ANKARA-BHA

Ticaret Bakanı Ömer Bolat, küresel ekonominin son yıllarda derin dönüşümler ve ciddi şoklar yaşadığını, bu durumun küresel düzeyde ayrışmaya ve büyümenin yavaşlamasına yol açtığını ifade ederek, "Güncel sorunlara yanıt verebilen birçok taraflı ekonomik sisteme ihtiyaç duyuluyor" dedi.

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü’nün (OECD) düzenlediği Yükselen Pazarlar Forumu'nun açılış konuşmasını yapan Bolat, son on yıllarda küreselleşmenin yoksulluğun azaltılmasına önemli katkılar sunduğunu ancak elde edilen ekonomik büyümenin ve refahın dünya genelinde eşit şekilde dağılmadığını vurguladı.

Dünya ekonomisinde süregelen dengesizliklerin, ticaret ve yatırımlar açısından sürdürülebilir olmayan koşullar yarattığını dile getiren Bolat, "Küresel ekonomi son yıllarda köklü bir dönüşüm ve büyük şoklar yaşamakta, bunlar küresel ölçekte ayrışmaya ve büyümede yavaşlamaya sebep olmakta" diyerek, dünya ticaretindeki büyümenin dengesizliğinin eşit olmayan rekabet ortamı oluşturduğunu, bunun da korumacılık eğilimlerini ve büyük ekonomik bloklar arasındaki ticari gerilimleri artırdığını ifade etti.

Bolat, dünya ticaretinin uzun süredir arz zincirindeki kırılmalar, lojistik sorunlar ve jeopolitik gerilimlerden etkilendiğine dikkat çekti.

"İklim değişikliği ve dijitalleşme küresel ekonomik yapıyı değiştiriyor"

Konuşmasında, geçici şokların ötesinde iki ana gelişmenin küresel ekonominin yapısında köklü değişimlere yol açtığını belirten Bolat, ilk olarak iklim değişikliğinin gelişmekte olan ülkeler üzerindeki etkilerini gündeme taşıdı. "Özellikle gelişme yolundaki ülkelerde, aşırı hava koşulları, gıda güvenliği ve enflasyon ile kırsal kalkınma ve ekonominin genel işleyişine yönelik riskleri beraberinde getirmiştir" dedi ve bu çerçevede, üretim ve tüketim süreçlerinde 'yeşil dönüşüm'ün zorunlu hale geldiğini, ekonomi politikalarının odağına yerleştiğini söyledi.

İkinci olarak dijitalleşmenin ekonomik düzeni yeniden şekillendirdiğini vurgulayan Bakan Bolat, dijital teknolojilerin özellikle sanayileşmenin ilk dönemlerinde geri kalmış ülkeler için önemli fırsatlar sunduğunu belirtti. Ancak dijitalleşme sürecinde erişim eşitsizliği ve finansman sorunlarının hâlâ ciddi birer engel olduğunu söyledi.

Bolat, "Küresel ekonomideki, özellikle gelişme yolundaki ülkelerde yeşil ve dijital dönüşüm için finansman ihtiyacının acil olduğu bu yapısal değişim karşısında, yavaşlayan dünya ticareti ve ekonomik büyüme, artan korumacılık ve yüksek borçluluk küresel refah artışının önünde önemli engeller oluşturuyor" ifadelerini kullandı. Mevcut çok taraflı ekonomik sistemin bu yeni gerçeklikleri karşılayacak kapasiteden yoksun olduğunu, güncel sorunlara çözüm üretmede yetersiz kaldığını vurguladı.

Küresel sistem için yeni bir yön arayışı

Bakan Bolat, gelinen noktada küreselleşmenin dönüşüm sürecine girdiğine dikkat çekerek, ekonomi politikalarının artık daha geniş ve çok katmanlı bir küresel gündem çerçevesinde şekillendiğini, değer zincirlerinin de küresel sorunlarla iç içe geçtiğini söyledi. Bu doğrultuda, serbest ve adil ticaretin kazanımlarını koruyan, aynı zamanda sürdürülebilir kalkınmayı destekleyen çok taraflı ve kapsayıcı bir ekonomik sisteme olan ihtiyacı vurguladı.

Bu hedefe ulaşmak için dört ana iş birliği alanına işaret eden Bolat, açık, şeffaf ve rekabetçi pazarların, öngörülebilir iş ortamlarının yatırım artışı açısından kilit rol oynadığını belirtti. Eşit rekabet koşullarının sağlanabilmesi için kurallara dayalı çok taraflı ticaret sisteminin güçlendirilmesi gerektiğini ve pazar mekanizmasını bozan uygulamalarla mücadele edilmesinin elzem olduğunu söyledi.

"Yeşil ve dijital dönüşüm sürecinde birlikte çalışmalıyız"

Bakan Bolat, ikinci önemli iş birliği alanı olarak yeşil ve dijital dönüşüm konusuna dikkat çekti. "Dünya ekonomisindeki ayrışmadan kaçınmak ve etkili sonuçlara ulaşabilmek için, yeşil ve dijital dönüşüm sürecinde birlikte çalışmalıyız" diyen Bolat, çok taraflı işbirliğinin adil dönüşümü sağlamakla kalmayıp, uyum maliyetlerinin azaltılmasında da fayda sağlayacağını ifade etti.

İklim değişikliğinin tarım üzerindeki risklerini de dile getiren Bolat, dünya nüfusunun yüzde 9'unun hâlen açlıkla mücadele ettiğini, bu nedenle gıda güvenliğinin sağlanması ve kırsal kalkınmanın desteklenmesi için tarım piyasalarının etkin çalışması ve güçlü tarım sistemlerinin oluşturulması gerektiğini vurguladı.

Küresel değer zincirlerinin dayanıklılığı ön planda

Küresel tedarik zincirlerinin dış şoklara karşı daha dayanıklı hale getirilmesi gerektiğini belirten Bolat, bu kapsamda tedarik kanallarının çeşitlendirilmesi, bağlantıların güçlendirilmesi ve kritik girdilere kesintisiz erişimin sağlanmasının önemine değindi. Mal ve hizmetlerin sorunsuz ve verimli dolaşımını sağlayacak küresel ve bölgesel inisiyatiflerin geliştirilmesine ihtiyaç duyulduğunu söyledi.

Türkiye otomotiv ihracatında Almanya'yı zirvede tuttu Türkiye otomotiv ihracatında Almanya'yı zirvede tuttu

Ayrıca, yatırımların ve uluslararası ortaklıkların artırılmasının, küresel tedarik kapasitesinin dünya geneline dengeli şekilde yayılmasını sağlayacağına dikkat çekti. Bu çerçevede, doğrudan yabancı yatırımların, ortak girişimlerin ve bilgi transferinin desteklenmesi gerektiğini ifade etti.

Konuşmasının sonunda, "Daha sürdürülebilir ve adil bir dünya ekonomisine ulaşmak ve küreselleşmenin kazanımlarını korumak için, yükselen ekonomiler arasında diyalogun ve iş birliğinin artırılmasına her zamankinden fazla ihtiyaç duyulmaktadır" diyen Bolat, mevcut küresel eşitsizlikler devam ettiği sürece ulusal refahın da sağlanamayacağını belirtti. Bu forumun ise yükselen ekonomiler arasında yapıcı ve açık görüşmelerin yapılmasına zemin hazırlayacak önemli bir platform olduğunu sözlerine ekledi.