Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gübretaş Söğüt Altın Madeni açılış töreninde yaptığı konuşmada, “Türkiye, 2002 yılından itibaren, tarihinin en büyük kalkınma ve demokrasi hamlelerini gerçekleştirmiş bir ülkedir. Son 20 yılda gerçekten büyük bir gayretle, samimiyetle çalışarak, ülkemizi bölgesinin üretim ve ticaret merkezi hâline getirdik” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının başında törene katılanları selamlayarak kendilerini bir araya getiren Tarım Kredi Kooperatifleri Genel Müdürü ile yönetimine teşekkür etti.
Söğüt Altın Madeni’nin tüm ülke için hayırlı olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gübretaş Maden Yatırımları uhdesinde bulunan Söğüt Altın Madeni’yle ilgili yatırım sürecini 2021 yılı Ocak ayı itibarıyla başlatmıştık. Maden sahasında yapılan çalışmalar neticesinde 109 ton altın kaynağı ile 60 ton altın rezervi tespit edildi. Bir başka ifadeyle 3,5 milyon ons kaynağı 1,92 milyon ons rezerve tekabül eden bu altının bir an önce Türk ekonomisine kazandırılması için çalışmaları hızlandırdık” ifadelerini kullandı.
“BU TESİS, İLK ETAPTA YILLIK 2,5 TONA KADAR ALTIN ÜRETME KAPASİTESİYLE ÇALIŞACAK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, maden sahasındaki yatırım faaliyetleri üç ayrı faz olarak toplam 500 milyon dolara ulaşacak şekilde planlandıklarını belirterek şöyle devam etti: “Bugüne kadar yaklaşık 70 milyon dolar yatırım gerçekleştirilerek projenin ilk kısmı tamamlandı. Daha önce söz verdiğimiz gibi tesis ilk altın dökümünü yapacak şekilde hazır hâle getirildi. Bu tesis, ilk etapta yıllık 2,5 tona kadar altın üretme kapasitesiyle çalışacak. Kalan iki fazın yatırımlarını da üç yıl içinde neticelendirmeyi planlıyoruz. Böylece yıllık üretim miktarını inşallah yaklaşık 6,5 tona yükselteceğiz. Ülkemizin ortalama yıllık altın üretiminin 35 ton civarında olduğu dikkate alındığında söğüt altın madeninin önemi daha iyi anlaşılacaktır. Burası tam kapasite ile faaliyete geçtiğinde ülkemizde en çok altın üretimi yapılan ilk üç madenden birisi olacaktır.”
Söğüt Altın Madeni sahasında yaklaşık bin kişinin istihdam edildiğini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ilerleyen dönemlerde bu sayının bin 300’ü bulmasını beklediklerini dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan Söğüt ve Bilecik ile birlikte Türkiye’nin ekonomisine önemli katkı sağlayacak tesisin hayırlı olmasını dileyerek emeği geçenleri tebrik etti.
Bilecik’e sadece altın madeni açılışı için gelmediklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Valilik önünde bizleri bekleyen Bilecikli kardeşlerimizle kucaklaşacağız. Bu vesileyle toplam yatırım tutarı 1 milyar 771 milyon lirayı bulan kamu ile 653 milyon lirayı olan özel sektör projelerinin resmî açılış sevincini vatandaşlarımızla birlikte Bilecik’te yaşayacağız. Ardından Bilecikli gençlerimizin heyecanına coşkusuna ortak olacağız. Müjdelerle açılışlarla hizmetlerle dolu bir programla yıllar sonra Bilecik ve Bilecikli kardeşlerimizle hasret gidereceğiz” diye konuştu.
“GÖREVE GELDİĞİMİZ TÜRKİYE İLE BUGÜNÜN TÜRKİYE’Sİ ARASINDAKİ FARKI HERKES GÖREBİLİYOR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin 2002 yılından itibaren tarihinin en büyük kalkınma ve demokrasi hamlelerini gerçekleştirdiğine işaret ederek son 20 yılda gerçekten büyük bir gayret ve samimiyetle çalışarak ülkeyi bölgesinin üretim ve ticaret merkezi hâline getirdiklerini vurguladı.
Nerede bir eksik, sıkıntı veya geliştirilmeye muhtaç bir alan varsa hiçbirini ihmal etmeden hepsini çözüme kavuşturduklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Göreve geldiğimiz Türkiye ile bugünün Türkiye’si arasındaki o devasa farkı meselelere, ideolojilerinin penceresinden bakmayan herkes görebiliyor” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında, bilhassa yaşı 35-40’ın üzerinde olan ve ülkenin eski sorunlarını bilen, hatırlayan vatandaşların, iktidarları döneminde yapılan hizmetlerin büyüklüğünü ve ne manaya geldiğini gayet iyi bildiğini söyledi.
Kalkınmanın temel altyapısını oluşturan eğitim, sağlık, ulaştırma, haberleşme, enerji gibi alanlarda sadece 20 yılda katettikleri mesafenin takdire şayan olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, eğitimde binadan personele pek çok kronik sorunu çözdüklerini, hastanelerin sağlık hizmetlerinde örnek gösterildiğini anlattı.
Konuşması sırasında yolların standardının birçok Avrupa ülkesinin bile üzerinde olduğuna işaret ederek Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu’na seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Adil Bey, yalnız bu Söğüt ile ilgili bir bölüm varmış. Bilmiyorum. Fazla değil dediler” ifadesini kullandı.
Daha sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “Şu anda sıkıntılı, bozuk olan yer neresi?” diye soru yönelttiği Bilecik Valisi Kemal Kızılkaya, “2 kilometre. Yapılıyor efendim.” cevabını verdi. Bunun üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, bozuk yolun tamamlanması için Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Karaismailoğlu’na “Adil Bey süratle hemen, anında, yarın değil hemen şimdi” diyerek talimat verdi.
Havalimanlarının dünyanın en iyileri arasında yer aldığına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, enerjide yeni boru hatları, arama-sondaj faaliyetleri, yenilenebilir enerji kaynaklarıyla kendi hikâyelerini yazdıklarını kaydetti.
“MART AYI SONU İTİBARIYLA KARADENİZ GAZINI HANELERE VERMEYE BAŞLIYORUZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, hükûmete geldiklerinde sadece 5 ildeki 57 yerleşim yerinde kullanılan doğal gazı, bugün 81 ildeki 703 yerleşim yerine yaygınlaştırdıklarını anlatarak, böylece nüfusun yüzde 85’ine yakınının doğal gaza kavuştuğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Birileri güneş ve rüzgâr enerjisini yeni yeni keşfede dursun, biz yenilenebilir enerjide Avrupa’da 5’inci, dünyada 12’nci sıraya yükseldik. Filomuza kattığımız sondaj ve sismik araştırma gemilerimizle dünyanın en geniş filosunu kurduk. Millî imkânlarla yürüttüğümüz çalışmalar sayesinde Karadeniz’de 710 milyar metreküplük ülkemizin en büyük doğal gaz rezervi keşfini yaptık. Değeri 1 trilyon dolara ulaşan bu doğal gazı millî şebekemize bağlamak için 50’nin üzerinde gemi ve 10 binin üzerinde personel, şu anda harıl harıl çalışıyor. İnşallah milletimize taahhüt ettiğimiz şekilde mart ayı sonu itibarıyla Karadeniz gazını hanelere vermeye başlıyoruz. Adana ve Cizre’de yaptığımız keşiflerle petrol üretimimizi artırdık. Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin inşası da aralıksız devam ediyor. Bu sene içerisinde Nükleer Güç Santrali’mizin ilk ünitesinde elektrik üretimine başlıyoruz. Rabbimizin bizlere bahşettiği hangi enerji kaynağı varsa bir yolunu bulup ülkemiz ekonomisine kazandırmanın gayretindeyiz.”
Petrol, doğal gaz ve madencilik gibi alanlarda karşılaştıkları onca engele ve sabotaja rağmen elde ettikleri başarıları ayrıca değerli bulduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, temel göstergelere bakmanın bile Türkiye’nin bu başlıklarda nereden nereye geldiğini görmek için kâfi olduğunu vurguladı.
“MADEN SEKTÖRÜMÜZÜN GELİŞMEMESİ İÇİN HER YOL DENENMİŞTİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, son 10 yılda ortalama yıllık 742 milyon ton maden üretimi yapıldığını dile getirerek, şu bilgileri verdi: “Toplam madencilik üretimimiz 2021’de bir önceki yıla göre yüzde 14 artışla 814 milyon tona ulaştı. Geçtiğimiz yıl maden ihracatımız bir önceki yıla göre yüzde 9,1 artışla 6,5 milyar dolara ulaştı ve bu alanda Cumhuriyet tarihinin rekoru kırıldı. Bor üretiminde ve ihracatında da Cumhuriyet tarihinin en yüksek seviyesini yakaladık. Eti Maden, yüzde 95 kapasiteyle çalışarak 2 milyon 650 bin ton rafine bor satışı yaptı. Böylece yaklaşık 1 milyar 300 milyon dolar gelir elde ettik. Tüm bu hamleler sayesinde madencilik sektörümüzün gayrisafi yurt içi hasılaya katkısını son 14 yılda 11 milyar liradan -burası çok önemli- 93 milyar liraya çıkardık. Aynı şekilde son 8 yılda binde 8 olan madenciliğin millî gelir içindeki payı her yıl kademeli olarak artarak geçen yıl itibarıyla yüzde 1,4’e yükseldi.”
Altının, petrolle birlikte en fazla ithal ettikleri ürünlerin başında geldiğine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu alanda taleplerinin en az yarısını karşılayabilecek bir rezerve sahip olduklarını kaydetti.
Ancak Türkiye’nin, çok uzun yıllar boyunca kıymetli maden sektöründe kendi potansiyelini harekete geçiremediğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Bunda, teknolojik imkânların yetersizliği ve kapasite eksikliğinin yanı sıra ülkemiz aleyhine yürütülen lobi çalışmalarının etkisi de vardır. Çevrecilik bahanesiyle ülkemize çekilen yabancı destekli operasyonların sayısı bir hayli fazladır. Sivil toplum kuruluşu görünümlü yapılar eliyle kamuoyunun hassasiyetinin istismar edilmesi başta olmak üzere pek çok araç bu doğrultuda kullanılmıştır. Kıymetli maden sektörümüzün gelişmemesi için her yol denenmiştir. Tüm dünyada kabul gören maden çıkarma yöntemlerine ses etmeyenlerin ülkemiz söz konusu olunca ortalığı nasıl ayağa kaldırdığını, milletimizi nasıl galeyana getirdiğini hepimiz hatırlıyoruz.”
“ÜLKEMİZİN POTANSİYELİNİ HER ALANDA OLDUĞU GİBİ ALTINDA DA EN ÜST SEVİYEDE KULLANMAMIZ GEREKİYOR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin yer altı kaynaklarını gün yüzüne çıkarma ve ekonomiye kazandırma mücadelesinde pek çok saldırıyla karşılaştıklarını dile getirerek, şunları aktardı: “Gezi olaylarındaki gibi sokak terörünün de kara propaganda faaliyetlerinin de bizi yolumuzdan alıkoymasına müsaade etmedik. Elimizdeki tüm imkânları seferber ederek kıymetli maden sektörümüzün önündeki engelleri tek tek kaldırmaya çalıştık. Böylece 2000 yılında neredeyse sıfır olan altın üretimimiz, 2020 yılında 42 tonla Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdı. Son 5 yıllık verilere göre ortalama üretimimiz yıllık 35 ton civarındadır. Göreve geldiğimizden bu yana toplam 455 ton altının üretilmesini sağladık. Günümüzde 16 farklı madende üretim gerçekleştiriliyor. Yapacağımız yeni keşiflerle yerli altın üretimini artırmayı hedefliyoruz. Dış ticaretimizin dengeye kavuşabilmesi için ülkemizin potansiyelini her alanda olduğu gibi altında da en üst seviyede kullanmamız gerekiyor.”
Bugün açılışını yapacakları Söğüt’teki Gübretaş Altın Madeni Tesisi’ni, bu hedef doğrultusunda atılmış önemli bir adım olarak gördüğünü ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, tesisin, burada çalışanlarla birlikte tüm ülke için hayırlı olmasını dileyerek emeği geçenleri tebrik etti. (Birlik Haber Ajansı-BHA)