Ailelerin çocuklarını çeşitli mesleklerde yetiştirmeleri için çırak olarak ustalara teslim ettiği sanayi sitelerinde son yıllarda çırak sıkıntısı yaşanıyor.
Mehmet Aydın – AYDIN – Birlik Haber Ajansı (BHA)
Sanayide ustalık yapanların çoğunluğu, küçük yaşlarda sanayide işe başlayan ve zaman içerisinde henüz 20 yaşına girmeden kalfa ve ustalık seviyesine ulaşıyordu. Ancak son kuşağın rahat yoldan daha az yorularak para kazanma arzusu sebebiyle birçok meslekte olduğu gibi, oto sanayisinde de çırak sıkıntısı yaşanıyor.
Aydın sanayi sitesinde oto tamir ve bakımı yapan ustalar, sanayide yaşanan eleman krizi ile ilgili tvDEN muhabirine konuştu. Ustalar, yaşanan bu krize gençlerin daha rahat yoldan para kazanmak istemeleri ve zorunlu eğitim sisteminin sebep olduğunu ifade ettiler.
“1996 YILINDAN BERİ SANAYİDEYİM”
1996 yılından beri sanayide olduğunu söyleyen otomobil tamircisi Serkan Zor, “Otomobil tamircisiyim, 1996 yılından beri bu işle uğraşıyorum. İlkokulu bitirdim sanayiye girdim. 40 yaşıma geldim, hala bu işi yapıyorum. Maalesef çırak bulamıyoruz. İki tane ustayız, ikimiz hem çıraklık hem ustalık yapıyoruz” dedi.
“ÇIRAK YETİŞTİREBİLSEK ÇOK İYİ OLACAK”
1989 yılından beri sanayide çalışan Musa Erdal, “Otomobil boyacısıyım. 1989 yılından beri sanayideyim 10 yaşında girdim. 10 yıldır da kendi işimi yapıyorum. Oto boyamanın yanı sıra oto parlatma ve koruma üzerine de çalışıyoruz. Çırak bulamıyoruz, o da çok büyük bir sıkıntı. Aileler çocuğu okusun istiyor. Sanayiye çocuk teslim etmiyorlar. Çırak yetiştirebilsek daha iyi olacak” dedi.
“İŞİMİ DAHA İYİ YAPABİLMEK İÇİN ÜÇ ÜNİVERSİTE BİTİRDİM”
Beş yıldır sanayide babasının yanında çalışan üç üniversite mezunu Emrah Karadağ, “Yaklaşık 5 yıldır bu işin içindeyim. Babam 1978 yılından beri bu sektörde. Babamın arkasından geleceğe daha iyi hizmet verebilmek için bu sektöre devam ediyoruz. Bu işi kendim isteyerek seçtim. Üçüncü üniversitemi de okuyorum. Bu iş yerinde bir iş yaparken daha profesyonel daha iyi nasıl hizmet verebilirim, aracı yaparken aracın üzerindeki kişinin sağlığını daha iyi nasıl taşıyabilirim diye hedefleyerek bu işe başvurdum. Burada bir firmanın araçlarının mekanik onarım hizmetlerini veriyoruz. Yedek parça hizmetlerini veriyoruz. Müşterilerimize A’dan Z’ye her anlamda destek verebilecek, her anlamda yetkiyi, gerekli belgeler vasıtasıyla müşterimizin memnuniyetini sağlıyoruz. Günümüzde çırak bulmak eskisi gibi kolay değil artık. Bulduğumuz çırakları biz firma olarak her konuda desteklediğimiz için bulabildiğimiz tartışılır, çırak buluyoruz ama önce o çırağı bir meyve, bir ağaç, bir fidan gibi yetiştirmek önemli. Maalesef günümüzde herkes işte kolaya kaçtığı için yetişen çıraklar da kaçıp gidiyorlar ya da daha kolay bir işe yelteniyorlar. Çırak bulmaktan ziyade, çırak verilen işi sahiplenebiliyor mu? Önemli olan bu. İlk önce çırağı iş yapabileceğine inandırmalısın. Seviyesine göre iş verip onu takdir etmelisin. Düzeyindeki işlerin sorumluluğunu alabilmesini sağlamalısın. Bunlar yapılabildiği sürece her zaman bir adım öne gidilebilir” diye konuştu.
“ELİ TAKIM TUTAN ÇOCUK AÇ KALMAZ”
11 yaşından beri sanayide olduğunu söyleyen elektrik ustası Asil Ünlü, “Araçların elektrik sistemleri ile ilgili arızalarını gideriyoruz. 11 yaşından beri bu mesleği yapıyorum, yaklaşık 25 yıldır da esnafım. Bu meslek çok geçerli bir meslek. Buna benzer sanayide olan tüm meslekler geçerlidir. Aileler gönül rahatlığı ile çocuklarını getirip sanayiye verebilirler. Çocukların işsiz kalma şansları yok. Çocuklar burada mutlaka başarılı yerlere ulaşırlar. Devletimizin çırak konusunda katkısını biliyoruz. Daha önce çırakların sadece çıraklık yaptığını düşünüyorduk. Şu anda çırak haricinde çıraklık okulu bitiren bir öğrencinin lise mezunu olup da üniversiteye gidebiliyor. Bu mesleklerde aktif olarak çalışabiliyor. Fabrikalarda, araç üretimi yerlerinde çalışabiliyorlar. Eli takım tutan çocuk aç kalmaz” dedi.
“MESLEK SAHİBİ OLMAK ÇOK GÜZEL”
1993 yılından beri otomobil tamirciliği yapan Tuncay Yazırlı, “Otmobil tamircisiyim. Araçların mekanik kısımlarına bakıyorum. 1993 yılından beri bu işi yapıyorum. Çıraklığım Nazilli’de geçti. Çırak bulmakta zorlanıyoruz. Bizim çırağımız var ama çoğu yerde çırak bulunmuyor. Eskisi gibi değil. Anne ve babalardan çırakla ilgili yardımcı olmalarını istiyoruz. Meslek sahibi olmak çok güzel bir şey” dedi.
“AİLELER KEŞKE DEMEMEK İÇİN ÇOCUKLARINI SANAYİYE GÖNDERSİNLER”
Çırak yetiştirmede probleminin eğitim sisteminden kaynaklandığını söyleyen oto tamir ustası Mehmet Karaoğlu, “Biz burada arabaların tamir, bakım hasar ve sıkıntılarını hallediyoruz 11 yaşımda başladım, yaklaşık 30 yıldır da devam ediyorum. Bende çırak sorunu yok. Ama bazı arkadaşlarımız var, pek fazla çırak bulamıyorlar. Kimse çocuğunu sanayiye göndermiyor. Aslında gönderseler ne kadar faydalı olduğunu kendileri de görecekler. 12 yıllık zorunlu eğitim sistemiyle çocukları sanayiden uzaklaştırdılar. Eskiden yazları çıraklarımız geliyordu. Artık gelmiyor. Aileler yarın bir gün keşke dememek için çocuklarını sanayiye, çıraklığa göndersinler” ifadelerini kullandı.
“45 YILLIK USTAYIM, 20 ELEMAN YETİŞTİRDİM, HEPSİNİN DE DÜKKANI VAR”
45 yıllık usta Mesut Körükçü, “1983 yılından beri çalışıyorum. 45 yıl oldu. 20 tane eleman yetiştirdim. Hepsinin de dükkanları var. Bu sektör otomobil sektörü. Son zamanlarda çıraklık okulundan çıkan çocuklarımızın istikbali açık oluyor. Artık sanayide para kazanılıyor. Her esnafın önünde birer ikişer araba var. Yanımda 12 kişi sigortalı olarak çalışıyor. Ama çırak bulmakta zorlanıyoruz. Ortaokuldan sonra çıraklık okuluna gidip eğitim görmesi gerekiyor çocukların. Daha sonra sanayiye geldiklerinde işlerini daha iyi yapabiliyorlar” dedi.
“15 YILDIR EŞİMİN YANINDA ÇIRAKLIK YAPIYORUM”
Eşi çırak bulamadığı için 15 yıldır sanayide çalışan Hatice Körükçü, “15 yıldır buradayım. Çıraklık yapıyorum. Çırak sıkıntımız var, bulamıyoruz. Çırak bulamadığımız için ben eşime yardımcı oluyorum. Ben severek geliyorum. Aileler çocuklarını sanayiye göndersin, ellerinde bir altın bilezik olsun. Meslekleri olsun. Sanayiye çırak gelsin istiyoruz. Çırak gelirse, ben gelmem. Evimin işlerini yaparım” dedi. (Birlik Haber Ajansı-BHA)
"Aileler keşke dememek için çocuklarını altın bilezikle tanıştırsın"
