İYİ Parti’den Milletvekili Aday Adaylığını açıklayan Diş Hekimi Hüseyin Yarıcı, Tokat Basınının 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Gününü, düzenlediği kahvaltılı basın toplantısında kutladı. Tokat’ın hem yerel hem ulusal basın temsilcileriyle bir araya gelen Hüseyin Yarıcı, kahvaltının ardından Tokat’a dair bazı değerlendirmelerde bulundu. Konuşmasına yeni yılı ve 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nü kutlayarak başlayan İYİ Partili Hüseyin Yarıcı, “2023 yılında medyanın özgürleşmesi, haber alma ve verme hakkının korunması yolunda bir şans yakalaması en büyük dileğimdir” dedi.
Yaklaşan 2023 Milletvekili Genel Seçimlerinde İYİ Parti’den Tokat Milletvekili Aday Adayı olduğunu açıklayan Hüseyin Yarıcı, “Neden Siyaset?” sorusuna da açıklık getirdi. Eğitim dönemim boyunca ekonomik zorluklar yaşasam da, ülkemin bana sağladığı olanaklar sayesinde okudum. Doğduğum, büyüdüğüm ve yaşadığım memleketimde meslek yaşamıma başladım. Başka bir yerde değil, doğduğum günden bu yana Tokat’ta yaşıyorum. Bu memlekette kazandım, kazanmaya devam ediyorum. Ömrüm elverdiği sürece de Tokat’ta yaşayacağım. Tokat’ın derdini de verimini de iyi biliyorum. Ülkeme ve memleketime vefa borcumun olduğunu düşünüyorum. Her zaman ülkeme ve memleketime vefa borcumu ödeme arzusunda ve düşüncesinde oldum” ifadelerini kullandı.
Yarıcı, siyaset gibi toplumsal konularla akademik eğitiminden bu yana ilgilendiğini, suya sabuna dokunmadan yaşayan birisi olmayı reddettiği, gerektiğinde yapıcı eleştirel söylemlerde bulunmaktan çekinmediğini anlattı.
EN YOKSUL İLLER ARASINDA BATI’DAN TEK İL TOKAT!
En yoksul iller içinde batıdan tek ilin Tokat olduğuna dikkat çeken İYİ Parti Tokat Milletvekili Aday Adayı Hüseyin Yarıcı, “TÜİK, Aralık 2022’ de, 2021 itibariyle 81 ilin kişi başı gelirini ve milli hasıladaki payını açıkladı. Kişi başına gelir sıralamasında en düşük gelirli 10 ilin 9’ u Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgesinden. En yoksul iller içinde batıdan tek il bulunuyor: Tokat! TÜİK rakamlarına göre Tokat’ta kişi başına gelir Kars’ın, Bingöl’ün altında. Tokat’ın milli hâsıla içindeki payı 2004’ ten 2021’ e yüzde 0,48’ den 0, 34’e düşmüş. Yerel Yöneticiler şehrimize “3 milyarlık yatırım yaptık” diye açıklama yapıyor ama Tokat’ın ekonomisi gittikçe küçülüyor. Bu şehrin insanları bunu mu hak ediyor” diye sordu.
Hüseyin Yarıcı konuşmasında;
TOKAT 17 YILDA GELİŞME VİZYONU HEDEFİNE ULAŞAMADI
Gelişmiş dünya ülkelerinin tamamında kalkınmanın yerelden başladığı kabul görmüştür. Bu nedenle de ülkeler arasındaki rekabet, şehirlerin kendi aralarındaki rekabete dönüşmüştür. Şehirler kalkınıp gelişemezlerse, ülkeler de kalkınamıyor. Bir şehirde üretim ve istihdam artışı olmadan, o şehirde kişi başına geliri, dolayısıyla da ekonomiyi geliştirmek mümkün değildir. Bunu bilmek için ekonomist olmaya gerek yok. Ekonominin gelişemediği yerde toplumun refahından söz edemeyiz. Toplum refahının olmadığı yerde de yoksulluk ve mutsuzluk vardır. Ekonomik refahını sağlayamadığınız bir toplumu Millet Bahçeleriyle, şehir parklarıyla, gondol sefalarıyla, fiziki sosyal alan yatırımlarıyla mutlu edemezsiniz. Bakın size bizim bölgemizden çarpıcı bir örnek vereyim. Başbakanlık Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı, Bölgesel Gelişme ve Yapısal Uyum Genel Müdürlüğü 2006 yılında Yeşilırmak Havza Gelişim Projesi Bölgesel Gelişme Ana Planı hazırlamıştır. Hazırlanan bu planda Amasya, Çorum, Samsun ve Tokat’ın gelişme vizyonu (ki buna planın hedefi de diyebilirsiniz) “ Türkiye’nin Karadeniz’e açılan kapısı olmuş, yaşam kalitesini yükseltmiş, çevreye duyarlı, rekabetçi, hızla gelişen bölge” olarak açıklanmıştır. Aradan tam 17 yıl geçmiş, bu şehirlerden Amasya, Çorum ve Samsun Türkiye’nin Karadeniz’e açılan kapısı olmuş, yaşam kalitesini yükseltmiş, çevreye duyarlı, rekabetçi ve hızla gelişen birer şehir olurlarken, Tokat 17 yıldır bu hedeflerin hiçbirisine ulaşamamıştır. Tokat’ın hala Karadeniz’e açılan bir kapısı yoktur. Çünkü Tokat’ı Karadeniz’e açacak kapılardan birisi; mevcut hattan farklı olarak yapılması gereken Tokat-Niksar-Ünye bölünmüş karayolu, diğeri de Tokat OSB-Turhal-Samsun demiryoludur. Bu iki kapı, açılmadığından Tokat rekabetçi pazarlara da açılamamaktadır ve gelişilememektedir. Bu yüzden de yakın coğrafyamızdaki illerle bizim aramızdaki gelişmişlik makası Tokat’ın aleyhine gittikçe açılmaktadır. Bu anlamda Tokat özelinde siyasete soyunanlar hem Tokat’ın kalkınmasını ajandalarına almalıdır, hem de bunu sağlamak için inisiyatif almalıdırlar. Siyasal iktidar nezdinde görünülür ve çizgiyi aşmadan ısrarcı girişimlerde bulunmalıdırlar. Tokat’ın çok büyük ve acilen çözülmesi gereken sorunları vardır. Bunlar iktidar milletvekillerinin steril ortamlarda gezmeleriyle, hamasi konuşmalar yapmasıyla, plansız programsız davranılmasıyla çözülemez. 20 yıldır da çözülememiştir.
Tokat’ın mikro ve makro ölçekte ve en az 20-30 yıldır çözülemeyen ve gittikçe ağırlaşan önemli sorunlarından söz eden Yarıcı, “Ne yazık ki, siyasal iktidarla bağlantısı olanlar; AKP yerel siyasi otoritesi (milletvekilleri, parti teşkilatları), yerel yönetimler ve AKP kamu bürokrasisinin açıkça dillendirmeyip gözden kaçırmaya çalıştıkları bu sorunlar, zamanında çözüme kavuşturulamayan sorunların birikimiyle medyana gelmiştir” dedi.
MİKRO YANİ YEREL ÖLÇEKTEKİ SORUNLAR 1993’TEN BERİ HAZIRLANAN 16 ADET KALKINMA VE EYLEM PLANININ HİÇBİRİSİ UYGULAMAYA ALINMAMIŞ
“Genel olarak Tokat’ın mikro (yerel) sorunlarının, Tokat’ın dinamikleriyle çözülebileceği sanılır. Normalde de öyle olması gerekir. Ancak Tokat’ın kimi mikro sorunlarının çözümüne bile siyasal erkin el atması gerekmektedir. Bu bağlamda Tokat’ın en büyük, en önemli ve en can alıcı sorunu; “Planlama-Yönetişim ve sürdürülebilirlik” sorunudur. Bu öyle bir sorundur ki, Tokat’taki tüm sorunların ana nedenidir. Bu sorun çözülmedikçe, Tokat’ın diğer sorunlarının sürdürülebilir çözümü mümkün değildir. Sizin için açayım! Tokat’ın gelişiminden birinci derecede sorumlu kurum ve kuruluşları (bunlar; valilik, belediyeler, il özel idaresi, kamu kurumları vs.) Tokat’la ilgili hazırlanan tüm eylem planlarını göz ardı ederek, planlı gelişme prensiplerini askıya almakta, her gelen vali, her seçilen belediye başkanı ya da yerel yönetimler kendi bakış açılarını topluma dayatmaktadır. Tarım, turizm, sanayi ve kentsel gelişim alanlarının uzun vadeli, amaç ve sonuç yönelimli stratejik planlama yerine, gündelik dar kapsamlı, yalnızca PR yapmaya yönelik karar ve politikalarla yönetilmesinde ısrar edilmektedir. Yapılan çalışmalar bütüncül ve hedefe yönelik değildir. “Gideceği limanı bilmeyene hiçbir rüzgârdan fayda gelmez” deyiminde olduğu gibi, kalkınma alanların geliştirilmesinde kritik öneme sahip stratejik planlama asla dikkate alınmamaktadır. Kararlar, stratejik planlamanın aktörleri kabul edilen kent paydaşlarıyla tartışılarak oluşturulmamaktadır. Her gelen vali kendi bakış açısını topluma dayatmakta, devlette devamlılık ilkesi göz ardı edilmekte ve ne yazık ki, mevcut yerel yönetimler de (belediyeler, il özel idaresi, yarı kamusal meslek örgütleri, yerel bürokrasi vs.) buna sessiz kalmaktadırlar. Bakın size çarpıcı bir bilgi vereyim. 1993 yılından başlamak üzere Tokat için kamu, yarı kamusal meslek örgütleri ve sivil toplum işbirliği ile hazırlanan 16 adet kalkınma ve eylem planı bulunmasına karşın bunların hiçbirisi uygulamaya alınmamış, çekmeceye atılmış, planlı gelişme prensipleri askıya alınmıştır.
BU KADAR EYLEM PLANI ÇEKMECEYE ATILMAK İÇİN Mİ YAPILDI?
1- Tokat İli Turizm Envanteri ve Turizm Geliştirme Planı ( Tokat’ın ilk eylem planı denilebilir. T.C. Turizm Bakanlığı Yatırımlar Genel Müdürlüğü 1993)
2- Yeşilırmak Havza Gelişim Projesi Bölgesel Gelişme Ana Planı (T.C. Başbakanlık Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı Bölgesel Gelişme ve Yapısal Uyum Genel Müdürlüğü 2006)
3- Tokat İli Sürdürülebilir Turizm Stratejisi Eylem Planı (OKA mali kaynaklarından, Tokat TSO, Tokat İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Tokat Turizm Tanıtma Derneği işbirliğinde Ekim 2012)
4- Turizm Acil Eylem Planı (Tokat Turizm Tanıtma Derneği, Nisan 2014)
5- Tokat İli Sektörel Eylem Planları (Altyapı Ve Ulaştırma Eylem Planı, Çevre Ve Şehircilik Eylem Planı, Orman Ve Su İşleri Eylem Planı, Eğitim Eylem Planı, İstihdam Eylem Planı, Yerel Kamu Hizmetleri Eylem Planı, Kültür Ve Turizm Eylem Planı, Sağlık Eylem Planı, Sanayi Ve Ticaret Eylem Planı, Tarım ve Kırsal Kalkınma Eylem Planı, OKA 2018-2023)
6- Doğu Karadeniz Turizm Master Planı Tokat İli Mevcut Durum Raporu (T.C. Sanayi ve Teknoloji bakanlığı Doğru Karadeniz Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı, Aralık 2018)
7- Tokat İli Doğa Turizmi Master Planı ( T.C. Orman ve Su İşleri Bakanlığı, 2013-2023)
Bu kadar eylem planı var ama gelen valiler başta olmak üzere sorumlu yöneticilerin neredeyse tamamı kendi bildiklerini okuyorlar. Madem herkes kendi kafasına göre davranacaktı, öyleyse bu eylem planları niçin yapıldı? Çekmeceye atılmak için mi? Üzücü olansa şehrin yönetiminden sorumlu olanların buna ses çıkarmaması, sessiz kalmalarıdır. Yarıcı, özellikle kamu yetkililerinin, yerel yönetimlerin Tokat’la ilgili sorunlara geçici çözümler bulmaya odaklanan mevcut zihniyetlerini terk etmeye ikna edeceklerini ifade etti.
“TARIM ARAZİLERİNİN İMARA AÇILMASINA GÖZ YUMULUYOR “
Tokat’ın en önemli sorunlarından birisinin “Tokat Toprak Koruma Kurulu” ve mevcut yapısı olduğuna değinen İYİ Parti’li Hüseyin Yarıcı, “Tokat’ta karşılaştırmalı üstünlüğe sahip tek sektör Tarım sektörüdür. Bu sektörün gelişimi ancak tarım arazilerinin korunmasıyla mümkündür. Ancak Tokat’taki tarım arazilerini korumakla görevli bu kurul, siyasi sebeplerle tarım arazilerini konut ve sanayi imarına açılmasına göz yummaktadır ve bu uygulama ivme kazanmıştır. Bu kurulda Tokat Ziraat Mühendisleri Odası, TEMA ve Gaziosmanpaşa Üniversitesi’nin ret oylarına karşı, bu kurulda bulunan kamu görevlilerinin kabul oylarıyla Tokat Büyük Ova Koruma alanı içindeki tarım arazileri başta olmak üzere, Tokat’ın başka mahallinde bulunan (örneğin Geyras gibi) tarım arazileri “sözde kentsel gelişim” adı altında konut ve sanayi imarına açılmaktadır. Bu konuda Tokat İdare mahkemesi, Samsun İstinad Mahkemesi ve Danıştay’ın ret kararlarına rağmen, başka yollardan ve başka başvurularla tarım arazilerinin imara açılması devam etmektedir. Bunun en büyük sorumlusu da tarım arazilerinin imara açılmasına göz yuman “Tokat Toprak Koruma Kurulu” dur.” Dedi.
“KAMU ELİYLE TARIM ARAZİLERİNİ YOK EDİYORUZ”
Hüseyin Yarıcı, “Tokat’ta karşılaştırmalı üstünlüğe sahip tarım sektörünün gelişebilmesinin en temel yolu, Tokat Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgesi’nin kurulması ve üretilen katma değeri yüksek ürünlerin rekabetçi pazarlara ulaştırılmasıdır. Tarım sektörünün gelişmesinin anahtarı ise verimli tarım arazilerin koruma altına alınmasıdır. Hem tarım şehri olmaktan söz ediyoruz hem de kamu eliyle tarım arazilerini yok ediyoruz. Peki, bu nasıl olacak? Tokat bugün üretmekle övündüğü tarımsal ürünleri çok değil, 20 yıl sonra başka şehirlerden karşılamak zorunda mı kalacak? Bu tehlikeye hepinizin dikkatini çekerim. Tokat Toprak Koruma Kurulu’ndaki kamu ağırlığının kaldırılmasını veya bu kapsamda kamu bürokrasisinde liyakatli kadroların yer almasını sağlayacağız. Ancak bundan sonra Tokat’ta tarım-sanayi bütünleşmesini ve ek katma değer yaratan tarımsal ürün oluşumunu sağlayacak bir yapı oluşturabiliriz. Ancak bundan sonra katma değerli tarımsal ürünlerin hacmini artıracak, böylelikle sektörde yer alanların ortak gönencini (refahını) ve bu sektörde yer alan işletmelerle, çiftçiler arasındaki bütünleşmesini sürdürülebilir bir şekilde artıracak “Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgesi’ni kurabiliriz. Böylelikle tarımsal üretim maliyetlerini azaltabilir, çiftçinin kazancı artırabiliriz” diye konuştu.
“ESKİ TOKAT HAVA ALANINA HAVACILIK FAKÜLTESİ YAPILMALI”
Hüseyin Yarıcı konuşmasını şöyle sürdürdü: “Peki, bu yeterli midir? Değildir. Bundan sonra da katma değeri yüksek tarımsal ürünleri rekabetçi pazarlara ulaştırmamız gerekmektedir. Peki, bu nasıl olacaktır? Tokat’ı Karadeniz’e açmamız gerekmektedir. Bunun yolu da öncelikli olarak Tokat-Niksar-Ünye bölünmüş yolunun ve Tokat OSB-Turhal demiryolunun yapılmasıdır. Bu konuda bir hususa daha dikkatinizi çekmek isterim. Tokat Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgesinin eski Tokat Havaalanının bulunduğu yere yapılmasına yönelik düşünceler olduğu ifade ediliyor. Umarım bu gerçekleşmez. Çünkü Eski Tokat Hava Alanı, bugünkü haliyle Tokat Büyük Ova Koruma Alanı içerisindedir. Bu alanın sanayi imarına açılması tehlikesi hala varlığını sürdürmektedir. Emsal mahkeme kararlarına karşın, Yeni Nesil Küçük Sanayi Sitesi’nin çeşitli oyunlarla Büyük Ova Koruma alanına yapılıyor olması (yapımı halen devam etmektedir) bu tehlikeyi güçlendirmektedir. Bu alanın imara (yapılaşmaya) açılması ovaya da zarar verecektir. Bu nedenle söz konusu eski Tokat hava alanının Havacılık Fakültesi yapılmak üzere Tokat Gazi Osman Paşa Üniversitesi’ne verilmesi ve bu konuda adı geçen üniversiteye kaynak ayrılması gerekmektedir. Millet İttifakı’nda bu konuda yoğun bir çalışma yapılacaktır.
“TOKAT’IN ULAŞIM AĞI SORUNLARI BUNLARLA SINIRLI KALMIYOR”
Tokat-Niksar-Ünye bölünmüş yolu sadece Tokat’ı rekabetçi pazarlara açmakla kalmayacak, tur operatörlerini de Tokat’a çekecektir. Çünkü tur operatörleri Amasya’ya kadar gelmekte, buradan direkt Karadeniz’e çıkmaktadırlar. Eğer Tokat-Niksar-Ünye bölünmüş karayoluna ilaveten, Amasya- Zile-Pazar-Tokat bölünmüş karayolu da yapılırsa Tokat turizmi büyük bir ivme kazanacaktır. Tokat turizminin sipariş turlarla gelişemeyeceği artık açıkça görülmüştür. Elbette Tokat-Almus yolu ve Çamlıbel tüneli gibi yatırımların gerçekleştirilmesi de bu gelişmeye önemli bir katkı sunacaktır.
“KÜLTÜR, KONGRE VE FUAR MERKEZİMİZ YOK “
Yarıcı, 21. yüzyılda Tokat’ın hala bir Kültür, Kongre ve Fuar Merkezi yoktur. 20 kusur yıldır da bu konu siyasal iktidarın ve yerel temsilcilerinin ajandasına girmemiştir. Oysa bu konu, kentsel gelişmenin en önemli anahtarlarından birisi olabilecek projedir.Bir şehre alt geçit, üst geçit, Kanal Tokat, Millet Parkı, Şehir Parkı gibi fiziki yatırımları yapabilirsiniz. Ama bunları yeterli kaynağınız varsa bir köye de yapabilirsiniz. Lakin yaptıklarınız o köyü köy olmaktan çıkarmaz. Kentsel gelişimi salt fiziki yatırımlara indirgeyenler büyük bir yanılgı içindedirler. Çünkü kentsel gelişim kentlilik bilincinin olduğu yerde yeşerir. Bunun için de, Tokat’ın toplumsal yaşamını zenginleştirecek ve çeşitlendirecek, kültürel, sanatsal, kentlilik bilinci ve hobi faaliyetlerinin yapılabildiği bir mekâna acilen ihtiyacı vardır. Tiyatro sahnesi, çalışma atölyeleri, sanat galerisinin bulunduğu, kentteki kültürel etkinliklerin, müzik, resim, heykel, tiyatro, dans, sinema, folklor vb. gibi kentsel yaşamı canlı ve ilginç hale getiren çalışmaların sergilendiği bir mekâna ihtiyacı vardır. Kentsel kültürü tanıtacak eğitim programı veya materyallerinin geliştirildiği, kentin kültürel yaşamıma en fazla katkıda bulunacak projelerin gerçekleştirildiği, ulusal ve uluslararası fuarlara ve kongrelere ev sahipliği yapabilecek bir kültür, fuar ve kongre merkezine acilen ihtiyaç vardır. Şehrimizde lise ve üniversiteli gençlerimiz, ailelerimiz, en önemli sosyal faaliyetleri kafelerde vakit geçirmek oluyor” dedi.
“TOKAT PANCAR EKİCİLERİ KOOPERATİFİ GENEL KURULU HALA YAPILAMADI!”
İYİ Parti Tokat Milletvekili Aday Adayı Hüseyin Yarıcı, Tokat Pancar Ekicileri Kooperatifi’ne kayyum atanması ve hala Genel Kurulu’nun yapılarak Kooperatifin gerçek sahiplerine teslim edilmemesi konusuna da değindi. Diğer sorunları ise Tokat Turizminin bilimsel, bütüncül, planlı ve sürdürülebilir bir yaklaşımla ele alınmaması, Tokat’ın merkezden ibaret sanılması… Doğamızın vahşi madenciliğe açılması… Çevre yolu sorunu… Tokat Merkez içme suyu sorunu… Zile içme ve sulama suyu sorunu… Eski eserlerin restorasyonu sorunu… Tokat OSB’ finansal kaynaklara erişim sorunları… olarak sıraladı.
Hüseyin Yarıcı Tokat Basını’ nın, temsilci ve çalışanlarının sorunlarının tartışıldığı, çözüm önerilerin geliştirildiği tüm Tokat’ı kapsayan, geniş katılımlı ve tamamen yerel özellikte bir “Tokat Basın Çalıştayı” ya da benzer bir toplantının düzenlenebilmesine öncülük edeceğini vurguladı.
Yarıcı sözlerini şöyle noktaladı: “İYİ Parti olarak Tokat’ın bu sorunlarını çözmeye talip olduklarını belirten Yarıcı, Bu bağlamda ben de, ülkemin ve şehrimin her alanda kalkınmasını, toplum refahı ve gelişimini ateşleyecek, insanımızın duygularına, beklentilerine yanıt verecek, dünü iyi okuyan, bugünü eylemleriyle, liyakatli kadrolarıyla şekillendirebilecek ve yarın için entelektüel manada düşünce ve proje üretebilecek bir ortamın neferi olmaya talibim.” (Birlik Haber Ajansı-BHA)