Almanya'nın Münster şehrinde Avrupa Azerbaycan Merkezi'nin organizatörlüğü ile 27 Eylül Anma Günü'ne ithaf edilmiş geniş kapsamlı bir etkinlik düzenlendi.
Bu etkinlik, Azerbaycan Cumhuriyeti'nin toprak bütünlüğü için canlarını feda eden şehitlerin hatırasını anmak ve Azerbaycan'ın uluslararası hukukla tanınmış egemenliğinin kutlanması amacını taşıyordu. Etkinliğe Münster şehrinin Yahudi ve Alman topluluklarının da dahil olduğu 62 kişi katıldı ve etkinliğin yüksek seviyede gerçekleştirilmesinde her iki topluluğun desteği büyük rol oynadı.
Etkinlik Azerbaycan Cumhuriyeti'nin Milli Marşı ile başladı, ardından şehitlerin ruhuna saygı göstergesi olarak bir dakikalık saygı duruşunda bulunuldu. Etkinliğin moderatörlüğünü Avrupa Azerbaycan Merkezi'nin yönetim kurulu üyesi Kazım Kazımov üstlendi. Kendisi, etkinliğin önemini vurgulayarak Azerbaycan tarihinde bu günün özel bir yeri olduğunu ve şehitlerimizin fedakarlığının asla unutulmayacağını belirtti.
Avrupa Azerbaycan Merkezi Başkanı Zaur Aliyev, Azerbaycan'ın egemenliği uğruna şehit olan kahramanları anarak, Azerbaycan'ın tarih boyunca farklı millet ve dinlerin bir arada yaşadığı, çok kültürlü değerleri ile tanınan bir ülke olduğunu ifade etti. Aliyev, Azerbaycan'ın hiçbir zaman dini bir savaş yapmadığını ve ülkenin bağımsızlığı için sadece Azerbaycanlıların değil, çeşitli milletlere ve dinlere mensup kahramanların da canlarını feda ettiğini vurguladı. Ayrıca, Azerbaycan'ın uluslararası hukukla tanınmış toprak bütünlüğünün Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin 822, 853, 874 ve 884 sayılı kararlarıyla desteklendiğini belirtti. Aliyev, Azerbaycan'ın bu hukuki temele dayanarak egemenliğini geri kazandığını dile getirdi.Etkinlikte konuşma yapan diğer konuşmacılardan biri Avrupa Azerbaycan Merkezi Başkan Yardımcısı Elgiz Haqverdiyev idi. Kendisi, Azerbaycan'ın egemenliğini korumak için verilen mücadelede uluslararası ilişkilerin önemini vurguladı ve Azerbaycan-İsrail dostluğunun bu mücadelede ne kadar önemli bir rol oynadığını belirtti. Haqverdiyev, İsrail ve Azerbaycan arasındaki siyasi ve ekonomik işbirliğine değinerek, iki ülke arasındaki dostluk ilişkilerinin kültürel alanda da önemli bir rol oynadığını ifade etti.
Yönetim kurulu üyelerinden İradə Aliyeva da konuşma yaparak Azerbaycan'ın çok kültürlü değerlerinden ve bu değerlerin ülkenin tüm alanlarında nasıl önem kazandığından bahsetti. Azerbaycan'ın sadece coğrafi olarak değil, aynı zamanda kültürel açıdan da çeşitliliği ile öne çıktığını vurguladı.
Etkinliğe katılan Filoloji ve Felsefe Bilimleri Doktoru Sahibə Payıküçük ise Azerbaycan'ın kültürel mirasının korunmasının öneminden söz etti. Azerbaycan'ın kültürlerarası diyalog alanındaki başarılarını anlattı ve ülkenin dünya çapında çok kültürlülük modeli olarak kabul edildiğini belirtti.
Yahudi toplumu ile sıkı ilişkiler kuran Leyla Novruzova da etkinlikte konuşarak Azerbaycan-İsrail ilişkilerinin derin köklere dayandığını ve bu dostluğun uzun vadeli, çok yönlü işbirliğine dayandığını dile getirdi. Novruzova, ayrıca Azerbaycan'ın Yahudi toplumunun ülkenin siyasi ve sosyal hayatında önemli bir rol oynadığını vurgulayarak, bu toplumun Azerbaycan'ın gelişimine katkısını öne çıkardı.
Etkinliğin dikkat çeken konuşmalarından biri de Yahudi toplumunun Münster'deki sinagogunda başkan yardımcılığı yapan Raya Golzina tarafından yapıldı. Kendisi, İsrail ve Azerbaycan'ın tarihi dostluk ilişkilerinden söz etti ve bu ilişkilerin hem ekonomik hem de kültürel alanlarda güçlendiğini ifade etti. Golzina, Azerbaycan-İsrail dostluğunun sadece devletler arasında değil, aynı zamanda halklar arasında da derinleştiğini ve bunun iki ülkenin gelecekteki işbirliği için önemli olduğunu dile getirdi.
Filmin sunumu
Etkinliğin sonunda, Azerbaycan'ın Milli Kahramanı, Yahudi kökenli Albert Aqarunov hakkında çekilen “Tank 533” adlı kısa filmin sunumu yapıldı. Bu film, Albert Aqarunov'un Azerbaycan'ın toprak bütünlüğü için gösterdiği cesareti ve kahramanlığını sergileyerek, onun Azerbaycan halkının sadık bir kahramanı olduğunu gözler önüne seriyor. Albert Aqarunov, ülkemizin çok kültürlü değerlerine olan bağlılığın ve farklı milletlerin barış ve birlik uğruna nasıl birleşebileceğinin en parlak örneğidir. Film Almanca olarak gösterildi ve büyük ilgi gördü.
Film gösteriminin ardından Raya Golzina, Albert Aqarunov'un kahramanlığından söz ederek, onun Azerbaycan'ın çok kültürlü değerlerinin bir sembolü olduğunu vurguladı. Golzina, Aqarunov'un hayatını ve onun kahramanlığını tüm Azerbaycan halkının birleştirici gücü olarak sundu ve onun Azerbaycan-İsrail dostluğunun da sembollerinden biri olduğunu dile getirdi.
Etkinlik, Azerbaycan'ın barışsever politikasını ve çok kültürlü değerlere olan bağlılığını bir kez daha gözler önüne serdi. Bu etkinlik, Azerbaycan'ın tüm dinlere ve milletlere saygı gösteren ve birlik, barış ve işbirliği ilkesini koruyan bir ülke olduğunu bir kez daha kanıtladı.