Dünyada sadece Van Gölü’nde yaşayan inci kefalleri ve dünyadaki en büyük mikrobiyalitler olan Van Mercanları, şehirde istihdama en büyük katkıyı sağlayan şirketlerden M Plus Türkiye’nin sponsorluğunda belgesele konu oldu. Van Gölü’nde nesli tükenen balıkların koruyucusu olarak tanınan Prof. Dr. Mustafa Sarı’nın danışmanlığında, deneyimli dalgıç Savaş Karakaş’ın hazırlayıp sunduğu Sudaki İzler belgeseli, dünyanın nadide su kaynaklarından biri olan Van Gölü’nde ekolojik dengeyi korumanın doğa ve eko-turizm açısından önemine dikkat çekiyor.
Avrupa’nın en hızlı büyüyen BPO, Teknoloji ve Danışmanlık şirketler grubu M Plus bünyesinde hizmet veren, Türkiye’nin en büyük dış kaynak sağlayıcı (BPO) şirketlerinden M Plus Türkiye, Anadolu’da yaptığı yatırımlarla bölgesel kalkınmaya, istihdama ve çevrenin korunmasına katkı sağlamaya devam ediyor. Van’da 2000’e yakın çalışanıyla, en çok sigortalı çalıştıran ve kadın istihdamına en fazla katkı sağlayan işverenler arasında yer alan M Plus Türkiye, son olarak Van’ın dünyada eşi bulunmayan doğal güzelliklerinin korunması ve bu konuda farkındalık yaratılması için desteğini sundu. M Plus Türkiye’nin sponsorluğunda hazırlanan Sudaki İzler belgeselinin iki bölümü; Van’ın İnci Kefallerini ve mikrobiyalitlerini konu alıyor.
Gölün dibinde çiçek açan taşlar
Dünyanın en büyük sodalı gölü olan Van Gölü’nün derinliklerindeki gizem Sudaki İzler belgeseli ile gözler önüne seriliyor. 17 yıldır Van Gölü’ndeki balıklar, göldeki balıkların popülasyonu ve kaçak balıkçılığı önleme üzerine araştırmalar yapan Prof. Dr. Mustafa Sarı’nın bilimsel danışmanlığında, Savaş Karakaş tarafından hazırlanan belgesel, izleyicileri dünyanın en büyük mikrobiyalitlerinden çıkan tatlı suyun, tuzlu-sodalı göl sularına karışmadan yanardağ lavlarını andırır şekilde çıkışına tanıklık etmeye davet ediyor. Van Gölü’nde yer alan dünyadaki en büyük mikrobiyalit yapılarının uzunlukları 3 ila 40 metre arasında değişiyor. Oluşumu itibarıyla birbirinden farklı görüntülere sahip mikrobiyalitler, peribacalarına benzer görüntüsüyle dikkat çekiyor. Van Gölü’nün dibinde çiçek açan bu taşlar; sadece bilim insanlarının değil göle dalış yapacak su altı gezginlerinin de ilgisini çekecek nitelikte.
Suyun akışının tersine yüzen ‘İnciler’
Van’ın dünyaya armağanı İnci Kefali ise tuzlu-sodalı sulara sahip Van Gölü’nde yaşayabilen endemik bir balık türü. Dünyada sadece Van Gölü’nde yaşayan, üreme dönemlerinde suyun akışının tersine yüzerek, tatlı sulara göç eden İnci Kefallerinin zorlu yolculuğu, Sudaki İzler belgeseline de konu oluyor.
‘Van Gölü’nün güzelliklerinin tanıtımına katkı sağlayacak’
Sadece Van için değil, ülkemiz ve dünya için son derece önemli olan bu değerlerin korunmasına katkı sunmaktan mutluluk duyduklarını dile getiren CSMO / Satış & Pazarlama ve İş Geliştirme’den Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Ogan Atasagun, “M Plus Türkiye olarak Anadolu’yu kalkındırarak istihdam ve ekonomi hedeflerine ulaştıracak yatırımlarımıza aralıksız devam ediyoruz. Van’da kamudan sonra en büyük işveren olma pozisyonumuz bize şehrimizin doğal güzelliklerini, dünyada başka yerde bulunmayan değerlerini korumamız için de sorumluluk yüklüyor.
Bu sorumluluğun bilinciyle, İnci Kefalleri ve Van Mercanlarının sadece çevre değil, eko-turizm ve ekonomi açısından yarattığı değeri ortaya koyan Sudaki İzler belgeseline katkımızı sunmak bizim için son derece önemliydi. Van Gölü’nün, ülkemizde ve tüm dünyada bu farklı özellikleri ile daha fazla tanıtılması gerektiğine, bu şekilde Van Gölü’nün eko-turizm potansiyelinin de artacağına inanıyoruz. Bu çalışma bölgenin güzelliklerinin tanıtılmasına çok büyük katkı sağlayacak” dedi.
Sudaki İzler belgeselinin Van’ı konu alan ilk belgeseli Van Mercanı 15 Eylül saat 22:15’te BeIN CONNECT ve beIN IZ kanallarında izleyicilerle buluştu. Serinin ikinci belgeseli olan Van’ın İncileri ise 22 Eylül’de yayınlanacak.
M Plus Türkiye hakkında
Türkiye’nin en büyük bağımsız dış kaynak sağlayıcılarından biri olan M Plus Türkiye, 2000 yılında CMC Türkiye adıyla İstanbul’da kuruldu. Ocak 2020’de, Avrupa’nın en hızlı büyüyen BPO, Teknoloji ve Danışmanlık şirketler grubu M Plus’ın en büyük üyesi olarak yerini aldı. M Plus, Türkiye ve Avrupa’daki 35 lokasyonda, 58 ülkeden 260 kuruma 11000’i aşan çalışanı ile 32 dilde hizmet veriyor. 2022 yılında kurumsal kimliğini ve adını yenileyen M Plus Türkiye, yaklaşık 7 bin kişiye istihdam sağlıyor.
M Plus Türkiye, Ar-Ge merkezinde en son teknolojilerle geliştirdiği CRM ve yapay zeka tabanlı Robotik Süreç Otomasyonu (RPA) uygulamaları ile müşterilerinin ihtiyaçlarına özel çözümlerini, 7/24 kesintisiz teknik destek hizmeti ile birlikte sunuyor. Müşteri hizmetleri, müşteri deneyimi, tahsilat yönetimi, sosyal medya ve backoffice yönetimi konularındaki başarılı projeleriyle M Plus Türkiye, yeni nesil müşteri yönetimi ve müşteri memnuniyeti anlayışıyla sektöre yön vermeye devam ediyor. (Karadeniz Son Havadis)