Türkiye, hızla yaşlanan bir toplum olma yolunda ilerlemektedir. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre, yaşlı nüfus oranı her yıl artış göstermektedir ve 65 yaş üstü bireyler toplam nüfusun yaklaşık %10’unu oluşturmaktadır. Bu oran 2050 yılına gelindiğinde %20’lere ulaşacaktır. Yaşlanma yalnızca bireysel değil, aynı zamanda toplumsal bir süreçtir ve sağlık, sosyal hizmetler, ekonomi ve şehircilik gibi birçok alanda etkilerini hissettirecektir.
Bu demografik dönüşüm, biz gerontologlar için önemli bir sorumluluk doğurmaktadır. Gerontologlar, yaşlanma sürecini bilimsel ve uygulamalı bir perspektifle ele alan uzmanlar olarak, yaşlı bireylerin hayat kalitesini artırmayı, sağlıklı yaşlanmayı teşvik etmeyi ve toplumsal farkındalık yaratmayı hedeflemektedir.
Bugün, toplum olarak yaşlanmayı yalnızca bir zorluk olarak değil, bir fırsat olarak da görmeliyiz. Yaşlı bireylerimiz, bilgi ve tecrübeleriyle topluma katkı sağlayan kıymetli bireylerdir. Onların sosyal hayata aktif katılımını desteklemek, hem bireysel hem de toplumsal dayanışmayı güçlendirecektir.
Gerontologlar Derneği olarak, yaşlanan toplumumuzun ihtiyaçlarına yönelik çözümler geliştirmek için var gücümüzle çalışıyoruz.
Bu doğrultuda:• Yaşlı bakım hizmetlerinin yaygınlaştırılması ve niteliğinin artırılması,
• Sağlıklı yaşlanma stratejilerinin uygulanması,
• Toplumun tüm kesimlerinde yaşlılık farkındalığının artırılması,
• Yaşlı haklarının korunması ve sosyal politikaların geliştirilmesi için çalışmalar yürütüyoruz.
Unutulmamalıdır ki yaşlanma, hayatın doğal bir sürecidir ve hepimizi bir gün bulacaktır. Bu nedenle, bugün yaşlılarımız için yaptıklarımız, aslında geleceğimiz için bir yatırımdır.
Gerontologlar olarak, bu özel günde tüm meslektaşlarımı kutluyor, emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Hep birlikte, yaşlılarımızın daha mutlu, sağlıklı ve onurlu bir yaşam sürmeleri için çalışmaya devam edeceğiz.’ Dedi.
