”Perşembe pazarı sadece bir pazar değildir”

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Çineli Levent Karacaoğlu, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşım ile Çinelileri geçmişe götürdü.

Perşembe pazarı ile ilgili anılarından bahseden Karacaoğlu, onlarca yorum ve beğeni aldı. İşte o paylaşım:

”Çine perşembe pazarı sadece bir pazar değildir. Çine’nin ana, büyük pazarı perşembe günleri kurulur.Çocukluğumdan beri benim için çok önemli bir yeri vardır. Okullar tatile girince her perşembe sabahı erkenden babam ile birlikte pazara giderdik. Bugün bile ezberimde vardır hangi esnafa sıra ile uğradığımız. Eskiden Çine’de herkesin kese yoğurtçusu (süzme), bakraç içinde taze yoğurtcusu, kaymakçısı, kesik peynircisi, yumurtacısı vardı. Satıcı müşteri sadakati çok güçlüydü. Dürüstlük, verilen söz, fiyat, malın tazeliği konusu tartışılmazdı. Babamın pazardan aldıklarını bir defada götüremezdim eve. Çünkü bir hafta boyunca yetecek kadar alınırdı. Misafir payı da vardı elbette alınanlarda. Beni en çok zorlayan ise hamam sokağında pazarı kurulan canlı kümes hayvanlarının ayaklarından tutarak baş aşağı eve taşınması işiydi. Çocukluğumda hazır tavuk henüz yeni çıkmıştı ve tercih edilmezdi. Tavuk ve horozları eve taşımaktan daha zoru vardı benim için; onları kestirmek. Rahmetli annem ve babam kesemezlerdi. Ben bir elimde tavuk bir elimde bıçak sokaktan gelen geçen insanlardan yardım isterdim. Amca tavuk keser misiniz ? Şansım varsa birkaç denemede bu iş biterdi. Çine pazarı sadece bir alışveriş yeri değildi. Annesi ile alışverişe çıkan bekar kızlarda kendine eş arayan bekar delikanlılar için fırsattı. Birbirini gören eş dost o dönemde telefon ve diğer haberleşme araçları olmadığı için uzun süre ayakta sohbet ederdi. Hatta o yıllarda düğün davetiyesi pek yoktu, hazır pazarda eşini dostunu gören bir paket kibrit veya lokum ile düğününe çağırırdı tanıdıklarını. Bayram öncesi Çine perşembe pazarında karpuzlu peyniri satan yılların esnafını arıyordum, tahta para sandıklı buldum. Sadece peynirciyi değil, iki çocukluk arkadaşımı Mehmet Aksakal’ı ve Kadir Yıldız’ı da bulmuş oldum orada. sağ olsun Kadir her yıl yaptığı daveti yine tekrarladı; temmuzun başında Madran’a gel dalından kiraz topla ye diye. Sanırım yine geç kaldım, bugün temmuzun 9’u. Çine perşembe pazarı sonsuza kadar kimleri ağırlayacak bakalım.”

”Perşembe pazarı sadece bir pazar değildir”