XX. Bölge Kuzeydoğu Optisyen Gözlükçüler Odası Başkanı Taylan Küçüker, "Ülkemizde optometri istemiyoruz" diyerek bir basın açıklaması yaptı.
Başkan Küçüker, “Bürokratlarımız eksik ve yanlış bilgilendiriyor. Emeklilik yaşı, Mili gelir, işsizlik, 65 yaş üzeri oranları, AB birliği ülkesi seviyelerine geldiğinde, hiç kimsenin şüphesi olmasın gözlük kullanma oranları, AB seviyelerini aşacaktır. Sermaye Türkiye’de 2453 göz doktoru olduğu iddia eder ama gerçekte, Türkiye’de 5000 ‘den fazla göz doktoru mevcuttur. Her yıl 350 doktor ihtisas yapıyor.
Gözlük kullanma oranları; SB tarafından yayınlanan TUİK Verilerine göre 15 yaş üzeri %38,2
45 yaş üzeri gözlük kullanım oranı %50-60’dır. Olduğu halde, Zincir sermaye sözcüleri ve destekçileri açıklamalarında; Türkiye’de gözlük kullanma oranlarını %10-13-20, göz doktoru sayısını 2.453 olarak telaffuz ediyorlar. Yıllarca bu rakamları zihinlere kazdılar. Söylediklerini dinleyenler Türkiye’deki göz sağlığı bakım hizmetlerini adeta bir Afrika ülkesiymiş gibi tasvir ederler.
Fransa’da 7500 göz doktoru var. Çoğunluğu Paris ve sahil kesiminde yerleşmiş, kuzeyinde bizim doğumuz olduğu gibi hekim dağılımı az. Fransa’da bir göz doktorundan 3 aydan önce randevu alamazsınız. Reçete 3 yıl geçerlidir. AB kurucu ülkesi Fransa’da sağlık otoritesi OPTOMETRİ uygulamalarına izin vermiyor. OPTOMETRİ savunucuları bize neden FRANSA’yı anlatmıyorlar?
Ülkemizde yaş ortalaması 33 genç bir toplumuz. AB ülkelerinde 42-46’dır. 33 yaş ortalaması olan bir toplumla, 42-46 yaş ortalaması olan bir toplumun sağlık ihtiyaçları ve gözlük kullanma oranları elbette farklı olacaktır. Bize sürekli örnek rol model gösterilen Almanya'da Zincir mağazaların pazar payları sürekli artıyor, geleneksel müesseseler, sermayenin orantısız rekabeti, franchisng, Dağıtımı ile hızla yok olup kapanıyor. Pazar sermaye zincirleri lehinde el değiştiriyor.
ECOO’dan Güncel haber -ALMAN (ZVA) Kurumunun genel Sekreteri Sn. JOACHİM GOERDT’le yapılan Mülakat Soru 6) Almanya’da gelecek 5 ila 10 yıl içinde OPTİK PAZARIN nasıl gelişeceğini düşünmektesiniz?
Cevap 6) Optik pazarındaki değişim, yavaş ve fakat muntazam ve devamlı olacaktır. franchise zincir mağazalardaki dramatik büyüme muhtemelen en yüksek düzeyine erişecektir. Tek kişi ile çalışan İŞYERLERİNİN devam etmesi fazla uzun sürmeyecektir.
Almanya’da 1980'lerde %25 olan zincir pazar payı 2000'lerde %39, günümüzde de %50'6’yı aşmıştır. Franchise dağıtımı ile geleneksel müesseseler Pazar lehine el değiştiriyor.
Almanya’da 12.000 optisyenlik müessesesi bulunmaktadır. İlk ondaki zincir mağazalar (%20,4) nü teşkil ettiği halde (2322 mağaza), pazarın %50,6’sını almaktadır.
Ülkemizde ’de internet, reklam, OPTOMETRİ gibi otobanları sermaye ’ye açarsanız, toplum sağlığı olumsuz etkilenir. Pazar sermaye lehine el değiştirir. Sağlık Mesleğimizin ticaret mesleğine dönüştürülmesini istemiyoruz.
Bazı sanayicilerimizin OPTOMETRİ konusunda sermaye ile iş birliği içerisinde faaliyet gösterdiklerini duyuyoruz. Karar verirken terzi gibi iki kere ölçüp bir kere biçin, aksi takdirde hatalar çok pahalıdır. Ellerinizle yaktığınız ateşi gözyaşlarınızla söndüremezsiniz.
Halkımızın Göz ve Görme Sağlığı Hizmetlerine Kolay Ulaşımı İçin Çözüm Önerileri:
Refraksiyon Hekimliği;
Ülkemizdeki göz hekimi sayısının yetersizliği ve dengeli bir dağılımın olmadığı iddia ediliyor. Pratisyen hekimlerimizin refraksiyon kusurlarının tespiti alanında eğitilmeleri ve yetkilendirilmeleri halkımızın göz ve görme sağlığı hizmetlerine daha kolay ulaşmasına imkân sağlayacaktır. Refraksiyon kusurlarının tespiti ve diğer göz hastalıklarının erken tanısı ve hastanın göz hekimine sevki noktasında sadece kamuda çalışacak refraksiyon hekimleri ile bu konu aşılabilir. Bu konu Eski Sağlık Bakanlarımızdan Osman DURMUŞ tarafından gündeme getirilmiş ancak yasalaşamamıştı. Refraksiyon hekimlerinin sadece kamuda çalışmalarını istiyoruz.
Oftalmoloji Derneğinin Göz hekimi ihtisas kontenjanlarının artırılması için çalışmalar yapmasıdır
SAĞLIĞIN İNTERNET SATIŞI VE REKLAMI OLMAZHekim reçetesi ile satışı yapılan optik ürünler, geri ödeme kapsamında bulunan, ilaç ve tedavi kapsamında değerlendirilen, tıbbi cihazdır.
Cumhuriyeti kurarak, gözlükçülük mesleğini tıpkı Tabiplik, Diş hekimliği, Eczacılık gibi sağlık mesleği olarak sınıflandıran, mesleğin kanunla korunmasını sağlayan Başta Atatürk ve arkadaşlarını saygı minnet ve şükranla anıyoruz. Gözlükçülük Cumhuriyetin Türk milletine armağanıdır.
Sağlığın reklamı olmaz. Reklam sağlık mesleklerine olan güveni ve saygıyı azaltır. Etik bozulmalara sebep olur. Talep yaratır. Çok sayıda sağlık problemine ve haksız rekabete neden olur. Kısıtlı sağlık bütçesinde artışa israfa neden olur. Sağlık harcamalarını misli ile artırır. Sağlık mesleğimizin ticaret mesleğine dönüşmesini hızlandırır uzantısında sermayenin Pazar payı artar.
Gözlükçülük alanında da güneş gözlüğü adı altında yapılan reklam haksız rekabet ve haksız kazanca sebep olmaktadır.
3958 sayılı Gözlükçülük hakkındaki kanun, yayınlanmamış olsaydı, 1940’da, 100 gözlükçü ile başlayan süreç bugün geldiğimiz noktada tamda AB de olduğu gibi, küresel sermaye temsilcilerinin istediği Ticaret –moda mesleği olarak inkişaf edecekti. Reklamda internet üzerinden satış serbest olacaktı.
Sermayenin yerli sözcüleri yasaklarla gözlükçülük pazarının büyümeyeceğini söylerler, Aslında büyüyecek olan sadece kamu sağlık harcamaları ve sermayenin Pazar payıdır. Reklamlar, internet satışları, hekim reçetesi, SGK geri ödemeleri kaldırılırsa, Pazar sermaye lehine el değiştirir.
AB’deki ticaret-moda uygulamaları dayatılamaz. Sağlık AB müktesebatı değildir. Sağlıkla ilgili olarak üye ülkeler ekonomik imkânlarına ve ihtiyaçlarına göre düzenleme yapabilir.
Geri ödeme, reklam, internet, hekim reçetesi bir bütündür, birbirinden ayrılamaz. Sağlık mesleği olmanın gereğidir.
Geleneksel müesseseler olarak, Sağlık mesleğinde kalmamız Cumhuriyete vefa ve minnet borcumuzdur. Sağlık mesleğinde kalmamız mesleki geleceğimiz için de kilit taşımızdır. Bu kilit taşları geri ödeme, reklam, internet, hekim reçetesi, bir tanesi çekerseniz çöker. Bu kilit taşlarına AB ülkelerinin hiçbirisinde bulunmayan, çok önemli Oda birlik çatı örgütümüz eklenerek taçlanmıştır. Tüm meslektaşlarımızın uymak zorunda olacağı bir deontoloji tüzüğümüz olacaktır.
Geri ödeme sisteminde bulunan, optik sağlık gereci tıbbi cihaz olan gözlüğü mal( Emtia)-moda, optisyenlik müessesesini ticarethane, gözlük kullanıcısı hastaları, müşteri gören ticari zihniyeti reddediyoruz.
Sivil toplum örgütü yöneticisi ve bir eğitimci olarak bizlerin en önemli görevlerinden biri de toplumun göz ve görme sağlığının korunması, kamu zararının önlenmesi amacıyla, doğru resmi istatistik verileri, uygulamaları izleyerek bilimsel gerçekleri halkımıza, meslektaşlarımıza, sağlık otoritesine, SGK’na tüm açıklığı ile dürüstlük çerçevesinde anlatılmasıdır. Önceliğimiz toplum sağlığının korunması, kamu zararının önlenmesidir.” şeklinde açıklama yaptı.