ERCÜMENT DAŞDELEN – KARS
Kars Ticaret ve Sanayi Odası (KATSO) Başkanı Ertuğrul Alibeyoğlu güncel ekonomik gelişmeler, istihdam ve yüksek enflasyon hakkında açıklamalarda bulunarak yaşanan ekonomik durgunluk karşısında yetkililerden destek istedi.
Başkan Alibeyoğlu, yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: “Bildiğiniz gibi küresel salgınla mücadelede 2 yılı aşkın bir süreyi geride bıraktık. Ülke olarak, bu hassas süreci atlatmaya çalışırken, ekonomide de yatırım, üretim, ticaret ve istihdamın bütününü etkileyen yeni koşullar ortaya çıktı. Bugün, birçok uluslararası şirketin, yeni tedarik zincirlerini tasarlamaya, coğrafi kaynak çeşitliliğine gitmeye ve yerel alternatifler oluşturmaya başladığı bir dönemden geçiyoruz. Üretim gücü, krizlerden sonra hızlı toparlanma refleksi, sağlam ekonomik altyapısı ile Türkiye, bu fırsatları değerlendirebilecek potansiyele sahip bir ülke. Başta bölgemizde oluşan güvenlik sorunları ile ülkemizi derinden etkileyen göç dalgası olmak üzere ekonomimize yapılan finansal saldırılar, küresel ölçekte gelişen korumacı politikalar, Türkiyemizin büyüme hızını yavaşlattı. Pek çok ülkenin altından bile kalkamayacağı bu olumsuzluklara rağmen Türkiye, zorluklara karşı kazandığı direnç ve sorunlara çözüm üretme kabiliyetiyle en kötü dönemi geride bırakmayı başardı. 2022’de artan küresel risklere ve baskılanan ekonomik aktiviteye rağmen, Türkiye ekonomisi birçok ülkeye göre daha yüksek bir büyüme gösterdi. Şimdi önümüzde büyük fırsatlar bulunmaktadır. Bu fırsatları yetkililerimiz iyi değerlendirmeli ve işletmelere destek olarak ekonomik gelişmelerin önünü açmalıdır. KATSO olarak süreci yakından takip ettik ve ekonominin canlanması, üretim ve istihdamın artması için taleplerimizi sıraladık. Bu konularda yetkililerimizden işletmelerimiz için destek talep etmekteyiz. Yaşanan olumsuz süreçler neticesinde oluşan yüksek enflasyon işletme sermayelerimizi tehdit etmekte firmalarımızın ayakta kalabilmesi için büyük risk oluşturmaktadır. Enflasyon dönemlerinde fiyatlar devamlı yükselme eğiliminde olduğundan, işletmenin sattığı mal ve hizmetlerin piyasa fiyatları artış gösterecek ve dolayısıyla gelir tablosunda satış hasılatı tutar olarak artacaktır. Bu nedenle satış gelirlerindeki artışın gerçek bir artış olup olmadığının belirlenmesi gerekir. Bu sebepten ötürü işletmelerin mali verilerinde yüksek kar oranları ortaya çıkabilir ve bu işlemlerden kaynaklı gerçekçi olamayan vergiler tahakkuk edebilir. Dolayısıyla yüksek enflasyon ile topyekûn mücadele başlatılmalı, finansal istikrara katkı sağlayacak enflasyon muhasebesi yürürlüğe sokulmalıdır. Bu süreçte karşılaştığımız en önemli sorunların başında finansmana erişim sorunları gelmektedir. İşletmeler bankalardan finansmana erişimde büyük güçlükler yaşamakta hatta son dönemlerde merkez bankasının belirlemiş olduğu sert kredi politikası sebebiyle kredi kullandırımında büyük güçlükler yaşanmaktadır. Ayrıca, Hükümet tarafından küçük esnaflar için uygulamaya sokulan 500 bin TL düşük faizli kredi desteğinden Ticaret ve Sanayi Odalarına kayıtlı birçok üyenin küçük esnaf statüsünde olmasına rağmen sadece Ticaret ve Sanayi Odalarına kayıtlı oldukları için faydalanamaması üyelerimiz açısından kabul edilemez bir durumdur. Hükümetin küçük esnaflar için uygulamaya koyduğu kredi politikasından Ticaret ve Sanayi Odası üyesi olmaması şartından ziyade belli bir ciro altı hasılatı olanları baz almalıdır. Aksi durumda mükellefler arası ayrımcılık durumu ortaya çıkmaktadır. Veyahut Ticaret ve Sanayi Odaları üyeleri için KGF destekli 500 TL’ye kadar düşük faizli kredi politikası yürürlüğe sokulmalıdır. Bu hususta gerekli esneklikler tanınması için çalışmaların başlatılması gerektiği kanaatindeyiz. Üretim, istihdam ve ihracatın olmazsa olmazı finansmandır. Finansman sorunu ise yüksek enflasyonla birlikte varlığını ve önemini devam ettiriyor. Her fırsatta dikkat çekmeye çalıştığımız gibi, kredi faizleri düştü ama krediye erişim konusunda ilave tedbirler konusunda beklentimiz var. Kredi musluklarının, işletmelerin erişebileceği şekilde açılması ve uygulanması, büyük önem arz ediyor. Bu kapsamda ayrıca KGF kaynaklarının artırılması ve kefalet hacminin genişletilmesi de öncelikli beklentilerimiz arasındadır Ayrıca KGF destekli düşük faizli ödeme kolaylığı bulunan istihdamı ve yatırımı destekler nitelikte kredi politikaları uygulanmalı ve işletmelerin hizmetine sunulmalıdır.Bu koşullarda piyasalarımızda rahatlama olacağı ve işletmelerimizin nefes alacağı kanaatindeyiz. Bir diğer önemli konuda kamu alacaklarıdır. İşletmelerimiz kamuya olan borçlarının yapılandırılması konusunda büyük beklenti içerisindedir. Ancak yürürlüğe girecek bir yapılandırma kanununun önceki yıllarda çıkan kanunlardan farklı olması gerekmektedir. İşletmelerimiz açısından büyük sorun teşkil eden başta vergi ve SGK borçları olmak üzere mükelleflerin borç faizlerinin silinmesi ve belirlenen bir tarihten önce olan borçlar için ise faizlerin tamamının silinerek anaparadan da cazip bir indirim yapılması hem kamunun tahsil kabiliyetini yitirmiş borçtan kurtarılması hem de mükelleflerin üzerindeki borç yükünün alınması açısından son derece önemlidir. Ayrıca, matrah artırımı, kasa ve stok affıkonularında da gerekli düzenlemelerin yapılarak işletmelerin ve mükelleflerin hizmetine sunulması konusunda gerekli düzenlemelerin yapılması gerekmektedir. Bu dönemlerde üyelerimiz tarafından bizlere iletin bir diğer sorun da İŞKUR’un önceki dönemlerde olduğu gibi istihdamı destekleyici programlarının olmamasıdır. Önceki yıllarda İŞKUR istihdama yönelik birçok program düzenlemiş, bu programlardan işletmelerimiz büyük oranda faydalanmıştır. Son yıllarda İŞKUR’un istihdam programlarına ara vermeye başladığı görülmektedir. Yetkililerimizden yeni ve uygulanabilir İŞKUR istihdam programları başlatmasını beklemekte ve talep etmekteyiz. Bir diğer konu gelişen teknoloji çağında değişen alışveriş kültürüdür. Çağımızda dijitalleşme ve e-ticaret önemli bir yer edinmiş, hayatımızın bir parçası haline gelmiştir. Ancak birçok firma bu kültürden yeteri kadar faydalanamamaktadır. Dolayısıyla firmalarda teknoloji kültürünün oturtulması için e-ticaret yatırımlarının arttırılması gerekmektedir. Bu konuda yetkililerimizden işletmelerin e-ticarete açılımı için belli muafiyetlerin getirilmesini ve e- ticaretin desteklenmesi konusunda beklenti içerisindeyiz. İşletmelerimiz birçok ekonomik sorunla mücadele ederken açıklanan yeni asgari ücretin kendilerine getireceği ekonomik yüklerden de endişe duymaktadır. Yeni açıklanan asgari ücret çalışanların refahı ve ülkenin kalkınması açısından son derece önemlidir. Ancak, Asgari ücret konusunda işverenler de göz ardı edilmemelidir. Dolayısıyla asgari ücret üzerinde yer alan sigorta pirim yükü azaltılmalı,SGK Primlerinde indirime gidilmelidir. Asgari ücretin işverenler üzerindeki yükler konusunda muafiyet sağlanarak işverenler de desteklenmelidir. Üyelerimiz tarafından iletilen bir diğer konu gıda ürünlerindeki KDV düzensizliğidir. Bu konuda yapısal reformlar getirilmeli ve özellikle gıda ürünleri üzerindeki KDV düzensizliğinin giderilmesine yönelik adımlar atılmalıdır. İşletmelerimiz yüksek enerji maaliyetleri altında ezilmekte, özellikle kış şartlarının ağır şekilde geçtiği bölgemizde enerji maaliyetleri işletmelerimiz açısından karşılanamaz hale gelmektedir. Dolayısıyla enerji maaliyetleri bölgemize pozitif ayrımcılık uygulanarak sübvanse edilmeli, yüksek enerji maaliyetlerini düşürmek için yenilenebilir enerji projelerine hibe, destek veya faizsiz kredi fonu sağlanmalıdır. Sıralamış olduğumuz konular üyelerimiz tarafından bizlere iletilen ve çözümü konusunda destek talep edilen konulardır. Bu konularda atılacak adımların ülke genelinde ekonomik anlamda rahatlama sağlayacağını, başta enflasyon olmak üzere, istihdam, yatırım, dış ticaret alanlarında da büyük rahatlama sağlayacağını düşünmekte ve yetkililerimizden ivedi olarak destek talep etmekteyiz.” (Birlik Haber Ajansı-BHA)