Mansur Yavaş ve Kemal Kılıçdaroğlu Bu Kez Burdur’da

Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş Eskişehir’in ardından Burdur’da halkla buluştu. ‘Millet Buluşması’ kapsamında Burdur halkına seslenen Yavaş, “Kötü konuşmayacağız. Biz bize yakışanı yapacağız. İlk turda bu işi bitiriyoruz gençler. Birleşe birleşe kazanacağız. Güzel ülkemize bahar gelecek” diye konuştu.
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ve Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu “Millet Buluşması” programı kapsamında ülkeyi gezmeye ve vatandaşlarla buluşmaya devam ediyor.
Kılıçdaroğlu ve Yavaş’ın Eskişehir’den sonraki noktaları Burdur Cumhuriyet Meydanı oldu.
“HERKESİ KUCAKLAYAN GÜLER YÜZLÜ BİR YÖNETİM GELECEK”
“İnşallah baharlar gelecek” diyerek konuşmasına başlayan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, “İnşallah ayın 14’ünden sonra asık suratla sürekli bizleri azarlayan bir yönetim gidecek onun yerine herkesi kucaklayan, şefkatle yaklaşan, merhametle yaklaşan güler yüzlü bir yönetim gelecek. Ankara halkı bize bir fırsat verdi, kendimizi gösterip şeffaf yönetimin nasıl olduğunu gösterdik. İşte şimdi sıra Türkiye’de” dedi.
“ŞEFFAF, İNSANLARI AYIRMAYAN BİR YÖNETİM GELECEK”
Ankara Büyükşehir Belediyesinde hesap verebilir ve şeffaf hizmet anlayışının olduğuna dikkat çeken Yavaş, “İnşallah Türkiye’de de bu değişim gerçekleşecek. ‘Bizden başka kimse bir şey yapamaz’ diyen zihniyet gidecek. Çok daha şeffaf, insanları ayırmayan bir yönetim gelecek. Seçildik rozetimizi çıkardık ve hiç kimseyi ayırmadık. Ankara’da nerenin ne ihtiyacı varsa önceliğimiz orası oldu.  Doğru yerlere para harcadık, cebimizden bir kuruş para vermeyeceğimiz yere belediyenin parasını da harcamadık. Kamu sizlerden aldığı parayı harcar, babasının malını harcamaz. Dolayısıyla harcadığının hesabını da vermek zorundadır. İnternet sitemize girin; Sayıştay raporları, belediyenin tüm harcamalarını kuruşu kuruşuna görürsünüz. Yaptığımız bütün harcamaları o eserlerin üzerinde Ankara Büyükşehir Belediyesi bu kavşağı şu kadar liraya mal etmiştir diye hesap verdiğimizi de görürsünüz. Gizli saklı hiçbir şeyimiz yok, belediyemize ait bütün bilgiler ortada” diye konuştu.
“SİZ GİDERSENİZ ÇOK GÜZEL OLACAK”
Yavaş, yeni dönemde hükümetin muhalefet tarafından denetlenebilir olacağına şu sözlerle dikkat çekti:
“Milli Mutabakat metninde de yazıyor. Denetim komisyonu kurulacak. Hükümeti denetleyecek ve bunun başkanı da muhalefetten olacak. Böyle bir özgüven var gelecek hükümette. Halktan aldığınız paranın hesabını halka vereceksiniz. Dediler ki ‘işçileri çıkaracak’, şimdi de diyorlar ki ‘kamu personelini çıkaracak’ biz bir kişiyi işten çıkarmadık. Benim belediyemde herkes sendikasını özgürce seçer. Hiçbir zaman belediye işçileri ne parti mitingine zorla götürüldü ne de futbol maçlarına zorla götürülür… Gayet rahat bir şekilde Ankara halkı için çalışırlar, emeklerinin karşılığını da alırlar. Yetmedi ‘işçileri çıkaracak yerine PKK’lılara alacak’ dediler. Utanmadan benim rakibim çıkıp televizyonda bunları iddia etti. Nefret dilini bırakmaya inşallah 14 Mayıs’tan itibaren başlıyoruz. Sonuç itibarıyla Ankara’nın tertemiz evlatları su faturalarını götürüyor evlere… Böyle korkuttular… ‘Biz seçilmezsek devletin bekası gider’ diyorlardı. Onların söktüğü T.C. tabelalarını olduğu gibi yerine geri astık. Arabalardan çakarları kaldırdık, ayrıcalıklı hiçbir şeyimiz yok. Ankara’nın hiçbir yerinde benim fotoğrafımı dahi göremezsiniz. Bu sefer İstanbul’da ‘eğer İstanbul düşerse Mekke düşer’ ‘İstanbul düşerse Kudüs düşer’ ‘İstanbul düşerse büyük İsrail kurulur’ demeye… Sanki İstanbul belediye seçimine değil de dünya savaşına girdik. Ne Mekke düştü ne Kudüs düştü ne Büyük İsrail kuruldu. Ama gittiler kendileri Sisi ile tokalaştılar. Şimdi de biz gidersek şu olur bu olur. Siz giderseniz çok güzel olacak.”
Yavaş, “Ankara’da neden bizi istemediler? Kendi bakanlarının söylemiyle Ankara parsel parsel satılıyordu. İmar rantlarının üzerinde oturuyorlardı. Çocuklarına spor kulüpleri alıyorlardı. Bu şatafatlı hayattan vazgeçmek istemiyorlardı. Şimdi de çakarlı arabalarda milletvekilleri çocukları hava atacak, birtakım imtiyazlara sahip olacak, 3-5 maaş alacak onların çocukları üniversiteyi bitirdiği zaman buradaki gencin hayal kurmasına dahi engel olacak şekilde torpille mülakatsız işe girecek ve alnının teriyle okuyan gençler de elenecek. Bu düzenin devam etmesini istiyorlar. Bırakmamalarının sebebi bu” diye konuştu.
“SAVUNMA İÇİN YAPILMIŞ, ÖVÜNDÜĞÜMÜZ GEMİYİ ADETA SEÇİM OTOBÜSÜ GİBİ KULLANIYORLAR.”
Yavaş konuşmasını şu sözlerle sürdürdü:
“TOGG, İHA, SİHA’ları sanki yeni gelecek hükümet yok edecek gibi bir hava vermeye çalışıyorlar. Bu devlet bin yıldır bu coğrafyalarda var olan bir devlet. Bir devlet geleneğimiz var. 80’li yıllarda ROKETSAN’ı, HAVELSAN’ı savunma sanayi için kurdular. Onlar kendilerinden sonra gelenlere emanet edip gittiler. Bunları yapanlardan Allah razı olsun. Biz bunları inkâr etmiyoruz ama gelirsek daha iyisini yapacağız ve daha da geliştireceğiz. Sanki partinin malıymış gibi, babasının malıymış gibi bunları seçim ortamında kullanıyorlar, bu yanlış. Şimdiye kadar bunu hiç kimse yapmadı. Anadolu Gemisi İstanbul’dan çıktı Ege’yi dolaşıyorlar. Savunma için yapılmış övündüğümüz gemiyi adeta seçim otobüsü gibi kullanıyorlar. ‘Bebek katilini serbest bırakacaklar’ diyorlar. Kim neyi bırakıyor? Kimden ne haber aldınız? Osman Öcalan’ı televizyona çıkaran kim? Bizim bunlarla işimiz olmaz. Suçu olan herkes cezasını çekecek. En az onlar kadar Müslüman, onlar kadar milliyetçi ve vatanseveriz. Bize kimse Müslümanlık, vatanperverlik taslamasın. Çözüm sürecini hatırlayın. Ağzını açanlara, kandan besleniyorsunuz diyordu. Yakında bunları yayınlayacağım. Biz onlar gibi mevsimlik vatansever değiliz. O zaman neyi söylüyorsak şimdi de aynısını söylüyoruz.”
           
“MİLLETİN PARASINI BOŞA GÖTÜREN KİM VARSA CEZASINI ÇEKECEK”
Kırsal kalkınma desteklerine de konuşmasında yer veren Yavaş, şunları kaydetti:
“Eskiden Ankara’nın her yerinde tarım hayvancılık vardı. Fakat iktidarın politikaları nedeniyle çiftçi bıraktı, hayvanını kesti. Tohumlarını verdik, fidelerini verdik yetmedi belediyemizce ürettiğimiz sıvı gübreyi de verdik. Mazot yardımı da yaptık. 35 bin çiftçinin cebine 4,5 milyar lira koyduk. Çılgın projem yok, Ankara’nın boşa harcayacağı parası yok. Ankara’nın yanında Kahramanmaraş’ın da ayağa kalkması için çalışma yapıyoruz. 6 liderin mutabakat metninde, tarım ve hayvancılık da neler yapılacağı yazılıyor. Bundan sonra gelecek hükümet, halkın parasını boşa götürmeden şeffaf ihaleler yaparak acil ihtiyaçlar için çalışacak. Hepiniz gördünüz Ankara’da Ankapark diye ucube, çöp proje çıkardılar, 16 milyar lirayı toprağa gömdüler. İnşallah bunun hesabı 15 Mayıs’tan sonra sorulacak. 100 kadar dosyayı savcılığa verdim. Milletin parasını boşa götüren kim varsa cezasını çekecek.”
“15 MAYIS’TA GÜZEL ÜLKEMİZE BAHAR GELECEK”
İlk defa oy kullanacak gençlere seslenen Yavaş, “Sevgili Burdurlular, gençler. İlk defa oy kullanacaksınız ülke o hale geldi ki ilk ve son oyunuz olabilir. Seçimlere gidiyoruz, sürekli nefret dili; bunlar illet bunlar zillet. Seçime girebilirsiniz ama kazanmak yasak. Bunların böyle bir mantıkları var. Altı fikirde altı genel başkan bir araya geldi. Yan yana geldiler, 2 bin 400 maddede ne yazıyorsa bunları uygulayacaklar. Elbette bazen anlaşamadıkları konular olur ama bunlar uzlaşmaya da sevk ediyor. Bu kelimeler unutuldu. Bundan sonra ‘ben yaptım ne olmuş’ gibi sözler olmayacak. Altılı masa hep beraber bir araya geldi. İyi bir Müslümandan beklenen, kimseye kötülük yapmaması, iftira atmamasıdır. Ama kafalarında uydurmuş senaryoları gerçekmiş gibi anlatıyorlar. İnançlıysan yukarıdakini nasıl kandıracaksın? Yarın bunun hesabını nasıl vereceksin?” diye konuştu.
Herkesi kucaklayan bir yönetimin geleceğini belirten Yavaş, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:
“Bugüne kadar genel başkanımızın ağzından Cumhur İttifakı’na oy vereceklere bir defa kötü laf işittiniz mi? Seçildikten sonra herkesi kucaklayacak bir yönetim inşallah ayın 15’nden sonra geliyor. Millet İttifakı olarak biz bu iyi niyetlerle bir araya geldik ve bu çabaları ne Kandil’in ne de iktidarın bozmasına izin vermeyeceğiz. Seçimi kazanınca inşallah Kızılay meydanında toplanıp Çankaya Köşkü’ne yürüyerek onu makamına oturtacağız. Kötü konuşmayacağız, biz bize yakışanı yapacağız. İlk turda bu işi bitiriyoruz gençler. Birleşe birleşe kazanacağız. 15 Mayıs’ta güzel ülkemize bahar gelecek.”
KILIÇDAROĞLU: “MİLLET İTTİFAKI OLARAK YOLUMUZA ADALET İLE DEVAM EDİYORUZ”
Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise, yeni dönemde neler yapacağını bir bir anlatarak şunları söyledi:
“Daha da iyi günlere güzel günlere hep birlikte ulaşacağız. Bu ülkeye huzuru getireceğim, bu ülkeye kucaklaşmayı getireceğim. Ayrışmadan bıkmadık mı? İşsizlik canımız yakmıyor mu? Bu ülkeyi soğana muhtaç hale getirdiler. Allah şahit bütün bunları çözeceğim. Şimdi Burdur’a gelirken, kaç genç ilk kez sandığa gidecek diye hesabını yaptım. 14 bin 258 genç ilk kez sandığa gidecek. Şimdi gençlerden söz istiyorum. Demokrasi, hukuk, hak, adalet, sevgi, istiyor musunuz? O zaman Türkiye’nin kaderini değiştirmek sizin elinizde. Gençlerin hak hukuk ve adalet için oyunu istiyorum. Burdurlu gençlere sözüm var. Siz rahata ermedikçe ben asla rahat etmeyeceğim. Siz huzura kavuşmadan asla huzura kavuştum demeyeceğim. Sizin için mücadele vereceğim. Bay Kemal, teröre karşı son damlasına kadar mücadele edecek. Bizim iki kırmızı çizgimiz var. Bayrağımız ve vatan. Ölüme gideriz bayrağımız ve vatanımız için. Hiç kimsenin kimliğini, inancını sorgulamayız bu hak bize ait değildir. Herkesin inancına saygı gösteririz. Kimin inançlı inançsız olduğunu yalnızca yüce yaradan bilir. Sizden, sandığa giderken elinizi vicdanınıza koyun. Kul hakkı yiyenlere, yolsuzluk yapanlara oy vermeyin. Kul hakkı yemek, en büyük günah değil mi? En büyük günah işleyene oy vermeyin. Saraylarda oturuyorlar. Mansur başkanın da dediği gibi Çankaya’ya gidip o mütevazi köşkte oturacağız. Beraber iktidar olacağız ama halkın iktidarı. Zenginleşeceksek hepimiz zenginleşeceğiz. Fakirimiz olmayacak. Millet İttifakı olarak yolumuza adalet ile devam ediyoruz. Her şey çok güzel olacak.”(Birlik Haber Ajansı-BHA)