Alibeyoğlu yaptığı açıklamada Reel sektörün ve üyelilerin yaşamış oldukları finansal sorunlara değinerek özel bankalara çağrıda bulundu.
Finansmana Erişim Vurgusu
Son yılarda küresel ölçekte, yaşanan olağanüstü gelişmelerin ekonomide ağır tahribatlara neden olduğunu ifade eden Başkan Alibeyoğlu, fiyat istikrarının ve finansal istikrarın yeniden sağlanması, öngörülebilirliğin artması, milletin refahını tehdit eden unsurların bertaraf edilmesinin en önemli beklentileri arasında yer aldığını vurguladı.
Reel sektörün finansmana erişimi kolaylaştırıldığında başta KOBİ’ler olmak üzere tüm firmaların derin bir nefes alma imkanına kavuşacağını ifade eden Alibeyoğlu, bu süreçte kamu bankalarının, ihracat ve yatırımların finansmanıyla ticari kredilerde büyük rol üstlendiğini belirtti.
Zorlukları aşmak ve sürdürülebilir büyüme hedefler için özel bankaların da yatırıma, istihdama, üretime ve ihracata katkı sağlamalarının büyük önem arz ettiğini kaydeden Alibeyoğlu, “Diğer taraftan Merkez Bankası tek kalemde tarihinin en yüksek ikinci faiz artışını gerçekleştirdi. Yılsonu için yüzde 58 olarak öngörülen enflasyonla mücadele kapsamında yapılan çalışmaları destekliyoruz. Ancak yüksek faiz hamlesinin reel sektörde birçok dengeyi değiştireceği de mutlaka unutulmamalıdır. Özellikle nakit akışını olumsuz etkileyecek olan bu adımların özel sektörümüze yansımalarının da yakından takip edilmesi çok kritik önem arz etmektedir.” diye konuştu.
“Yatırım Teşvikleri, İhracat ve Vergi Destekleri En Önemli Enstrumanlardır”
Türkiye’nin 3 yıllık yol haritasının çizileceği orta vadeli program için hazırlıkların sürdüğünü ifade eden Alibeyoğlu, şöyle devam etti: “Yeni ekonomi programında stratejik öneme haiz yatırımlardan feragat etmeden, enflasyon ve cari açık sorunlarını tetikleyen verimsiz tüketim ve yatırım harcamalarını kontrol altında tutan bir anlayışı da mutlaka bu dönemde hâkim kılmalıyız. Dönüşüm ve verimlilik odaklı nitelikli yatırımlarla, üstün olduğumuz ve küresel üstünlük kazanabileceğimiz alanlara ayıracağımız kaynaklar ülkemizin hedeflerini gerçekleştirmesinde belirleyici rol oynayacaktır. Yatırım teşvikleri, ihracat ve vergi destekleri bu noktada en önemli enstrümanlardır. Fiyat istikrarı temelinde yükselen, finansal istikrarı koruyan, üretim, istihdam ve ihracat kanalıyla büyüme stratejisini benimseyen bir anlayışla hazırlanarak, kararlılıkla uygulanacak bir ekonomi programı, Türkiye yüzyılının sağlam temeller üzerine inşa edilmesini sağlayacaktır.”