Eğitim Araştırmadan, 15 Eylül Prostat Günü kapsamında bilgilendirme

Prostat, erkeklerde idrar torbasının hemen altında yer alan, üreme ile ilgili bir salgı bezidir ve görevi meniyi oluşturan sıvının bir kısmını üretmektir. Normalde ceviz büyüklüğünde olan prostat bezinin yaş ilerledikçe büyümesi, idrar yapma zorluklarına neden olabilir.

Dünya genelinde her yıl bir milyondan fazla erkek prostat kanseri tanısı almakta ve bu rakamın 2040 yılında 3 milyona kadar çıkacağı tahmin edilmektedir. Prostat kanseri, prostat dokusunda kötü huylu hücrelerin oluşması ile ortaya çıkar. Türkiye’de prostat kanseri, erkeklerde akciğer kanserinden sonra en sık görülen ikinci kanserdir. Ülkemizde prostat kanseri her yüz bin erkekten 40,3’ünde görülmekte ve her yıl yaklaşık 20 bin yeni hasta teşhis edilmektedir.

Prostat kanseri, genellikle erken evrede belirti vermez. Bu nedenle erken tanı, hastalığın tedavi edilebilirliğini artırır. Prostat spesifik antijen (PSA) testi, parmakla rektal muayene ve gerekirse biyopsi gibi yöntemlerle tanı konulabilir. Muğla Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde, 3 tesla çözünürlükteki multiparametrik MR kullanılarak prostat kanseri teşhis edilebilmektedir.

Üroloji kliniğinde prostat kanseri cerrahisi için açık radikal prostatektomi ameliyatları yapılmakta olup, radyasyon onkolojisi merkezinde de prostat kanserine yönelik radyoterapi (ışın tedavisi) uygulanmaya başlanmıştır.

Prostat kanseri riski yaşla birlikte artmakta ve 60-69 yaş arasındaki erkeklerde daha yaygın olarak görülmektedir. Ailede prostat kanseri öyküsü olan erkekler için risk daha da yüksektir. Düzenli fiziksel aktivite, sağlıklı beslenme ve rutin sağlık kontrolleri, hastalıktan korunmada önemli adımlardır.

Erken teşhis için düzenli kontroller önemli

Erken tanı, prostat kanserinde hayatta kalma oranlarını önemli ölçüde artırır. Ailesinde prostat kanseri öyküsü bulunan erkeklerin 40 yaşından itibaren, olmayanların ise 50 yaşından itibaren her yıl üroloji muayenesi yaptırması önerilmektedir.

Prostat kanseri ile ilgili bilgilendirmenin yanı sıra, sağlıklı yaşam alışkanlıklarının benimsenmesi ve düzenli sağlık kontrolleri hayat kurtarabilir.