HAMBURG - Kuzey Almanya İslam Tolumu (BİG) raeafından geleneksel hale getirilen iftar yemeğine çok farklı kesimlerden ve dinlerden 420 davetli katıldı. Wilhelmsburg’daki Bürgerhaus’da (Halkevi) düzenlenen iftara BİG Başkanı Mehmet Karaoğlu evsahipliği yaptı. Nisa-Nur Evren’nin Türkçe ve Almanca olarak sunumunu yaptığı iftara Hamburg Belediye Başkanı Dr. Peter Tschentscher, Hamburg’un ABD Başkonsolosu Jason Chun, TC Hamburg Başkonsolosu Emine Derya Kara, Hasene Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Altaş ile birlikte çok sayıda Alman milletvekili, dernek başkanı, dini grupların liderleri, Big’e bağlı cami imamları, üyeler ve toplumun önde gelen tanınmış simaları katıldı. Alman davetlilerin de çoğunlukta olması iftarın anlamına renk kattı.
Alman ve yabancı konuklar çoktu
İlk konuşmayı evsahibi adına BİG Başkanı Mehmet Karaoğlu Almanca olarak yaptı. Müslümanların her yıl Ramazan ayında bir ay boyunca oruç tuttuklarını anlatan Karaoğlu, oruç süresi boyunca, hem fiziksel ve zihinsel olarak sağlıklı hem de dini açıdan olgun olan Müslüman kişi, şafaktan gün batımına kadar yemekten, içmekten uzak durduklarını belirterek „Oruç, her yıl insanlığı yeniden canlandırmak içindir“ dedi. Konuşmasına „Dünyada bu kadar zulmün yaşandığı bir dönemde, insanlığımıza geri dönmeye her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var. Her şeyden önce insanlık tarafından yönlendirilirsek, hem doğal felaketlerdeki insani başarısızlıklar hem de savaşlara yol açan insan megalomanisi önlenebilir. O zaman dış politikadaki farklılıklar çatışma olarak kalır ve savaşlarla sonuçlanmaz; doğa olayları da felaket olarak kalır ve trajedilerle sonlanmaz.
Ancak Suriye ve Türkiye'deki depremin hemen ardından gördük ki insanlık her yerde hala yaşıyor. Bu yüzden dünyanın dört bir yanından arama kurtarma ekipleri yardım için Türkiye'ye koştu. İlk gelenler Yunanistan, Filistin ve İsrail'den gelenlerdi. Sadece insan oldukları için binlerce insanı enkazdan kurtarmak için hayatlarını riske attılar. İnsanlıkları dışında hiçbir ortak noktaları yoktu“ diyerek devam eden Karaoğlu „Deprem bölgesinde yardım eden tüm özel kişilere, derneklere, belediyelere ve tabii ki Alman devlet yetkililerine, vatandaşlarımıza ve senatomuza teşekkür ediyoruz. İşin henüz bitmediğinin farkındayım. Deprem bölgesindeki insanların desteğimize ihtiyacı devam ediyor. Özellikle Suriye'deki insanların yardımımıza ihtiyacı var. Bundan vazgeçmemeliyiz“ dedi.
Zulümler bitmeli
BİG Başkanı Karaoğlu konuşmasına şöyle devam etti: „NATO'nun doğuya doğru genişlemesinden duyulan korku pek çok şeyi açıklıyor ama hiçbir şeyi meşrulaştırmıyor. Rusya'nın Ukrayna'yı işgalini. Çin'in, Doğu Türkistan'daki Uygurlar’a yaptığı soykırımı. İsrail'in kendi devletinin varlığından duyduğu korku pek çok şeyi açıklıyor ama Ramazan ayında namaz vakti bir caminin basılmasını ve namaz kılan pek çok kişinin tutuklanmasını açıklamıyor. Bu üç örneği de insanlığın vicdanına sunuyorum. Hamburg'dan yola çıkarak buralarda yeniden barışın egemen olması için biz de bir şeyler yapabiliriz. Örneğin Uygurlara yönelik soykırımın Federal Meclis'te tanınması ve BM'nin harekete geçmeye zorlanması, Filistin'de her iki tarafın da devletler topluluğu tarafından iki devletli bir çözüme zorlanması ve Rusya'nın doğuya doğru genişleme korkusunun ortadan kaldırılması için federal siyaset üzerinde daha fazla baskı kurabiliriz. Bunu belki de Hamburg'dan başlatabiliriz. Vazgeçmemeliyiz. Barışı gözden kaçırmamalıyız. Ne demişler: Savaşın kazananı, barışın kaybedeni olmaz."
Başörtüsü sorun olmaktan çıkmalı
Kamu kurumlarında ve resmi dairelerde başörtüsünün henüz normal hale gelmediğine de değinen Karaoğlu „Örneğin İngiltere ve ABD'nin gerisindeyiz. Bu ülkelerde zaten başörtülü kadın yargıçlar ve polis memurları var. Bu çağda başörtüsü artık bir sorun olmaktan çıkmalı. Şehrin pek çok yerinde yaşanan mescit sıkıntısı da ele almamız gereken ve desteğinize ihtiyaç duyduğumuz bir diğer konu. Örneğin Mümmelmannsberg, Billstedt, Jenfeld, Rahlstedt, Altona, Bramfeld vb. yerlerde mescitlere ihtiyacımız var. Konuşmamı son bir dilekle bitirmek istiyorum. Hamburg Senatosu'nun da katılımıyla Belediye binası önünde bir iftar ya da Ramazan resepsiyonu düzenlenmesi en büyük hayalimiz“ diyerek konuşmasını alkışlarla tamamladı.
Çokkültürlü şehir Hamburg
Daha sonra Hamburg Belediye Başkanı Dr. Peter Tschentscher, ABD Başkonsolosu Jason Chun ve Hamburg Başkonsolosu E. Derya Kara da birer konuşma yaptılar. Farklı din, kültür ve ülkeden insanların bir arada yaşamasına vurgu yapan Dr. Tschentscher ise „Çok kültürlülüğün şehrimizde olmasından çok memnunum ve gurur duyuyorum. Demokrasinin gereğini Hamburg’da yaparak örnek teşkil ediyoruz“ dedi. Hasene-International Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Altaş ise depremin ilk saatlerinde yola çıkarak deprem bölgesinde sahaya ilk inenlerden biri olduklarını belirterek „Hasene aynı zamanda mültecilerle de aktif olarak çalışmaktadır. Ukrayna'da savaş patlak verdiğinde de sahadaydı“ dedi. (Birlik Haber Ajansı-BHA)