Fethiye’de el dokuma halı ve kilim sergisi, zengin koleksiyonu ile ziyaretçilerini bekliyor. Fethiye’de halı ve kilim üreticisi Enver Aytaç, “Modern ürünlerle karşılaştırıldığında fark ortada. Diğerleri kimyasal, petrol türevi malzemelerle üretiliyor. El dokumaları ise doğallığı, emeği ve sanatı bir araya getiriyor” dedi.
Fethiye Özer Olgun Kültür Merkezi sergi salonunda 4 gün boyunca açık kalacak olan sergide, birbirinden farklı desen ve özelliklere sahip halı ve kilimler sergileniyor. El işçiliğiyle üretilmiş ve büyük bir özenle tasarlanmış ürünlerin fiyatları bin liradan başlayıp, 400 bin liraya kadar çıkabiliyor. Sergi, hem geleneksel hem de modern tasarımlarıyla göz kamaştırırken, ziyaretçilere bu eşsiz eserleri yakından inceleme ve satın alma imkanı sunuyor. Fethiye’de halı ve kilim üreticisi Enver Aytaç, mesleğin yok olmaması gerektiğini ifade ederek, petrol türevi ürünlerin yerine doğallığın tercih edilmesi gerektiğini hatırlattı.
“Mesleği Yaşatmaya Çalışıyoruz”
Fethiye’de halı ve kilim üreticisi Enver Aytaç, “Otuz senedir bu mesleği yapıyorum. Aynı zamanda halı ve kilimlerin tamirini yapıyorum. Eşim de dokumasını yapıyor. Mesleği yaşatmaya çalışıyoruz. Dört gün boyunca sergide Anadolu'nun her yerinden farklı modelleri sergileyeceğiz, Buradaki halı ve kilimlerimiz tamamen kök boya el yapımı. Sergimizde 120 yaşında kaya halımız var. Fethiye’de kaya halısında dokunması tamamen bitmiş. Ben 25 sene önce Fethiye’ye geldiğimde 30-40 tane halı ve kilim tezgahı vardı. Şu anda hiç yok. Son nesilleri mesleğimizin değer kaybetmemesi için biz elimizden geldiği kadar mücadele ediyoruz.” Dedi.
“Fiyatlar Yöresine Ve Malzemesine Göre Değişiyor”
Halı ve kilim fiyatlarının yöresine göre, malzemesine göre değiştiğini ifade eden Aytaç, “Bin liradan başlayan fiyatlarla el dokuması ürünlerimiz mevcut. Yöresi çok önemli, çünkü yöresel özellikler dokuma sanatını değerli kılan en büyük unsurlardan biri. Örneğin, Kayalı bir el dokumasının fiyatı 40 bin liraya kadar çıkabiliyor. "Kaç yaşında?" diye sorarsanız, bazıları 100 yaşında ve hâlâ kullanılabilir durumda. Bu tür ürünler hem tarih hem de sanat eseridir; kıymetini bilmemiz gerekiyor. Bu bir sabır ve emek işidir. Fabrika üretimi gibi değil ki, günde 10 tane yapılsın. Bir el dokumasının ortaya çıkması aylar sürüyor. Peki, bu süreçte neler oluyor? Kumaşın yıkanması, türenmesi, iplerin çekime gitmesi, boyanması, yerilmesi gibi 7-8 aşamadan geçiyor. Her aşama ayrı bir özen ve sabır gerektiriyor. Mesleğimizi seviyoruz ve geleneklerimizi yaşatmak istiyoruz, ama gelecek nesillere aktarma konusunda umutsuzuz. Çünkü talep azaldı. İnsanlar artık bu el emeği göz nuru ürünleri evlerinde kullanmıyor. “Perdelere uymuyor, koltuklara yakışmıyor,” diyorlar. Oysa bu sadece bir eşya değil, bir sanat ve kültür mirasıdır. Her evde bir el dokuması olmasını tavsiye ediyorum. Modern ürünlerle karşılaştırıldığında fark ortada. Diğerleri kimyasal, petrol türevi malzemelerle üretiliyor. El dokumaları ise doğallığı, emeği ve sanatı bir araya getiriyor. Baştan sona her aşamasında insan emeği var. Bu yüzden çok değerli. Fethiye halkımızı destek olmaya davet ediyoruz. Sanatımıza ve kültürümüze sahip çıkalım” ifadelerini kullandı.