Türk Kızılay Genel Başkanı Kerem Kınık, “Kızılay bir yönetim kuruluyla yönetilir. Başkanı istifa ettiği anda tüzüğe göre 2 ay içerisinde genel kurula gidilmesi gerekir. Kızılayın idari anlamdaki işleri durur, sahadaki 300 bin gönüllümüzün yönetilmesi kaosa dönüşür.” dedi.
Kahramanmaraş Merkezli Depremlerin Sonuçlarının Bütün Yönleriyle Araştırılması, Depreme Dirençli Yapı Stokunun Oluşturulması ve Kentsel Dönüşüm Uygulamalarının Etkinliğinin Artırılması İçin Alınması Gereken Tedbirlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırma Komisyonu, AK Parti Afyonkarahisar Milletvekili Veysel Eroğlu başkanlığında toplandı.
Türk Kızılay Genel Başkanı Kınık, komisyona kurumun kuruluş tarihine ve çalışmalarına ilişkin bilgi verdi.
Türk Kızılayın 6 milyon bağışçısı, 7,5 milyon kan bağışçısı, 300 bin de aktif gönüllüsü olduğunu aktaran Kınık, sahada 2 bin çalışan, 149 bin 107 gönüllü ile hizmet verdiklerini söyledi.
Kahramanmaraş merkezli depremde 22 Kızılay mensubunun vefat ettiğini anlatan Kınık, Türk Kızılay bünyesindeki çadır stoklarına ilişkin şu bilgileri verdi:
“Kendi bünyemizdeki stokumuzdaki 50 bin çadırla beraber, 93 bin 551 paydaşlarımızdan, Erbil, Romanya, Bulgaristan gibi bize ati olan stoklarımızdan bütün çadırlarımızı bölgeye seferber ettik. 6 Şubat’tan bu yana fabrikalarımız AFAD için çadır üretmekte, 36 bin 720 adet çadırı düne kadar üretip sahaya 130 bin 271 adet çadırı, 474 bin 249 tane battaniyeyi, 51 bin ısıtıcıyı sevk ettik. Çadır fabrikamız günlük 1200 afet çadırı üretme kapasitesiyle faaliyetlerini sürdürmektedir. Son iki yılda 51 bin 480 adet çadırı AFAD’a teslim ettik.”
Türk Kızılaya yapılan bağışlara ilişkin ise Kınık, “101 ülkeden 154 kurum ve kuruluş 55 milyon dolar Kızlaya ayni yardım,13 milyon dolarlık nakdi yardımı şu an ulaştırdı. Türk Kızılay ve Kızılhaç ile uluslararası bir çağrıda bulunduk. 350 milyon İsviçre frankı çağrısıydı. Bunla alakalı 106 milyon İsviçre frankının taahhüdünü aldık.” dedi.
Türk Kızılayın Yaraları Birlikte Saralım Kampanyasında 3 milyar 194 milyon 995 bin 193 lira toplandığını aktaran Kınık, şunları kaydetti:
“AFAD ile birlikte açılan Türkiye Tek Yürek Kampanyası’nda ise 919 milyon 982 bin lira bağış taahhüdünde bulundu. Bize taahhüt edilen 919 milyonun 565 milyon lirası hesaplarımıza geçti. 6 Şubat’tan bu yana kampanyalarımıza verilen destekle birlikte 6 milyar lira kadar bağış, Türk Kızılaya aynı ve nakdi yardım olarak ulaştırıldı. Şu ana kadar gerek gelen yardımlardan 5 milyar 530 milyon 163 bin lira kaynağı halihazırda harcadık, deprem bölgesine aktardık.”
Türk Kızılay Genel Başkanı Kınık, sunumunun ardından milletvekillerinin sorularını yanıtladı.
Depremin olduğu ilk gün bölgeye gittiklerini, tüm kapasiteleriyle çalışmalara başladıklarını belirten Kınık, ekiplerin sahaya ilk çıkış saatlerine ilişkin de bilgi verdi.
Hatay’ın Samandağ ilçesinde çadır ihtiyaçları tam karşılanamayan 100’den fazla kişinin muz serasında yaşadığı iddialarına ilişkin soruyu yanıtlayan Kınık, 2 gün önce çadırların oradaki vatandaşlara ulaştırıldığını fakat bazı vatandaşların seradan çıkmamayı tercih ettiklerini söyledi.
“İktidarın atamayla oluşturduğu bir kuruma dönüştünüz” iddiasını da yanıtlayan Kınık, bu iddianın gerçeği yansıtmadığını, 3 yılda bir genel kurul gerçekleştirildiğini, kendisinin de 2016’da iki listenin yarıştığı genel kurulla seçilerek başkanlığa geldiğini belirtti.
Başkentgaz’ın Ensar Vakfı’na Kızılay üzerinden yaptığı bağışa ilişkin ise Kınık, “Adı geçen şirketin Kızılay aracılığıyla bir öğrenci yurdu yaptırmak istediği dönemde gayrimenkul ortaklığı, yatırım ortaklığı hüviyetinde olduğu için zaten vergiden muaftır. Dolayısıyla kamunun herhangi bir vergi kaybı da olmamıştır. Burada sadece yürütülecek olan projenin Kızılay tarafından yürütülmesi istendiği için böyle bir uygulama yapılmıştır.” ifadelerini kullandı.
Ahbap Derneğinin Kızılaydan çadır satın almasına ilişkin soruyu da yanıtlayan Kınık, “Çadır satışı Ahbap Derneğine 10 Şubat’ta yapılmıştır. Bundan Ahbap Derneği Başkanı’nın ve benim haberim yoktu. Yapılan işlem benim haberim olmadan yapıldı.” dedi.
Satış yapılırken kendisine sorulmadığını da belirten Kınık, “Bana sorsalardı, Genel Müdürümüze sorsalardı biz ‘göndermeyin, bizim lojistiğimiz var bunu biz kendimiz götürürüz’ derdik. Sonuç olarak o çadırlar 10 Şubat’ta bölgeye götürülmüş kurulmuş, ihtiyaç sahibi vatandaşlara ulaştırılmış.” diye konuştu.
“Neden istifa etmiyorsunuz?” sorusunu da yanıtlayan Kınık, “Kızılay bir yönetim kuruluyla yönetilir. Başkanı isitfa ettiği anda tüzüğe göre 2 ay içerisinde genel kurula gidilmesi gerekir. Kızılayın idari anlamdaki işleri durur, sahadaki 300 bin gönüllümüzün yönetilmesi kaosa dönüşür.” diye konuştu.
Kan bağışının bir insan dokusu olduğunu, ticarete konu edilemeyeceğini kaydeden Kınık, parayla kan satmanın kanuna aykırı olduğuna dikkati çekti.
Tarihi geçmiş gıdaların depremzedelere gönderildiği iddialarına ilişkin ise Kınık, bütün mutfakları ve imalathanelerinde üretilen gıdalardan alınan numunelerin bazı testlerden geçerek vatandaşlara ulaştırıldığını, son kullanma tarihi geçen ürünlerin vatandaşlara verilmesinin söz konusu olmadığını vurguladı.
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın,”Depremin ilk günü Hatay’a 35 kamyon göndermemiz istendi. Biz de kamyonlar boş gitmesin, çadır götürelim dedik. Olumlu yaklaşıp, bize haber vereceklerini söylediler ancak öğlene kadar geri dönüş olmayınca artık beklememek için kamyonları boş gönderdik.” sözlerinin sorulması üzerine Kınık, bu konuyla ilgili bir iç soruşturma yaptıklarını ancak kendilerine resmi olarak gelen bir şey olmadığını söyledi.
Kınık, milletvekili adayı olmayı düşünmediğini de belirtti.
Toplantıda, Türk Kızılay, Tarım ve Orman Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığı temsilcileri sunum yaptı.
Sağlık Bakanlığı Acil Sağlık Hizmetleri Genel Müdürü Eray Çınar, depremin hemen ardından hızlı bir şekilde ekipleri deprem bölgelerine yönlendirdiklerini söyledi. Adıyaman’a il dışından ilk ekiplerinin saat 08.00’de ulaştığını bildiren Çınar, ekiplerin Hatay’a saat 07.45’te, Kahramanmaraş’a 08.02’de ve Malatya’ya 07.15’te ulaştığını açıkladı. Çınar, bakanlık tarafından bölgede kurulan sahra hastanelerinde 590 bin 468 hastanın tedavi edildiğini, 51 bin 642 yaralının ise diğer illerde bulunan hastanelere nakledildiğini aktardı.
Sağlık Yatırımları Genel Müdürü Hüseyin İnceöz de depremden etkilenen illerde 56 hafif ve orta hasarlı binada tadilat işlemlerinin tamamlandığını, orta ve ağır hasarlı binalarda güçlendirmeye yönelik tespit çalışmalarının devam ettiğini kaydetti.
Komisyon Başkanı Veysel Eroğlu, Sağlık Bakanlığı temsilcilerine, depreme ilişkin önerilerde bulundu. Eroğlu, “Hastanelerin depreme dayanıklı olması, yıkılmaması lazım. Hastane alanlarını büyük tutun, icabında toplanma alanı olarak da kullanılabilsin.” diye konuştu.
Sağlık Bakan Yardımcısı Tolga Tolunay ise deprem bölgelerinde ikinci gün halk sağlığı sürecini başlattıklarını belirtti. Bölgede gebe, lohusa ve 75 yaş üstü bireylerin olduğunu anımsatan Tolunay, bu kişilerin aşılarını aksatmadıklarını vurguladı. Tolunay, deprem bölgesinde yaşayan ancak deprem nedeniyle başka illere giden 75 yaş üstü kişilerin dahi telefonla aranarak, aşı süreçlerinin takip edildiğini dile getirdi. Tolga Tolunay, “Deprem bölgesinde salgınla ilgili sıkıntımız yok. Mevsim normalleri dışında bir artış da görülmedi.” sözlerini sarf etti.
Sahada yürütülen tetanos aşısı çalışmalarına ilişkin de bilgi veren Tolunay, “Sahada normalin üzerinde bir tetanos aşısı yaptık.” ifadesini kullandı.
Tolunay, bölgede içme sularının da tarandığını, bu konuda salgın olmaması için taramaların her geçen gün arttığını aktardı. Deprem bölgesinde köy taraması da yaptıklarını vurgulayan Tolunay, köy taramalarının aralıksız sürdüğünü söyledi.
DSİ Genel Müdür Yardımcısı Murat Alp de depremin hemen ardından iş makineleriyle bölgede yer aldıklarını, DSİ’nin, 3 bin 42 ekipmanıyla sahada 3 milyon ton enkazı kaldırdığını kaydetti.
Depremin hemen ardından barajların güvenliğine ilişkin de çalışmalarda bulunduklarını bildiren Alp, sözlerini şöyle sürdürdü:
“DSİ, deprem bölgesi içerisinde kalan 140 barajı tek tek incelerken, ilk etapta gözlemsel incelemeler sonucunda acil müdahaleyi gerektirecek bir duruma rastlanmamıştır. Atatürk Barajı dört defa kontrol edilmiş, herhangi bir sorun gözlenmemiştir. 20 Şubat’ta Hatay’ın Defne ve Samandağ ilçelerinde peş peşe iki büyük artçı deprem meydana gelmiştir. Deprem bölgesinde, Hatay Yarseli ve Büyük Karaçay barajlarında tekrardan inceleme yapan DSİ ekipleri, barajlarda acil müdahale gerektirecek herhangi bir risk unsuruna rastlamamıştır.”
Deprem bölgesinde, 30’u gölet olmak üzere, toplam 140 barajın yer aldığını belirten Alp, Osmaniye’deki Arıklıkaş, Malatya’daki Sultansuyu ile Kahramanmaraş’taki Kartalkaya barajlarında çalışma yapacaklarının bilgisini paylaştı. Alp, “Kartalkaya Barajı 1971 yılında yapılmış eski bir baraj. Bunların yapım ihalelerini hızlı bir şekilde gerçekleştirerek tamamlayacağız. Diğer barajlarımızda ufak tefek hasarlar var, ufak çatlaklar. Barajlarımız önemli bir sınav verdi.” değerlendirmesinde bulundu. (Birlik Haber Ajansı-BHA)