“Bir düzenleme yapılacaksa bu herkes için adil ve eşit olmalı“
Adil Yaşam Derneği Başkanı Muhammed Haluk Çavuşoğlu, tvDEN’de Gazeteci Mehmet Aydın’ın hazırlayıp sunduğu Güne Bakış programına konuk oldu. Adil Yaşam Derneği Başkanı Haluk Çavuşoğlu, pandemi döneminde izne çıkartılan mahkûmların 31 Temmuz tarihinde izin sürelerinin dolması üzerine, “Burada bir ayrım var ve bu ayrım hususunda kamuoyunun bilgilendirilmesi gerekiyor. İnsanlar hata yapabilir, ihanet eden değil hata yapan affedilir“ ifadelerini kullandı.
31 Temmuz itibari ile Covid-19 izinde bulunan yaklaşık 120 bin açık cezaevinde kalan mahkûmun izin süresi doluyor. 3 yıldır toplumun içinde olan bu mahkûmlardan 5 yıldan daha az ceza süresi kalanlar açık cezaevlerine tekrar dönmeyeceği düşünülüyor. Bu konu üzerine Adil Yaşam Derneği Başkanı Çavuşoğlu, bu kanunun içerisinde bir ayrım olmaması ve adaletin herkes için eşit şekilde gelmesi gerektiğinin altını çizdi.
Açıklanan düzenlemenin adalet komisyonunda gelmesi gerektiğinin altını çizen Çavuşoğlu, “Torba yasaya konulması çok enteresan bunun adalet komisyonuna gelmesi gerekiyordu. Biz bu tarz uygulamaların 2016’da ve 2020’de düzenlemelerini gördük. Böyle düzenlemeler bazı maddelerin ayrıma uğramasına sebebiyet veriyor. Bu yasal düzenleme tamamen Covid-19 sürecindeki izne gelen mahkûmların geri dönmemelerini engellemek amacıyla çıkartılıyor. Bakan Tunç’un açıkladığı, içerisinde gizem barındıran maddelerden anladığımız kadarıyla bakanımız Covid-19 iznindeki mağdurları beş yıl denetime uğratılacak. Genel kurula geldiğinde bu durum nasıl olacak tabii ki burada muhalefetin reaksiyonu çok önemli. Normalde mahkemeler zaten doğru uygulamalar yapmazken bir de bunlar bu ayrıma giderse çok ciddi sıkıntılar olacak. Dolayısıyla yasa kendi içerisinde ayrımı barındırıyor. Biz bu yasanın kendi içerisinde de işlenmesini talep ediyoruz“ dedi.
“KANDIRILAN DUYGULARIYLA OYNAYAN EN BÜYÜK KİTLE MAHKÛM AİLELERİDİR“
Bu düzenlemeden mağdur olan mahkûm ve mahkûm ailelerinin beklentileri hakkında konuşan Çavuşoğlu, “Kandırılan duygularıyla oynayan en büyük kitle mahkûm aileleridir. Süreçlerini kendileri çok iyi bilmiyor bu hazırlanan teklifte kendi içerisinde gizem barındırıyor bu anlamda maalesef dolandırıcılar ortaya çıkıyor. Ben buradan seslenmek istiyorum, vatandaşlar herhangi bir avukat tutacaklarsa mutlaka referansı olan, kendi bölgesindeki ve konunun uzmanları avukatlarla yol izlesinler. Biz Covid-19 iznindeki mahkûmların 3 senedir ıslah olduğunu dile getiriyorduk. Bu konunun gece açıklanması bizi çok enteresan duruma düşürdü. Burada bir ayrım var ve bu ayrım hususunda kamuoyunun bilgilendirilmesi gerekiyor. İnsanlar hata yapabilir, ihanet eden değil hata yapan affedilir. Dolayısıyla ben bu kanunun adaletsizlik içereceğini düşünüyorum“ şeklinde konuştu.
“AÇIK CEZAEVİNDE KİLERE VERİLEN HAKLARIN KAPALI CEZAEVİNDEKİLERE DE VERİLMESİ GEREKİYOR“
Çavuşoğlu, bir düzenleme gelecekse bunun herkes için adil ve eşit olması gerektiğini şu sözlerle aktardı, “Buradan Adalet Bakanımıza özellikle sormak istiyorum var olan denetimli serbestliğin üzerine +2 mi getirilecek yoksa var olan denetim süresini +3 mü getirilecek bu önemli bir konu. Bu nasıl bir yasa ki her hukukçu ayrı şekilde yorumluyor yasanın açık ve net olması lazım. İnfial yaratan suçlar dediler üç senedir bu insanlar infial yaratan suçlar izinden bir suça karışmadılar. Açık cezaevinde kilere verilen hakların kapalı cezaevindekilere de verilmesi gerekiyor. Bu konuda çok ciddi anlamda beklenti var adalet bakanımız Yılmaz Tunç’un bu konuyu da ele alması lazım. Bir düzenleme yapılacaksa bir kereliğe mahsus bu herkes için adil ve eşit olmalı.”
“TÜRKİYE’NİN YENİ YÜZYILIN DA ADALETSİZLİK OLMAMASI LAZIM“
Ucu açık, yorumlanabilen yasalarla infaz hâkimlerinin kafa karışıklığı yaşadığını belirten Çavuşoğlu, “2020’de çıkan pandemi yasasıyla yanlışlıkla tahliye edileni biliyorum. Çünkü neden siz eğer kanunları uygulayıcıyı açık olarak şeffaf bir şekilde vermezseniz her uygulayıcı farklı yorumlayabilir. Kanunun şeffaf net ve herkese adil olması lazım uygulayıcı önüne geldiğinde yorum yapmasını gerektirmemeli. Türkiye’nin yeni yüzyılın da adaletsizlik olmaması lazım. Türkiye’nin yüzyılında her vatandaş adil, eşit bir uygulama gelmesi lazım. Bu düzenlemelerin veya afların cezaevi kapasitesinden dolayı değil adil yargılanma hak ihlalleri üzerinden olması gerektiğini vurguluyorum“ şeklinde konuştu.
“BİR YASAL DÜZENLEME YAPACAĞIZ DEYİP YAPAN TEK PARTİ AK PARTİ’DİR“
Çavuşoğlu, Gazeteci Mehmet Aydın’ın ‘Bu düzenleme genel affa dönüşebilir mi?’ sorusunu şöyle yanıtladı;
“Benim tavsiyem milletvekillerimiz bu konu mecliste onaylanıp resmi gazetede yayınlanana kadar itiraz etsinler ki kanun düzeltilsin. Biz adaletsizliğin bir insanın kaderi olmaması gerektiğini vurguluyoruz ve burada bir adaletsizlik olduğunu görüyoruz. Bizim talebimiz zaten genel aftı. Bize bu zamana kadar yalan söylemeyen tek parti AK Parti. Bir yasal düzenleme yapacağız deyip yapan tek parti AK Parti’dir. Getirilen kanunlar birçok insanı kapsam dışı bırakıyor ve Türkiye’de cezaevlerinin yoğun olmasının tek sebebi suç işlenmesi değil. Türkiye’de neden suç işlediğinin ele alınmadığı sürece suç işlenmesini engelleyecek sebepler ortaya konu olmadığı sürece bu kapasite artacak Türkiye’deki cezaevleri yetmeyecek. Genel af gelebilmesi için TBMM’de üçte iki oranına ulaşılması lazım. Haliyle Plan Bütçe Komisyonu‘ndan getirirler bu kanunu şimdi meclis genel kuruluna geldiğinde mutlaka itirazlar olacak.“
“BEN GENEL AFFIN ANCAK MUHALEFETİN İKNA EDİLEREK GELECEĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM“
Cumhuriyet tarihinde genel aflar çıktığının altını çizen Çavuşoğlu, “Cumhuriyetin 25, 55 ve 75. yıllarında hep büyük aflar olmuş hatta vatana ihanet suçları dahi affedilmiş. Tabii devletimiz nasıl takdir eder bunu ilerleyen dönemlerde göreceğiz. Türkiye’nin 100. yılı 29 Ekim’e tekabül ediyor. Kamuoyunda acaba genel af mı geliyor algısı oluştu. Genel af gelmesi lazım ama bu düzenlemenin genel affa dönüşmeyeceği ortada. Ben genel affın ancak muhalefetin ikna edilerek geleceğini düşünüyorum. 29 Ekim de bu olur mu burası Türkiye her an her şey olabileceğini düşünüyorum“ dedi.
“BU ÜLKENİN BİR GENEL AFFA İHTİYACI VAR“
Türkiye’nin bir genel affa ihtiyacı olduğuna dikkat çeken Çavuşoğlu, “Biz iktidar tarafında düzenlemelerin dışında bazı duyumlar alabiliyoruz. Ben AK Parti’nin önemli yöneticilerine bu konuyu taşıdım, çok yorum yapmak istemiyorlar. Açıklamalarına çok dikkat ediyorlar. Bu ülkenin bir genel affa ihtiyacı var. Bu affı iktidarın ve muhalefetin anlaşarak çıkarması gerekiyor. Bununda Türkiye yakışır olacağını düşünüyorum. Suç işleyenin hak ettiği cezayı aldığı bir ülkede af istemek zaten zulüm olur. Ama adaletin uygulanması bir ülkede af istemek lütuf değil gerekliliktir. Ben bu düzenlemenin genel affa dönüşeceğini düşünmüyorum ama kendi içinde adaleti barındırmasını istiyoruz. Denetimli serbestlik Covid-19 iznindeki mahkûmlara beşi verirken kapalı Cezaevi’ndeki mahkûmlara da 5 yıl verilmesi lazım. Üç yıllık izinde geçen sürenin kapalı cezaevindeki mahkûmlardan da düşürülmesini talep ediyoruz“ ifadelerini kullandı.
“CEZAEVİNDEN ÇIKANLARIN SİCİL AFFINA DA İHTİYACI VAR“
Cezaevinden çıkan mahkûmların tekrar topluma kazandırılması gerektiğini söyleyen Çavuşoğlu, “Devletimiz pandemi döneminde mahkûmları çıkartırken onlara bir iş imkânı vermedi. İnsanlar çok zor şartlar altında iş bulabildiler. Yani cezaevinden çıkanların sicil affına da ihtiyacı var. Bu ülkede suç işleyen bütün insanlar zararlı kişiler değil. İnsanların elinde olmayan sebeplerden dolayı işlenen suçlar da var. Dolayısıyla devletimizin artık bunlara yer vermesi lazım, Türkiye’nin en büyük projesinin bu olması lazım. 2020 yılında İdari Gözlem Kurulu çıkardılar. Bu kurul şu an mahkûma tehdit amaçlı kullanılıyor. Bu şu an kabul edilebilir bir şey değil artık bu duruma insani bakmak gerekiyor. Yasaların zengin fakir güçlü güçsüz ayırt etmeden işlemesi, adaletin her yere gelmesi gerekiyor“ açıklamalarında bulundu.