AK Parti Tokat Milletvekili ve TBMM Adalet Komisyon Üyesi Mustafa Arslan Çocuk İstismarının engellenmesine yönelik alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi için verilen araştırma önergesi için Ak Parti grubu adına söz alarak TBMM Genel Kurulda konuştu
TBMM’de görüşülen Çocuk İstismarının engellenmesine yönelik alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi adına TBMM’de verilen araştırma önergesi nedeniyle Meclis’te bulunan siyasi partiler görüşlerini dile getirdi. Ak Parti adına söz alan Mustafa Arslan “Çocuk istismarı ve aileye karşı suçların önlenmesi için hükümetlerimiz döneminde her türlü yasal düzenleme ve idari tedbirler alınmıştır. Bütün bunlara rağmen gündemde olan, kesinlikle tasvip etmediğimiz hadise gibi hadiseler meydana gelmiştir; bunlar çok üzücüdür. İnşallah, kurulacak araştırma komisyonumuz olayları tüm yönleriyle inceler, bundan sonra alınacak tedbirlerle ilgili Genel Kurula ve Gazi Meclisimize ışık tutacak önerilerde bulunur”dedi.
ÇOCUKLARIMIZA YÖNELİK HİÇBİR KÖTÜ DÜŞÜNCE KABUL EDİLEMEZ
Mustafa Arslan “Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; çocukların temel hak ve özgürlüklerinden en üst düzeyde yararlanması ve her türlü istismarla etkin bir mücadele için Meclis araştırması açılmasına dair vermiş olduğumuz önerge üzerine AK PARTİ Grubumuz adına söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle Genel Kurulu ve aziz milletimizi saygıyla selamlıyorum. Değerli milletvekilleri, yaklaşık bir ay önce kamuoyunun haberdar olduğu, bir kızımızın küçük yaşta evlendirilmesi ve istismar edilmesine dair haberler toplumun her kesimini derinden yaralamış ve olumsuz etkilemiştir. Sayın Cumhurbaşkanımız “Günümüz şartlarında hiçbir çocuğumuzun 13 yaşında nişanlanıp 14 yaşında evlendirilmesini, hele bu çocuğun daha küçük yaştayken istismar edilmiş olmasını kabul etmemiz mümkün değildir.” ifadesiyle konuyla ilgili düşüncelerini dile getirmiştir. İddiaları hiçbir vicdan kabul etmez. Olay yargıya intikal etmiştir. Atılı eylem tüm boyutlarıyla değerlendirilecek ve yargı kararını verecektir. Konunun Meclis gündemine taşınmasıyla birlikte aynı anda Grubumuz adına Grup Başkan Vekilimiz hadisenin tüm yönleriyle araştırılması için meclis araştırması talep edeceğini ifade etmiştir. Bu samimi duygunun neticesinde de araştırma önergemizi Sayın Başkanlığa arz ettik…Çocuklar toplumumuzun temeli, geleceğimizin teminatıdır. İnsana büyük değer veren, insan onurunu her türlü saldırı karşısında masum addeden medeniyetimiz kendilerini kötülüklerden korumaktan mahrum bulunan çocuklarımızın hukukuna hassasiyetle yaklaşmış, onların korunması ve haklarının temini noktasında aileye, topluma ve yöneticilere büyük sorumluluklar yüklenmiştir. Çevreden gelebilecek tehlikelere karşı en savunmasız kesim çocuklardır. Cinsel istismar dâhil her türlü fiziksel ve duygusal şiddete karşı korunmaları, devletin anayasal görevidir. İçinde bulunduğumuz çağda yaşanan olaylar, ailenin ve çocuğun korunmasına yönelik politikalara daha fazla önem verilmesi gereğini ortaya koymaktadır. Kırsal kesimden kentlere göç, ekonomik dalgalanmalar, sağlık sorunları ve benzeri olgular, çocukların istismara ve ihmale daha açık hâle gelmesine neden olmaktadır. Çocuklara yönelik cinsel istismar, maalesef tüm dünyada yaygın bir sorundur. Cinsel istismar, çocukların çocukluklarını çaldığı gibi hayatlarının her dönemine yayılan ciddi ve olumsuz etkiler ortaya koymaktadır. Çocuklara yönelik istismarın hiçbir türü, hiçbir şekilde kabul edilemez. İstismarın ortadan kaldırılması için kamu kurumları ve sivil toplum kuruluşlarının birlikte, iş birliği içinde çalışması gereklidir. Değerli milletvekilleri, evlenme yaşı yeniden gündeme geldiği için, evlenme yaşıyla ilgili geçmişten bugüne düzenlemelere bakmamız lazım. 1926 tarihli 743 sayılı Medeni Kanun’da da 2002 tarihinde yürürlüğe giren 4721 sayılı Medeni Kanun’da da 18 yaş üstü erkeklerin ve kadınların kendi rızalarıyla evlenmeleri mümkünken, 743 sayılı Medeni Kanun’da 17 yaş üstü kadınlar anne ve babasının rızasıyla, 15 yaş üstü erkek ve kadınlar olağanüstü hâllerde hâkim izniyle evlenebilmekteyken, Haziran 1938 yılında yapılan değişiklikle kadınlar için evlenme yaşı 14’e düşürülmüştür. 4721 sayılı Kanun’a göre, 17 yaş üstü erkekler ve kadınlar anne-baba rızasıyla, 16 yaş üstü erkek ve kadınlar hâkim iziyle evlenebilmektedir. 2005 yılında yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’yla cinsel suçlara verilen cezalar arttırılmış, istismar suçunun ceza alt sınırı beş yıldan sekiz yıla çıkarılmıştır. 2014 yılında aynı suçun ceza alt sınırı on altı yıla çıkarılmıştır. 2016 yılında yapılan düzenlemeyle, bu suçun 12 yaşını doldurmamış çocuğa karşı işlenmesi durumunda ceza alt sınırı on sekiz yıl olarak belirlenmiştir…”ifadelerine her verdi. (Birlik Haber Ajansı-BHA)